Korku Tüneli Gibi…
Düşme hattının iki basamak üzerinde bulunan takımımız için Gaziantep maçı devam ya da tamam maçı gibi gözüküyordu. Geçen hafta oynanan Rize maçından önce öngörülen bu iki maçtan dört puan çıkartırız diye düşünmüştüm. Rize’den bir puan Gaziantep’ten üç puan umut ederken sadece bu iki maçtan bir puan çıkartabildik. Önümüzdeki kalan zorlu üç maçtan ise puan öngörmüyorduk. Fakat istediğimiz olmadı. Maçtan önce oyuncuların prim ve maaşları ödenmişti ki Gaziantep maçına daha istekli başladıklarını görebiliyorduk. Lakin ileriki uçta Bajic’in gerçekten özgüveni kaybolmuş ki dakikalar yetmiş ikiyi gösterdiğinde sahalarda ender gözüken olay oldu. Boş kaleye atamayan Bajic üstüne bir de taraftar yuhalama ve ıslıklamaya başlayınca orda olay bitti. Keşke o pozisyonları değerlendirebilse arkası gelecek fakat olmayınca olmuyor. Bir de kanat oyuncularımızın yetersiz kalması ve topu istenilen yere atamamalarından dolayı skora gidemiyoruz. Gerçek şu ki Konyaspor takımı Süper lig takımları içinde kadro yapısı olarak en kötü takımlardan birisi. Bizim tek şanslı yanımız altımızdaki takımlar kaybediyor ki aynı yerde sayıyoruz. Eğer bir de onlar kazanmış olsa inanın ligin dibine demir atmış olacağız. Gel gelelim bundan sonra ne olacak takımdan ilk gönderilen oyuncu Ali Çamdalı oldu. Devre arasında da muhtemelen en az üç ya da dört oyuncuyla yollar ayrılacak. Yerlerine de yine üç ya da dört oyuncu alınacak. Yani iki sezon önce yapılan yanlış transferler yüzünden alınan Etoo ve Jahovic gibi pahalı oyuncular alınıp takımı yine borç batağına saplamak olacak gibi gözüküyor. Fakat benim anlamadığım bir nokta var ligin başında borç yapmayalım diye ucuz oyuncu alınıp pahalı oyuncuları göndermeyi anlıyorum. Lakin Konya basketi niye aldınız diye sormadan edemeyeceğim. Duyumlara göre bu sene Basketbol Süper ligine çıkamazsa Konya basket kapanacak diye duyumlar alınıyor. Bunları da önümüzdeki süreçte göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.