KONYA’NIN HER İNSANI EFSANE…
Oruç nasıl gidiyor? İyi gidiyordur diyelim ama beni sorarsanız hiç iyi değilim. Hâlâ eskilerde yani gençlik yıllarında üç ayları nasıl tutarmışım? Kendime bugün dahi inanamıyorum. Ama Allah’ın bildiğini de kuldan saklamanın bir anlamı yok. Uykusuzluk beni öldürüyor. Belki de o yüzdendir baş ağrısından ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Kısaca benim için oruç iftardan önce de iftardan sonra da inanın çok zor geçiyor.
Kendimizi bırakıp önce sizlerden gelenlerle sonra da küçük bir yorumumuz için hemen konularımıza başlayalım.
Geçen gün GÜNAY rumuzlu okurumuz şöyle bir kısa değerlendirmede bulunuyordu:
“Uğur Bey yaya önceliği konusu Konya'da resmen sıfır! Bu konuyu da gündeme getirirseniz çok sevinirim…”
Değerli okurumuz bu olay trafiğin bir küçük parçası olarak elbette ki kültür olayı. Maalesef şehirde 10 sürücüden 9’u yaya çizgilerine yaklaşırken “önce yaya” yazılarına rağmen ayağını gazdan bile çekmezken, yine maalesef yayalarımızda “yayaya öncelik” varmış diyerek her yerde karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor.
Bu sürücü veya yaya olarak bizlerin kültürü.
Pekiii, trafik ışıklarından 30 adım sonra yayaya öncelik diye koca koca yazılarla yazıp yayaya yaya geçidi koyan yöneticilerimize ne demeli? Allah aşkına sizler bu işi kolaylaştırmak için mi varsınız yoksa iyice düğüm olsun diye mi?
Hem de nerede?
Şehrin göbeğinde. Büyükşehir Belediyesinin karşısında, Hacı Veyiszade Camii’nin önünde. Üstüne üstelik buradaki yaya geçidine üç ayrı yerden trafik oluk gibi akarken yaya geçidi yapacaksınız ve onlarca arka arkaya gelen araçta her yaya için duracak öyle mi?
Bence bu şehrin trafik sorununda yönetenlerin ve bu işi yapanlarında büyük sorumlulukları ve veballeri var.
Birde “AMENNA” rumuzu ile yorum yapan okurumuzun bu yorumunu sizlerle paylaşmak ve kendisine teşekkür etmek istiyorum. Okurumuz şöyle bir yorum yapmış, “Selam abi yılan bazen yeme hırsı ile yutabildiği kadar yutar hazmedemez ise de ya kusar ya da çatlar ölür… Bugünün Türkiye’sinde de bizde de şuursuzca bende de olsun isteği var. Sonuç ortada zenginlik bile bir hazım etme meselesidir. Herkes kaldıramaz…”
Okurumuza bir kez daha, bir kez daha böylesine güzel tespiti ve yorumu için teşekkür ediyorum.
MERAM’DA TUNA SİTESİ
SAKİNLERİNİN HAKLI DERDİ
Meram Belediyesi öncülüğünde devam etmekte olan Güvenpark Yapı Kooperatifi Tuna Sitesinde ikamet eden bir okurumuz sadece kendi sitelerinin yani kendilerinin bölgenin ve muhtemelen de yeni inşaat alanlarında yaşanılan ya da yaşanılması muhtemel bir sorunu samimiyetle diye getirmiş.
Okurumuz sorunu şöyle özetliyordu;
“Uğur Bey köşe yazılarınızdan takip ettiğim kadarıyla vatandaşın sesine kulak vererek köşe yazılarınıza konu aldığınız sıkıntıların ilgili kurumlar tarafından sizin kaleminizden dökülen eleştirilen cümleleriniz itibarınız neticesinde olumlu sonuçlar alındığına bir kaç kez şahitlik etmiş bulunmaktan ötürü öncelikle sizlere teşekkürü bir borç bilirim.
Efendim bizler Meram Belediyesi öncülüğünde devam etmekte olan Güvenpark Yapı Kooperatifi Tuna Sitesinde ikamet etmekteyiz. Çakılharmanlar Caddesi’ne bağlanan Çimendere Sokak üzerinde bulunan KOSKİ'nin kanalizasyon hattı yoğun yağmur yağışlarda site içerisinde bulunan blokların en az 4'ü için bodrum katına su basmaktadır.
