Güzel, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dileğimiz ile yeni bir haftaya daha başlıyoruz. Konya’da kiminle ne konuşursak konuşalım laf dönüp dolaşıp “AK Parti İl Başkanı kim olacak?” sorusuna geliyor. Bizde bu işi bire bir takip edip gelişmelerin perde arkalarını kurcalıyoruz.

Ama siz rahat olun. Bugün yine bu konuyu yazmayacağız. Çünkü bu şehirde 7’den 77’e siyasetin içinde varım diyenlere iki üç gün sonra bir şeyi hatırlatacağız.

Hem iş artık “AK Parti İl Başkanı kim olacak?” sorusunun çok ötesine gitmiş durumda. AK Parti’nin neresinde olursanız olun Allah rızası için kafanızı dükkanınızın, ofisinizin, fabrikanızın, evinizin penceresinden çıkartıp dışarıya bir bakın.

“YENİ KONYA” diye bir oluşum var. Ama bakıyorum da hala pek çok iyi niyetli saf AK Partili büyüğümüz dostumuz dünde yani “Eski Konya’dalar”

Biz gelelim bugünkü yazımıza.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın hafta sonunda DEİK toplantısında da dile getirdiği gibi siyaset karın doyurmuyor. Doyurmaz da. Ha belki aç üç beş kişi siyasetin sayesinde yeni ekmek kapıları bulabilirler. Ama gerçek herkesin karnını alnının akı ile helalinden doyurmasında.

Şehrimizde, bölgemizde kim ne derse desin dillendirilmeyen bir sıkıntı var. Kimse bunu dile getirmek istemiyor. Çünkü ekonomik daralmadan söz ettiğiniz zaman yetkililer “rakamlar üzerinden konuşuyor”, yaşayanlarda bunu “ticaretin içindeki insanların birbirine olan güvensizliğe” bağlıyorlar.

Biz ekonominin E’sini bilmeyiz.

Sadece kapalı kapılar ardında kısık sesle ekonomide ki bunalımı dinliyoruz. Buğday arpadan, demir çeliğe, gıdadan tencere tavaya bazı büyük firmalar şirketler sıkıntılı dönemlere giriyorlar. Hatta girmiş durumlar.

Ama diğer taraftan da metre karesi bilmem kaç dolarlardan dükkânlar, 4 artı 1, 5 artı 1 daireler ise daha proje üzerinde iken satılıp tükeniyor.

Ve durum böyle olunca Anadolu’da özellikle de Konya merkezli bu sıkıntıda şehrin marka firmalarının sahipleri bir araya gelerek hemen o sıkıntılı firmayı kurtarıp bu sıkıntının dalga dalga yayılmasını engelliyorlar.

Ben bunu ekonomide imece usulü olarak görüyorum.

İşte tüm bu dediklerimizin ve iddialarımızın en canlısını geçtiğimiz hafta içerisinde yaşadık.

Karaman’da bir büyük gıda markası böyle sıkıntıya girer. Bunun üzerine gece yarısı üç başarılı işadamımız Mehmet Ali Kuntoğlu, Ahmet Arıcı ve Mehmet Aşçı Beyler bir araya geliverirler ve üç aşağı beş yukarı denilerek şirket Mehmet Aşçı Bey tarafından alınır.

İstediğiniz kadar paranız pulunuz olsun. Bu değerli insanların yaptığını düşünsenize, bir yerde bir şirket kurtarılıyor. Çalışanları kurtarılıyor, şirketten alacakları olanlar ile şirket ile iş yapanlar kurtarılıyor. Böyle güzel bir zincir kurulurken iş adamlarımızda, bölgemiz adına bölge insanı adına durduk yerde yeni bir riskin altına daha giriyorlar.

Hangi yıldı tam olarak hatırlamıyorum. Ankara’da görevli idim. Ama aynı zamanda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğum için programlar dolayısıyla da sık sık Konya’ya geliyordum. Ülkede ekonomik kriz vardı. O günlerde şehrimize gelen Alman bir gazeteciye türbe civarında etli ekmek, kebap ısmarladıktan sonra sohbet ederken gazeteci sordu “Ülke krizde ama siz mutlusunuz”… Ne demek istediğini anlamıştım. Sadece şu küçük örneği verdiğimi biliyorum, “Bizdeki dayanışma hiç bir yerde olmaz. Burada işsiz kalan genç ailesini alır anası babası ile yaşar. Biz aç kalmayız, burada ekmek tükenirse bulgur, yufka, peynir, nohut köyden gelir….”

Bilmem anlatabiliyor muyum?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Geceler rüya görmek içindir, gündüzlerse onların gerçek olmadığını anlamak için.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Döner kavşaklardaki “Ada etrafına dönene yol ver” yazısına uyduğumuz zaman ADAM oluruz.