KONYA TARIM ŞEHRİ DİYENLERE?
Haziran ayını da yavaş yavaş uğurlamaya hazırlanıyoruz. Eskiler hep söylerlerdi “Konya’da yaz üç ay sürer. Yaz 15 Haziran’da başlar 15 Eylül’de biter”… Allah izin verirse yazılanlara çizilenlere göre bu sene yaz beş altı gün gecikme ile yeniden geliyor. Yani ne yaz kaldı ne bahar. Siyasiler için söylüyorlar ya “at izi it izine karıştı” diye. İnsanoğlunun vurdumduymazlığı, bencilliği, nemelazımcılığı ile dünyada bir küresel ısınma başladı.
Bu olay bilimsel bir durum, yeni bizim siyasetten spora yaptığımız gibi otur tartış. Siyaha beyaz de beyaza mor. Öyle bir şey yok. Yıllarca denenen takip edilen matematiksel verileri olan (Bizdeki gibi matematiğin istatistiği bile tartışıldığı cinsten değil) bilimsel gerçek.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri, kendi vatanını, topraklarını, havasını suyunu sevip insanını düşünen ülkelerde yöneticiler kendi çaplarında tedbirler alıyorlar. Hem de yıllardır.
Bizde öyle bir şey yok.
Çünkü bizim işimiz klasik Türk usulü.
Hani “atın ölümü arpadan olsun” felsefemiz var ya.
At-arpa ve ölüm üçlemesi 20 yıl önce revaçta idi. Bugün ise kendimizi kandırmak için “İnan ben şişman değilim aslında. Kemiklerim kalın…” gibi.
Ya bu devirde kim kimi ne kadar güzel kandırırsa, ya da kandıracak kimse bulamayıp kendimizi bir güzel kandırırsak o gün karda sayıyoruz.
Ne diyeyim.
Önce kendimizi sonra başkalarını kandıra kandıra bu günlere geldik. Allah beterinden saklasın. Allah önce beni sonra cümlemizi ıslah etsin. Bu kandırmaca işinde biz de başrollerdeyiz(!).
Niye? Çünkü bizim işimiz kamuoyunu bilgilendirme işi.
Diyelim ki yerel gazeteciyiz. Yerel bir basın kuruluşuyuz.
Şehri yönetenler ne söylerlerse tartışılmaz doğrudur ve o açıklamalar ister sözlü isterse yazılı olsun bize verildiği gibi manşet haberden tutun arka sayfalara, arka sayfalardan kurumlarımızın sosyal medyasına kadar yayınlanır.
Haaa bunların aslı yoktur.
Haaa yarısı doğrudur yarısı olmayacak işlerdir.
Biz basın çalışanlarının bunu gazetelerimizde dergilerimiz de ekranda seçme ve eleme şansımız asla yoktur. Yapabilirsek becerebilirsek sadece yorum bölümlerinde kıvırabildiğimiz kadar dillendirebiliriz.
…………….
Bugün bu kadar lafı niye mi ettik?
Lafı nereye mi getirmeye çalışıyoruz?
O zaman direkt söyleyeyim hani yöneticilerimizden siyasilere kadar bulundukları ortamda bağıra bağıra söylerler;
“Tarım şehri Konya”, “Spor şehri Konya”, “Üniversiteler şehri Konya”, “Turizm şehri Konya”, “Kongreler şehri Konya”…. Başına ne koyarsanız Konya o…
Tabii ki bunların çoğu göstermeliktir. Öyle bir şehir mi vardır ki?
Bu söylemleri hep acı acı gülerek dinlerim. İçimden de “yalanınız batsın” derim.
Ancak bu uydurmalar içerisinde Konya’ya oturabilecek, Konya ile örtüştürülebilecek en uygunu ise bu şehir, Tarım şehri Konya’dır.
Ne var ki gelinen noktada ben buna da inanmıyorum.
Eğer siz inanıyorsanız birazdan dile getireceğimiz konuya siz cevap verin ben inanayım.
İki gün önce “Tarım şehri Konya”mızda da 9000 yıllık tecrübesiyle TARIMIN ZİRVESİ KONYA’da “ÇATALHÜYÜK MİLLİ TARIM ZİRVESİ” yapıldı…
Yapıldı mı? Yapıldı.
Niye yapıldı?
Yapıldı da ne oldu?
