Konya’daki göçükler devam eder mi?
Göçüklerin meydana geliş sebebi İlim adamlarının tespitine göre; Yeraltı sularının kontrolsüz ve aşırı kullanımı yani israfı sonucu daha önce yeraltı sularıyla eritilmiş yer katmanlarında meydana gelen boşlukların zamanla çöküntüye uğraması olarak belirtilmektedir. Yağışların yeraltı su tüketimini karşılayamayışı bu problemin artmasına neden olabilmektedir. Şu anda Konya’mızın Karapınar ilçesi ve çevresinde görülen göçükler Konya Ovasının her tarafında hatta şehir merkezinde konutların ve işyerlerinin bulunduğu yerlerde dahi görülebilir. Çünkü yeraltı suları israfla aşırı bir şekilde tüketildikçe denge bozulduğundan nerede göçük olacağı net olarak kestirilememektedir. İsraf her zaman ve zeminde zararlıdır. Onun için Rabbimiz “Ey Ademoğulları! Her namaz yerinde (ve vaktinde) ziynetinizi alın (namazlarınızda temiz elbiselerinizi giyinin), yiyin, için, fakat israf etmeyin! Çünkü O israf edenleri sevmez. (1)” buyurduğu gibi Peygamberimiz de nehir kıyısında abdest alan bir adama abdesti nehirden alsanız da iktisada riayet ediniz” demektedir. Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuşlardır, “Kibirsiz ve İsraf etmeden yiyiniz, içiniz ve giyininiz ve sadaka veriniz. (2)” Emirleri ile bizim konumuz olan “su israfı” yanında yemede giyinmede ve diğer insanlara karşı yardım etmede bizlere ne güzel tavsiyede bulunmuşlar. Şu Covid19 Salgın döneminde bizler için ne kadar güzel tavsiyeler. Kur’an tefsirinde bu konuyla ilgili ne deniliyor?
“Hâlık-ı Rahîm (Merhamet sahibi Yaratıcımız) nev-i beşere (İnsanlığa) verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır nimete karşı hasâretli (zararlı) bir istihfaftır (Hafife almak, kıymetini bilmemek). (3)
Jeolojik incelemeler ve araştırmalar bir derece nerelerde göçük olabileceği hakkında bilgi verse de “Ne Zaman?” ve “Nasıl?” olacağı konusunda kesin bir bilgiyi elde etmek günümüz teknolojisine göre mümkün görülmemektedir, ancak tahmin edilebilmektedir. Bu problem sadece Konya’da değil ülkemizin hemen her ovasında çıkabilir. Özellikle kapalı havza özelliği olan yerlerde daha çok ortaya çıkabilmektedir. Yıllardır sondaj yaptıran çiftçilerimizden duyduğumuz “Yer altı suları daha derinlere doğru çekiliyor.” ifadesi problemin yeni olmadığının ispatıdır. Özellikle yağışların azalması, sulama suyu başta olmak üzere şehirlerimizde su tüketiminin artması bu problemi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tetiklemektedir. Önemli olan üzerinde yaşadığımız yer kürenin su dengesini bozmamak. Bu konuda üreticilerimizi yani suyu kullanan ana tüketicilerimizi bilinçlendirmek. İdari makamlar, özellikle Valilik koordinasyonunda Büyük Şehir Belediyesi, DSİ, Tarım İl Müdürlükleri ve Belde Muhtarlıkları aracılığı ile önlemler alınmalıdır. Başta sulama suyu olmak üzere su kullanımında israf edilmemesi gerekmektedir. Bu konuda öncelikle yeni yeraltı kuyuları açmamak ve açtırmamak ve kaçak olan kuyuların iptal edilip derhal kapatılmasının sağlanması gerekir. Çiftçi mahsulünü ekmişse elbette onu yetiştirip kaldıracak. Ekim alanlarının iklim toprak ve yağış durumları gözetilerek planlanması, münavebe (su isteği fazla olan bitkilerin daha az ekim sistemine alınması rastgele ekimlere müsaade edilmemesi) usulü ile su isteği az olan ürünlere tahsis edilmesi, hububat nohut mercimek gibi ürünlere ağırlık verilmesi, pancar, patates, elma gibi çok su tüketen ürünlerin ekim alanlarının kısıtlanması gibi tedbirler uygulanabilir. Ayrıca, sulamada damla sulamanın tercih edilip mikro sulama sistemlerinden yararlanılması, hatta bitki ihtiyacını en az kayıpla bitki kök bölgesine ulaştıran toprak altı sistemlerin geliştirilip uygulanması gerekir. Sulamaların buharlaşma ile en az kayıpların olacağı sabah ve akşam gibi serin saatlerde yapılmasının temini, güneş ışınlarının ve buharlaşmanın yoğun olduğu sıcak saatlerde sulama yapılmasının önüne geçilmesi gereklidir. Büyük üretim alanlarında salma sulamanın yasaklanması ve yağmurlama sistemlerinin kontrollü kullanımı gibi önlemler alınmalıdır. Tarım il müdürlüğünce az su isteği olan bitkilerin tespit edilip tavsiye edilmesi ile etkin ve ekonomik sulama metotları çiftçilere öğretilmelidir. Kurumlar arası iletişim ve kontrol valiliklerce organize ve kontrol edilmelidir. Şayet bu önlemleri devreye koymadığımız taktirde içme suyu temininde sıkıntılar yaşayabileceğimiz gibi, şehrimiz merkez ve beldelerinde tahmin edemediğimiz göçüklerle karşılaşabilir maddi ve manevi kayıplarımız olabilir. Hatta Allah (cc) korusun can kayıplarımız bile olabilir. Aklın ve ilmin yolu bir değil mi?
Hoşça kalınız…
Dipnotlar;
1-Araf Suresi (Ayet:31) Kur’an-ı Kerim ve Muhtasar Meali, Sayfa 153, Hayrat vakfı, 2012
2-Tirmizi Bir, 41IV. Sayfa: 343
3-İktisad Risalesi/19. Lem’a, Sayfa 139, Lem’alar, Sözler Yayınevi
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.