Prof. Dr. Mehmet Ak

Prof. Dr. Mehmet Ak

Madde Bağımlısını Tanıma

Madde Bağımlısını Tanıma

'Şahin 17 yaşına girmişti. Okul sonrası eve geç gelmeler başlamıştı. Son günlerde duygusal dalgalanmaları sıklıkla yaşıyordu. Bazen niye bu kadar sinirli olduğunu anlayamıyorduk. Genelde yorgun görünüyor ama bazen de neşeli ve enerjik görünüyordu. Para harcaması da artmıştı ama nereye harcadığı konusunda verdiği bilgiler tutarsızdı. Bazı günler, gelir gelmez odasına geçiyor, yorgunum deyip yatıyordu. Ders başarısında belirgin düşme olmuştu. Yalan söylemeye başlamıştı ama ergen diye üstüne gitmedik. Bir gün geldiğinde gözlerinin akı kıp kırmızı olmuştu ve garip görünüyordu. Çok bilgisayar oynadığından öyle olduğunu söylemişti ama o kötü kokuya anlam verememiştim. Günden güne kilo kaybediyordu. Artık bazı arkadaşları ile görüşmediğini duyuyorduk. Daha önce duymadığım insanlarla konuştuğuna şahit olmuştum. Eskiden zevk aldığı basket oynama, film izleme gibi aktiviteleri yapmaz olmuştu. Sanki bir hastalığı varmış gibi solgun görünüyordu ama doktora gitme teklifine nedense öfkeyle karşı çıkıyordu. Göz bebekleri bazen çok geniş bazen de küçücük görünüyordu. Havalar ısınmaya başladığı halde uzun kollu kıyafetler giymesine şaşırmıştım.

Bir gün nezle olmuş gibi burun akıntısı ve şiddetli karın ağrısı yaşamaya başladı. Bulantı kusmaları oldu. O gün göz bebeklerinin büyüklüğü babasının da dikkatini çekmişti. Zorla doktora götürdüğümüzde yapılan tetkikler göstermişti ki; şimdiye kadar ki ergenlikten olduğunu sandığımız bu değişimler madde kullanımına bağlıymış. Benim oğlumun madde kullanacağını hiç sanmıyordum. Neyi eksikti ki? Ne isterse almıştık. Özel okullarda okutuyorduk. Her şeyi vardı….’

Birçok madde bağımlısı annesi ve babasından benzer öyküyü duymuşuzdur. Evlatlarının madde bağımlısı olma ihtimalini düşünmek bile istemeyen ebeveynler bunula ilgili işaretleri görmeyecek kadar dikkatsiz olabiliyorlar. Bu görememe halinde konu hakkında bilgisizlik, aşırı güven, ilgisizlik ve yanlış anlamlandırma gibi birçok faktör etkili olabilmektedir. Madde kullanımının değişik aşamalarında farklı şekillerde ortaya çıkabilen ve kullanılan maddeye göre de değişebilen bazı belirtiler konusunda uyanık olmalıyız. Yukarıdaki öykümüzde kalın harflerle de belirtilen bu işaretleri sınıflandırarak maddeleştirelim:

* Davranış değişiklikleri: Yalan söyleme, eve geç gelme, hırçın ve agresif olma gibi önceki örüntüsüne uymayan davranış değişiklikleri olur.

* Duygu değişiklikleri: Duygular arasında geçişlerin hızlı olması, öfke ve durgunluğun hâkim   duygulara dönüşmesi, nedensiz ağlama ve gülmeler ortaya çıkar. Duygularda değişkenlik ve dikkat çekici yoğunluk görülür.

* Bedensel değişiklikler: Kilo kaybı, göz altında morluk, gözakında kızarıklık ve göz bebeğinde sabit büyüme ya da küçülme gözlemlenir. Dönem dönem nezle olmuş gibi burun akıntısı, yaygın vücut ağrısı (karın, kas vb.) özellikle opioid (eroin vb.) grubu bağımlılarında görülür. İştahsızlık ve kilo kaybı dikkat çekicidir. Kollarında damar yolu ile kullanımına bağlı iğne izleri görülebilir. Bunu gizlemek için yazın bile uzun kollu kıyafetleri tercih edebilirler.

* Sosyal ve diğer alanlar: Aile ve arkadaş ilişkilerinde bozulma görülür. Arkadaş çevresinde değişim görülür. Ders veya iş performansında belirgin düşme meydana gelir. Para harcamada görünür bir neden olmadan artma meydana gelir. Öz bakımında azalma meydana gelebilir. Kıyafetlerinde garip lekeler ve değişik kokular gözlemlenir.

 

Bu değişiklikler madde çeşidi ve kullanım sıklığına bağlı olarak değişik şiddetlerde görülebilir.. Özellikle ergenlik döneminde bu tür davranış değişiklikleri sorgulanmadan, kolayca ‘delikanlılık’ ile ilişkilendirilerek göz ardı edilebilmektedir. Hâlbuki madde ile tanışıklık açısından en riskli dönem de ergenliktir. Özellikle duygu, davranış ve ilişkiler bağlamında öncesinden sapma ve hızlı değişim konusunda uyanık olunmalıdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Mehmet Ak Arşivi
SON YAZILAR