Yerel seçimler öncesi son viraja girdik. Girdik ama görüyoruz ki ekmek, aş, iş ve gelecek kaygısında olanlarımıza seçim lafından, parti sözünden gına gelmiş.

Hafta sonu şehrin o görünmeyen gücü Organize Sanayii’nde idik. Kendi öz kaynakları ile üreten, ürettiklerini de dünyaya satan iş adamlarımızla samimi sohbetler yaptık. İş derdindeki insan için seçim değil geçim derdi vardı.

Bu bıkkınlık içerisinde mümkün olduğu kadar biz de seçimden söz etmek istemiyoruz. Sanayiciyi dinlediğimiz zaman görüyoruz ki onlar para derdinde filan değil. Mesela sanayicilerimiz su için yağmur dualarının yapıldığı günümüzde organize sanayiinde çimlerin sulanmasından dahası bu suların yarısının da yolları sulamasından şikayetçiler(!). Bir abimiz “Televizyonda her dakika su tasarrufu anlatılıyor. Neymiş efendim çeşmeyi kaç saniye açık tutacakmışız, çamaşırı şöyle yıkayacakmışız. Kimse kusura bakmasın. Ben evimin elektriğinin, suyunun parasının hesabını onlardan daha iyi yaparım. Siz önce yolları yıkayan suların hesabını iyi yapın” diyordu.

Bu iş adamına haklısın dememek mümkün müydü?

Xxx

Yine bir başka iş adamımız organizenin çevre kirliğini göstermek için masasından kalktı ve camdan karşı arsadaki moloz yığınları göstererek, “Şu pisliğe bir bakın Allah aşkına. Buraya gelen yabancı iş adamlarımızdan utanıyoruz. Bir tabela asıyoruz, hemen geliyorlar. Ama tabelayı gören gözler nedense bu pisliği görmüyorlar”…

Xxx

Peki bu insanlar seçim arifesinde kendilerini ziyaret eden vekillere, başkan adaylarına bunları söylüyorlar mı?

Hayır. Söyleyemezler. Çünkü artık günümüzde bunları söylemek bile suç. Bu yüzden de bu koca koca insanlar bundan bile korkuyorlar.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Doğruları tekrar etmekten zarar gelmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Adana Çevre Yolu’nun üstünde yaya ve bisikletli olarak trafiği ve kendimizi tehlikeye atmadığımız zaman ADAM oluruz.