Kendi ayağına kurşun sıkmak
BİR İHBARDA BULUNMAK İSTİYORUM. Ama hangi dairenin konusuna girdiğini tam bilmiyorum. İtfaiyenin ve ambulansın giremediği sitelerden bahsedeceğim. İspiyonculuğu sevmem ama bu durum başka. Bu durum toplumu ilgilendiren hayati bir konudur.
Bazı sitelerin ana giriş kapısı uzaktan kumandayla açılıyor. Sitede oturanlardan isteyen herkes bu kumandayı ücreti karşılığında, site yöneticisinden temin edebiliyor. Buraya kadar iyi de bundan ötesi biraz karışık. Neden mi?
Öncelikle bu sitelere acil olarak gelen ambulans ve itfaiye hemen giremiyor. Gerekli alet ve malzeme her itfaiye aracında mevcut, itfaiyeciler de bu konuda eğitimli, yetkili olduğu için belki itfaiyeciler kapıyı kırıp, içeriye girebilir. Ama saniyelerin bile çok önemli olduğu böyle anlarda, kapıyı kırıp açmak için de bir zaman kaybı illa ki olacaktır. Ambulanslarda kapı kıracak alet- edevat da bulunmaz. Bu durumda ambulansla gelen sağlık personeli gideceği daireye zorunlu olarak dış kapının da dışından yürüyerek gidecektir. Site dışında kalan ambulanstan ek malzemeler getirilmesi gerekirse yine yaya olarak dış kapıya tekrar gidilip, gelinecektir. Hastanın ambulansa acil taşınması gerekiyorsa görevliler aynı yolu belki de büyük zorluklar yaşayarak, yine yaya ama bu kez hastayla birlikte kat edecektir. Bu zaman zarfında hastaya acil müdahale edememiş olacaktır. Bunlar tam da “Kendi ayağına kurşun sıkmak” deyiminin örneğidir. Çünkü yanan ev de, acil hasta da o site sakinlerinindir.
Gündüzleri dış kapının kumandası evde değil, büyük ihtimalle işyerinde, otomobildedir. Aksi halde akşam eve girişte o kumanda olmadan, arabayla siteye girilemeyeceği için, haklı olarak onu çoğu kişi arabasında taşıyor. Böyle sitelerde yaya geçişi için yapılan küçük kapıların çoğundan, tekerlekli hasta sedyesinin rahatça geçebileceğini de sanmıyorum. Bu kapılar, site toplantılarında, çoğunluğun oyuyla yapılıyor. Ama çoğunluk istiyorsa sorun yok diyemeyiz. Çünkü yukarıda anlatılan sakıncalarını düşünerek bunu istemeyenler, ya kapı sorunu olmayan apartmanlara, ya da kapısında koruma görevlisi olan sitelere taşınacaklardır.
İyi kulis yapan bazı site yöneticileri çoğunluğu sağlamanın bir yolunu buluyor. Hatta bunun için kırıcı, sert tartışmalara da onlar hep hazırdır. Bazen bu kapı bozulur, içerde veya dışarda da kalabilirsiniz. Kapıda bir görevli olsun deseniz, masraf artar diye ona da yanaşmazlar. Biz ülke olarak apartman ve site yönetmeye henüz tam alışamadık. Doğrusu site sakinlerinin her istediği kararı alıp, uygulamasına devletin izin vermemesi gerekir. Örneğin son katlarda oturanların sayısı azınlıktadır. Ama yağmurda çatı akıyorsa zararı onlar çeker. Bu yüzden çatının tamiri için çoğu kez çoğunluk sağlanamaz. Böyle durumlara müdahale eden, mahkeme dışında bir merci mutlaka vardır. O her nereyse bu uzaktan kumandalı cümle kapı durumu için harekete geçmelidir. Aksi halde gün geçtikçe bunlar daha da çoğalacaktır. Ayrıca böyle sitelerde bu yüzden komşular arasında sürekli kırgınlık ve küslükler olmaktadır. Çünkü çoğunluğu ikna etmeden, tek başınıza bunu önleyemiyorsunuz.
Ayrıca böyle bir yere, yakınlarınızı ziyarete gidince de aracınız dışarda kalıyor. İçeride park yerleri bomboş dururken siz dışarda, belki de yasak veya sakıncalı yerlere park etmek zorunda kalıyorsunuz. Aynı şekilde size gelen yakınlarınız da sitenizin bomboş duran parkına giremiyor, aynı riskler ve olumsuzluklarla karşı karşıya kalıyor. Belki de bunlar mevcut yasalarda düzenlenmiştir. Ama yasa ve yönetmelikleri sadece çıkarıp, yayınlamak yetmiyor. Onlar sadece kitaplarda yazılı kaldığı zaman amacına ulaşmış sayılmaz. Onlara uyuluyor mu, uygulanıyor mu diye izleyen, denetleyenler de olmalı. Bu konularla ilgili talep ve şikayetlerin nereye yapılacağı da halka duyurulmalıdır. “Kanunu bilmemek mazeret değildir” ilkesi bir kolaycılıktır! Huzur içinde kalınız, Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.