Konya’nın hafızası siliniyor mu?..
TARİHE YOLCULUK (236)
Meram’da, Konya’nın merkezi yerine, adetâ beynine doğru bir neşter vuruluyor. Temennim bu neşter sağlıklı, nitelikli, mimari ve şehirleşmede tecrübe sahibi bir hekimin elindedir. Yâ değilse bu şehrin hafızasının silinmesi içten bile değil…
“Kentsel Dönüşüm” modern Batı dünyasının, bir başka açıdan küreselleşme adı altında global dünya şirketlerinin bize dayattığı mimarî bir proje.
Dünya genelinde esen bu kuvvetli küresel rüzgârlar karşısında Türkiye ve ülke olarak dayanma gücümüz yok gibi!
Burada aklıma hemen bir Çin atasözü geldi.
“Dünyada kuvvetli rüzgârlar esmeye başladığında aptallar set yapar, akıllılar ise yel değirmenleri.”
***
Meram’da mahalle isimlerini kaldırarak yeni isimlerle birleştirmek suretiyle set mi yapıyoruz, yoksa yel değirmenleri mi?..
Orası tartışmalı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yerli” ve “millî” kelime ve kavramlarını ön plâna çıkarmaya çaba gösterirken öte taraftan küresel kapitalist zihniyet, bu kelime ve kavramları bastırmak adına elinde ne varsa ardına koymadan karşı harekete geçiyor.
Meram’da Şükran Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm daha henüz bitmeden bu dönüşümde ev ve arsa sahiplerine nasıl haksızlık ve adaletsizce davranıldığı feryatları kulağımızı deldi geçti bile…
Şimdi de, 2019 mahallî seçimlerinde yürürlüğe sokulmak üzere Meram’da mevcut olan 115 mahalle sayısından 58 mahalle iptal edilerek, yerine 12 yeni mahalle adı verilmek suretiyle yeni mahalle sayısı 69’a indiriliyor.
Konya Selçuklu, Meram ve Karatay merkez ilçelerinden oluşuyor. Mahalleyi “bir yere konmak, yerleşmek” anlamında ele alacak olursak bu mekâna “küçük yerleşim yeri” demek daha doğru olsa gerek. Bizler Türk ve elhamdülillah Müslüman olduğumuza göre; Türk-İslâm şehirleri teşekkül ettirilirken ve o şehirde mahalleler oluşurken dinin, dinî yapıların ne kadar önemli bir role sahip olduğu görülür. Türkiye Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış olan Konya da, Alaeddin Tepesi ve Alâeddîn Camisi ile Selçuklu Köşkü çevresinde oluşan mescid, tekke, zaviye, medrese gibi dinî yapılar etrafında gelişmiştir.
Konya, 21.yüzyılda haddinden fazla büyüdüğü/büyütüldüğü için güvenlik başta olmak ivedi olarak çözülmesi gereken pek çok problemle karşı karşıya bırakılmıştır. Artan nüfus ve yanlış ‘kentsel dönüşüm’le birlikte dikine yapılaşma ve neredeyse her biri villalardan oluşan apartmanların otopark sorunları dahi çözülmeden yeni mahalle ve yerleşim bölgeleri oluşturulan Konya; rantla birlikte haddinden fazla şişirilmiştir.
Bu gidişat hiç de sağlıklı ve hayra alâmet bir gelişme ve büyüme değildir.
Beraberinde 21. yüzyılın pek çok hastalıklarını ve virüslerini de bünyemize sokmaktadır.
Şiirin donmuş hali olan eski medrese, mescid ve yapılardaki o muhteşem mimariyi, ne yazık ki günümüz Konya’sının yeni cami, üniversite ve yapılarında göremiyoruz.
Neden?
Çünkü Batı’nın materyalist ve sömürüye dayanan felsefesi ile modern, modernite ve modernizm adına ne varsa aldığımız ve hâlâ da almaya çalıştığımız global projeleri altında, Tanzimat ve Meşrutiyet’ten bu tarafa Kopenhang Kriterlerini de işin içine katarak eğitim yoluyla ezilen bir toplum haline geldik.
Batı’dan ne gelirse ‘kabulümüz’dür anlayışı terk edilmediği müddetçe, başımızdaki kara bulutları dağıtmakta ne kadar zorluk çektiğimiz; 200-300 yıllık Ganaralaşmış aydın tipinden anlamamız lâzım gelirdi. Aydın ihanetini ülkemizde her 10 yılda bir yaşarken en son olarak karşımıza; 15 Temmuz’da çıktı.
Konya’da önümüzdeki senelerde çok büyük değişimlere gebe! Alâeddin Tepesi ve civarından başlayacak olan bu değişimde, Alaaddin Bulvarı genişletilirken 4-5 katlı apartmanlar traşlanarak ikinci kata kadar indirilecek. Muhacir Pazarı ve çevresindeki mahallelerde önemli kıpırdanmalar görülecek. Konya’nın merkezini teşkil eden Şükran Mahallesi’ni ve Aksinne Mahallesi’ni de içine alacak şekilde müthiş bir değişime doğru adım adım gidiliyor. Bu değişim içerisinde eski stadyum da var. Meselâ, Şükran Mahallesi ile şehrimizin en eski yerleşim merkezlerinden bir bölgede yer alan Abdülaziz Mahallesi, “Sahibiata Mahallesi” adı altında birleştiriliyor. Tarihî bir şahsiyet olarak Hacı Fettah gidiyor yerine Saim Sakaoğlu hocanın kitabını yazdığı “Çaybaşı” geliyor. Şıh Sadreddin ve Mamuriye mahalleleri “Konevi Mahallesi” adı altında birleştiriliyor. Tarihi Aksinne, Mehmet Vehbi ve Saadet mahalleri de “Pirebi Mahallesi” oluyor. Meram’ın nüfus yönünden en kalabalık mahallesi olan Öğretmen Evleri ile Kurtuluş mahalleleri “Aydoğdu Mahallesi” adı altında birleşiyor. Meram’ın en büyük ve nüfus yönünden en kalabalık mahallesi bundan böyle belki de Aydoğdu Mahallesi olacak. Aydoğdu bir semt adı iken mahalle adı olarak yeniden doğuyor!
Konya’nın merkezinde ve âdeta beynine yönelik mimari açıdan bir neşter vuruluyor. Dilerim bu neşter sağlıklı, etrafına güven telkin eden, tecrübeli, mimari ve şehirleşmede tecrübe sahibi bir hekimin elindedir.
Yâ değilse, inanın bu şehrin hafızasının silinmesi içten bile değil…
YARIN: “Ümmet Ufacık” mı?..
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.