KIRGIZİSTAN’DAN GELİYORUM-1
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) tarafından gerçekleştirilen Avrasya Tarım ve Doğa Bilimleri Kongresine katılmak üzere Kırgızistan’a gittim. Kongre; KTMÜ, Selçuk Üniversitesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlendi. Kongreye NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek ile dünyanın çeşitli ülkelerinden akademisyenler katıldı.
Yolculuğum gece vakti binmekten ve bahsetmekten her zaman gurur duyduğum Türk Hava Yolları ile 5 saat kadar sürdü ve saat farkı bizden 3 saat ileri olan Kırgızistan’a sabah vaktinde ulaştık. Bahsedildiği gibi gümrük ve kontrolleri çok kolay geçtik.
Kırgızistan Türk Cumhuriyetleri içinde bize göre en doğuda olan bir ülke. Büyüklüğü 198 bin km2 (bizim ¼ ümüz kadar) olmasına rağmen nüfusu 5 milyon civarında ancak bazılarına göre 6 milyon kadar. Geçim kaynağı tamamen tarıma dayalıdır. Kısmen de madenciliğin ve ticaretin yeri var.
Ülkeye gidiş sebebimiz konferans olmasına rağmen boş bulduğum zamanlarda Bişkek şehir turları ile halkın içine karıştım, onların bize bakışlarını, düşüncelerini öğrendim; sosyal, tarihi ve kültürel yapıları hakkında bilgiler edindim. Hakikaten enteresan bir yer.
Her şeyden evvel Bişkek’te kurulu Türkiye tarafından kurulmuş Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesini kuranları tebrik etmek onlara dua etmek gerekir. Ata yurdu olan bu ülkede böyle bir faaliyetin düşünülmüş ve planlanmış olması her türlü takdire değer. Şimdilerde FETO çetesinden bahsedilen bir dönemde ülkesine ve tarihine bağlı talebeler yetiştiren bu Üniversitenin faaliyetleri hakkında düşüncelerimi başka bir yazımda ele alacağım ama şu kadarını söyleyeyim ki Manas Üniversitesi ilmin, tarihin ve kültürün merkezi olma yolunda.
Şehir çok gelişmiş değil ama Tiyanşan Dağları eteğinde kurulu yeşil ve şirin bir yer. Şimdilerde 1 milyon olan nüfusu sürekli artmakta. Doğurganlığın yüksek olduğu ülkede özellikle genç nüfusun hakimiyeti kolay fark ediliyor.
Kırgızlar saygılı ve nazik insanlar. Kendinizi iyi tanıtır ve sıcak muamele ederseniz karşılığını kolay alıyorsunuz. Türk olduğunuzu bildikleri zamanda bu sıcaklık daha da artıyor. Şehide oldukça eski ama yüksek katlı yeni yerleşim yerlerinin çoğunluğu göze batıyor. Yemek ve seyahat ile petrolleri kaynakları olmamasına rağmen petrol çok ucuz. Benzin fiyatı bizdekinin üçte birine denk düşüyor. Bizim bir liramız onların 20 Som’una denk düşüyor. Yalnız oldukça ucuz olan arabaların sayısı giderek artıyor ve mesai çıkışında trafik çekilmez oluyor. En önemlisi nerede olursa olsun yayaların geçiş üstünlüğü enteresan. Onca fakirliğe ve yoksulluğa rağmen insana duyulan geçiş üstünlüğü anlayışı bizleri cezbetti.
Ülke yönetimi parlamenter demokraside Cumhurbaşkanlığı sisteminde. Kötü olan taraf 120 parlamenterden 21’inin Kırgız FETO su ile bağlantılı olduğu bilgileri yaygın. Önümüzdeki günlerde yapılacak seçimle bu yapının değişeceği yönünde görüşler hakım.
Kırgız kardeşlerimize saygı ve başarı dikellerimle kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.