Oturduğumuz bloklarda girişimiz bodrum katta bulunması ve kapıcı dairelerin bodrum katta bulunması sebebiyle KOSKİ'nin apartman içerisine basan pis suları apartmana girilemeyecek kadar yüksek seviyelere ulaşmaktadır.
Site yönetiminin KOSKİ ile yaptığı görüşmelerde Çimendere Sokak üzerindeki asfaltın yeni olması sebebiyle kazı izni alınmamasından dolayı hattın yenilemediğinden bahsedildiği söylendiği aktarıldı.
Asfalt dökülmeden önce KOSKİ'ye hattınızı yenilemeyin diyen biz değiliz. Asfaltın eskimesini beklemek vatandaşın zorunlu olduğu bir hal olmayıp imar planları yapılırken ilgili dağıtım firmaları gerekli abonelikleri vatandaşın hizmetine sağlayacak gerekli alt yapıları önceden tahmin etmenin zannediyorum ki bizim gibi 2010 yılından beri devam etmekte olan bir kooperatif yapılaşması için en mümkün görünmektedir.
Burada derdimiz ve niyetimiz birilerini suçlamak ve zorda bırakmak olmamasından dolayı 3 yıldır pasif çıkışlarımız bu problemimizi ilgili kurumlarda yeterli itibarda duyulmasının önüne geçmiştir.
Yazımın başında da bahsettiğim üzere sizin etkili ve itibar gören cümleleriniz karşısında ilgili kurumların bizlere yeterli hassasiyeti göstererek önümüzdeki yaz mevsimince inşaat çalışmaların başlayarak önümüzdeki kışa hazırlık yapacaklarına eminim.
En son ki yağmursuyu problemimiz geçen hafta yaşanmış olup göndereceğim fotoğrafların bu yazıya göre güncel olmamasından dolayı gönderemiyorum. Yalnız ilk yaşanacak problemi ve digital resimleri sizler ile paylaşacağım.
Şimdiden ilginiz için teşekkür ve sağlıklı bir ramazan geçirmenizi Rabbimden niyaz ederim.”
………….
İşte bizim yönetim anlayışı ile vatandaşın bire bir hayatta yaşadığı sıkıntının temeline inildiği zaman ortaya çıkan acı bir gerçek. İnşallah KOSKİ ve belediye yönetimindeki yetkililer buranın sorununu kökten çözerler diyoruz.
BU HACI AMCAYI ÇOK SEVDİM
Dün sabah sabah şehri turluyorum. Şehir malum klasik oruç havasında yatıyor. Trafikte sakin. Şehir merkezinde bir noktada hem de ana cadde üzerinde kırmızı ışıkta durdum. Birden yan tarafta sakin sakin yürüyen hacı amcamızın ayakkabıları gözüme ilişti. Hemen cep telefonumu çıkardım ve bu fotoğrafı çektim.
Lütfen dikkatlice bakar mısınız?
Hacı amcamız son derece temiz giyimli ve prensipli tavrı belli. Başında beyaz takkesi, beyaz sakallı tertemiz ve yeni ceketi ile pantolonu. Elinde bastonu. Gözlükleri en az 4 ya da 5 numara, ayağında kırmızı mı kırmızı şirin spor ayakkabıları.
Vallahi direksiyonda olmasam sağımda ve arkamda bekleyen araçlar olmasa arabayı sağa çekip hacı amca ile konuşmak istiyorum. Ama birkaç saniye sonra sarı ve yeşil yandı ve bizde bastık gaza. Gazeteye geldim fotoğrafa bir daha baktım. Tertemiz ihtiyaç sahibi de olmadığı belli olan klasik bir Konyalı bir Hacı Emmi. Efsane bir hacı amca ile bir de samimi bir sohbet etsek neler çıkardı neler.
Hani insanlar için değişim ve gelişim derler. Değişimi takip etmez iseniz zaman sizi değiştirir derler, değil mi?
Ne yalan söyleyeyim bu kırmızı ayakkabıları ben giysem önce evde hatun ve çocuklar bizimle dalga geçerler.
Ama yüreği genç aksakallı. ak takkeli Hacı amcam dün değişim konusunda toplumun hoşgörüsü ile bizi ne kadar değiştirdiğine şahit oluyordum.
Hacı amcamıza yüreğim ısındı ve çok sevdim. Helal olsun sana Hacı amcam…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yüzü güzele kırk günde doyarsın, gönlü güzele kırk yılda doyamazsın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çevremizdeki insanları yargılamadan önce kendimize çeki düzen vermeye başladığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.