Bugün günü o kadar güzel duygularla başladım ki. Bizi yazılarımızla tanıyan dostlarımıza okurlarımıza şöyle diyeyim. Aslında biz gazeteciler o kadar küçük şeylerle mutlu oluruz ki. Biz bilinen aksine çok da duygusalızdır.

Bakın dün sabah bize ilk gelen fotoğraflardan birisi şu idi.

Bir okurumuz sabah dükkânını açmak için gelir. Kapısının önündeki paspasın üzerinde bir PUSULA Gazetesi. Onun da üstünde hamile bir kedi uyuyor.

Bizim için ekibimizle sabahtan akşama kadar uğraşıp “en iyisini” yapmaya çalıştığımız gazetemizin bir okura, bir insana, bir iş yerine, bir eve ulaşması ve oradan güzel bir dönüş bizi o kadar ama o kadar mutlu eder ki. İşte bu fotoğraf karesi de daha kahvaltıya oturmadan bizim için en güzel fotoğraf idi.

SAYIN CÜNEYİT ORHAN TOPRAK

GERÇEKTEN ÇOK FARKLI BİR VALİ

Dün güne başlarken yeni bir şey daha öğrenip şehir ve ülkemiz adına mutlu oluyordum. Kaç defa buradan yazdım söyledim. Sayın Valimiz ile bir defa baş başa oturduk konuştuk ve ben samimi idim samimice sohbet ettik. Ancak Sayın Valimiz Toprak Konya’ya geldiği günden bu yana kendisi ile ilgili o kadar farklı ve pozitif bilgiler alıyorum ki. Ve bu bilgiler ile o kadar seviniyorum ki… Diyeceksiniz ki “Valinin iyiliğinden sana ne?” …

Allah akşına büyük düşünelim. Bizleri yöneten insanlar ne kadar kaliteli ve ne kadar değerli olurlarsa bizim değerimiz artar, şehrin kalitesi artar. Onun için bu şehrin en büyük hatası mı, desem günahı mı desem en büyük eksikliği olan fesatlığı bırakıp güzel insanlarımıza sahip çıkalım demeye devam ediyoruz.

Peki Vali Bey ile ilgili dün duyduğum konu neydi?

Sayın Toprak Jet uçağı simülatörü çok iyi kullanıyormuş. Vali Bey bu konuda çok ciddi de eğitim alıyormuş. 3. Ana Jet Üs ve Konya Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Fidan Yüksel ile Türk Yıldızları Filo Komutanı Hava Pilot Binbaşı Esra Özatay da Vali Beyin bu çalışmalarına eşlik ediyorlarmış.

Bu fotoğraf karesini de Valiliğin resmi internet sitesinden aldım.

HASTANELERİMİZİN PARK

YERİ AYDINLATMALARI

Bir okurumuz dün sabah şunları yazarak üzüntüsünü bizimle paylaşıyordu;

“Abi Bayram da Beyhekim Devlet Hastanesine gittim. Mecburiyetten Acil Servisten parka gitmek için bayağı bir mesafeye sıfır karanlık parka yürüdük. Buraya bir aydınlatma yapmak ya da parkı aşağı almak lazım orası gerçekten çok ciddi sıkıntı burası…”

………………

Yöneticilerimizin buraya bu yazıdan sonra derhal müdahale edeceklerine inanıyoruz.

BELH KAVŞAĞINA NASIL

BİR DOKUNUŞ OLABİLİR?

Bir abimiz önceki gün akşam saatlerinde çektiği sıkıntıyı bizimle şöyle paylaşıyordu;

“Dostum, üstat, bir de jandarmanın oradaki göbeğin biraz daha içeri alınırsa trafik çok daha rahatlayacak. Orada göbeğe ayrılan yere 2 rezistans sığar. Ama korkarım burada da fazla parke taşı döşeme meselesi mi var? Burası biraz küçültülse araçlar daha rahat hareket yapabilecek. Trafik daha hızlı akacak ve tıkanma bekleme daha da azalacak…”

…………….

Abimizin bahsettiği yer Belh kavşağı. Bu kavşaktaki tıkanıklığı biliyorum. Özellikle de sabah ve akşam saatlerinde. Çünkü bu yol organizelerin, sanayilerin, BÜSAN’ın yolu. Büyükşehir gerçekten bazı yerlere çok güzel dokunuşlar yaptı ve trafiği o bölgelerde rahatlattı. “Burası için de bir şeyler yapılabilir mi?” diye bizde sorduk

MEVLANA VE ŞEMS BÖLGESİNDEKİ

ESNAFIN MAĞDURİYETİ

Bayramdan bu yana Mevlana ve Şems Mahallesindeki esnaflarımız sıkı trafik denetiminden rahatsızlar (!) …

Aslında kim sıkı denetimden rahatsız olur ki?

Polis ne kadar işi sıkı tutarsa hepimiz için o kadar iyi.

Ama bu bölgelerdeki esnaflarda kendileri için gelen yerli ve yabancı müşterilerin büyük park sorunu yaşadıklarını bu yüzden de müşterilerin bu yüzden sıkıntı çekmeleri imiş.

Vallahi park konusunda yerlisi yabancısı hepimizin çektiği sıkıntı aynı sıkıntı.

Tabii bu da tek taraflı değil. Bizde de oto park kültürü diye bir kültür yok. Hani bizde hiç sevmediğim bir söz ve inanış var ya “Kervan yolda düzülür”… Evet bu iş de düzüle düzüle inşallah iyi olur diyelim.  

ŞU YORUMLAR VE BİLGİLERE

BİR SET ÇEKMEMİZ LAZIM

Bayramda bir akşam iş adamımız şöyle yazıyordu;

“Uğur bey abi iyi akşamlar...

Abi dün Kilistra’ya gittik. Oradan pikniğe. O peri bacası yerlerin yanına girecek bir yol yok, bir işaret yok. Ancak uzaktan baktık ve geçip gittik. Gerçi bizi yönetenlerden çok şey de beklememek lazım. Şu kayalıklar bir gâvurda olsa dünya akar oraya.. İyi akşamlar…”

…………..

Burası bilindik bir şeydi.

Sonra sosyal medyada şu paylaşımlarını gönderen başka bir dostumuz vardı;

Yazanlar çizenler söyleyenler haklı da olsalar “Konya’ya 2. sınıf denmesine gönlüm razı olmuyor…” Allah rızası için herkes üzerine düşeni yeteri kadar yapsa yeter. Kimsenin kimseden fazla bir şey yapmasını filan beklediği yok. Yeter ki vazifemizi tam olarak yapalım yeter. Lütfen Konya için en ufak bir eleştiriye dahi fırsat vermeyelim…

Çünkü bu işin vebali sizlerin omuzlarınızda.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İyi kişi köle de olsa özgürdür, kötü kişi kral da olsa köledir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Araçlarımızı engelliler için ayrılan yerlere park etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.