……………….
Bilmem kaç para harcanarak, yöneticilerinin aylardır dişlerini tırnaklarına takarak şehir şehir kapı kapı dolaştıkları ÇATALHÜYÜK MİLLİ TARIM ZİRVESİ’nden nasıl bir sonuç çıktı, ya da nasıl güzel bir sonuç çıktıyı filan düşünmeyin. Bunlar büyük işler.
Allah aşkına bu MİLLİ TARIM ZİRVESİ’ni kim takip etti? Kim katıldı?
Bu büyük bir ayıptır?
Kimin ayıbı onun cevabını da size bırakıyorum.
ASKON’un değerli yöneticilerinden özür diliyorum ama bu koskoca bir fiyaskodur.
Basın olarak bizim göremediğimiz veya görüp de yazamadığımızı, vatandaş sosyal medya da bakın nasıl değerlendirmiş;
“Türkiye’nin en önemli sorunu olan tarıma dikkat çekmek amacıyla, ASKON Konya tarafından aylardır titizlikle çalışılan “ASKON Anadolu Aslanları ÇATALHÖYÜK Milli Tarım Zirvesi…”
Konya'da şu anda gerçekleşirken, bırakın Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarını, Çatalhöyük’ün içinde bulunduğu Çumra Belediye Başkanı dahi belediye seçimi için İstanbul'da olduğundan burada yok!!!!
Yardımcısı da bize Adem ve Havva’nın cennetten dünyaya gelişini anlattı.
Gazeteci İrfan Donat bu zirveye gecikmemek için bir gece önceden uçakla İstanbul’dan Konya’ya gelecek, Cem Seğmen İstanbul’da evinden 1 saat uzaklıktaki Ekonomi Kongresi programlarını iptal edip, Konya’ya Tarım Zirvesine gelmeyi tercih edecek, tüm illerdeki ASKON İl Başkanları işlerini güçlerini bırakıp Konya’ya gelecek ama çiftçilerin oyları ile seçilen Belediye Başkanları & Muhtarlar İstanbul’a seçim çalışmasına gidecek!!!
Ülke ekonomisinde ve tarımda çözüm İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimindeymiş anlaşılan, biz boşuna çalışmayıp dağılalım!!!”
………………
Bunu sosyal paylaşımı bana bir okurumuz gönderdi. Hatta beni de eleştirdi.
Çok da haklıydı aslında.
Belki bu yazı ile biz de ASKON’daki güzel dostlarımızı ya da bizi tanımayan fedakâr insanları üzüp kırıyoruz.
Ama onlara da sormak isterim;
Tarım zirvesi başlamadan açıklandı Tarım Bakanı gelecek dendi, geldi mi? TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu gelecek dendi. Kendileri geldiler mi acaba?
Bırakın Ankara’dan İstanbul’dan gelecek zatları, Konya’nın belediye başkanları dahi yoktu ki.
Haaa bu paylaşımdan öğrendim adı Çatalhüyük ama Çumra Belediye Başkanı dahi yokmuş yaaa.
………….
Şimdi siyasi düşünenler hemen akılları sıra cevabı size bize yapıştırdıkları sanacaklar;
“Kardeşim ASKON’cularda bu programın tarihini iyi ayarlasalardı. Ülkede beka sorunu var. Ülkedeki tarihi ve Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ertelenebileceğini hesap etselerdi…” Diyecekler. Derler… Derler…
Biz de bunu Sayın ASKON Başkanına sorduk;
Cevaplardan sadece biri; “ASKON Genel Başkanımız Orhan Aydın Bey, Tarım Bakanımız Sayın Pakdemirli ile 20 gün önce bire bir görüştü ve Sayın Bakan Konya’ya geleceğini belirtti” (Konya’yı Çumra’yı salıverin gitsin)
……………..
El sonuç;
Allah’tan korkan, kuldan utanan bir tek kişi Allah rızası için bundan sonra KONYA TARIM ŞEHRİ demesin.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Çirkin hayat yoktur. O hayatı çirkinleştiren insanlar vardır, kimi hırsından, kimi komplekslerinden, kimi cahilliğinden yapar bunu. Ve bunu kendilerine sorarsanız da “hep haklılardır.”
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sorumluluk sahipleri koltuklarının, makamlarının, güçlerinin hakkını doğru ve samimi olarak verdikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.