Mükremin Kızılca

Mükremin Kızılca

Melike Hatun Camii Yazıtları Allah’ın evi camilerimiz!

Melike Hatun Camii Yazıtları Allah’ın evi camilerimiz!

Camilerimiz Müslümanların ibadetgâhı olduğu kadar sığınaklarıdır da.

Yüce peygamberimiz (SAV) namazın hicretten bir buçuk yıl önce İsra gecesi farz olmasına rağmen Mekke’de bir mescit inşası mümkün olmadı.

mukremin-kizilca-1.jpg

Zaten ana yurdundan hicrete zorlanacak kadar da müşrikler tarafından sıkıştırıldığından böyle bir fırsata da sahip değildiler.

Medine’ye geldiği anda ilk işleri bir mescit inşası oldu, yanı başına da ailecek ikamet edebilecekleri odaları yapıldı, zira beş vakit namazı bizzat ömür boyu kendileri cemaatle kıldırdılar.

Diyanetin almış olduğu karar çerçevesinde bütün camilerimizin 7/24 açık olması gerçekten onların bütün insanlar için bir sığınak olduğu madden de kanıtlanmış oluyordu.

Kocatepe Camii, Ankara’da Cumhuriyetten sonra inşa edilen en büyük camiidir. 1967 yılında temeli atılan cami 1986 yılında tamamlanarak ibadete açıldı. Cami 24 bin kişiliktir ve Selimiye camiini çağrıştıran bir mimariye sahiptir.

mukremin-kizilca-2.jpg

Melike Hatun Camii Ankara’da son yapılan muhteşem bir eser, Sıhhiye ile Ulus arasında ana cadde üzerindeki cami bembeyaz ve ışıl ışıl Ankara’yı süslüyor.

Ankara'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 7 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği Melike Hatun Camii 2017’de açıldı.

Ankara camilerinde dikkatimi çeken çok hoş bir yenilik: ayakkabılıklar kapalı özel dolaplar halinde hatta bazılarında kilitli, anahtarını kilitleyip yanına alıyorsun.

Melike Hatun Camii gerek dış konumu gerek iç mimarisi ile kendisini saygıya mecbur eden bir eserdir.

Ankara'nın tam göbeği diyebileceğimiz Sıhhiye ile Ulus arasında Gençlik Parkı’nın hemen önünde yer alan mükemmel ve muhteşem bir yapıdır.

Şimdiye kadar gördüğüm en fazla kitabesi bulunan bir camidir Melike hatun Camii.

mukremin-kizilca-3.jpg

Melike Hatun Camii Yazıt Yerleri ve Anlamları

Caminin esas haremine girmeden önceki büyük kapının üzerinde “içeriye güven içerisinde girin” (Hicr 46) anlamındaki ayet yazılmıştır.

Caminin içine girmeden önce giriş kapısının sağ ve solunda 6 büyük daire içinde iri harflerle siyah zemin üzerine şunlar yazılıdır

Birinci yazı:

“Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.” (Kasas 77)

Yukarıdaki ayetin “Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun.” Bölümü olup okunuşu: “ veahsin kemâ ahsena(A)llâhu ileyke şeklindedir.

İkinci yazı Bakara suresinin 152. Ayetinin birinci kısmı olan “Feżkurûnî eżkurkum” kısmıdır. “Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.”

mukremin-kizilca-3.jpg

Üçüncü dairedeki ayet-i kerime:

“(Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde hâlinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.” (Zümer 9)

Nakşedilen kısım bu ayetin “Hel yestevî-lleżîne ya’lemûne velleżîne lâ ya’lemûn / Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” bölümüdür.

Dördüncü dairede yer alan ayet-i kerime:

“İnsanlardan, (yeryüzünde) hareket eden (diğer) canlılardan ve hayvanlardan yine böyle çeşitli renklerde olanlar vardır. Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (Fatır 28)

Dairede bu ayetin sadece “Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar / innemâ yaḣşa(A)llâhe min ‘ibâdihi-l’ulemâ(u” kısmı nakşedilmiştir.

mukremin-kizilca-4.jpg

Beşinci dairedeki ayet-i kerime de Hucurat suresi 13 ayetin bir bölümüdür:

“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurat 13)

Yer alan bölüm: “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. / İnne ekramekum ‘inda(A)llâhi etkâkum”

/Altıncı dairede Necm suresinin 39. Ayeti tamamen yer almıştır:

“İnsan için ancak çalıştığı vardır. Ve-en leyse lil-insâni illâ mâ se’â”

Caminin dev kubbesinin tepe noktasında İhlas suresi enfes bir biçimde tezhip edilmiştir.

İhlas suresi meali şöyledir:

“De ki: "O, Allah'tır, bir tektir.

Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır, o, hiçbir şeye muhtaç değildir. Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).

Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."

İhlas suresinin bulunduğu çerçevenin dışında çepeçevre 16 defa Allah ve O demek olan Hû kelimesi birbirine bakar tarzda çift olarak nakşedilmiştir.

Caminin kıble tarafında pencerelerin üzeri hilal şeklinde siyah oval biçimde birbirinin devamı olarak Fatiha suresi işlenmiştir.

Fatiha Suresi Türkçe Anlamı:

1- Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.

2- Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.

3- O, rahmândır ve rahîmdir.

4- Ceza gününün mâlikidir.

5- (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

6- Bize doğru yolu göster.

7- Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! Âmin.

Bu pencerelerin üzerinde ise Âmenerrasulü olarak bilinen yatsı namazından sonra okunan aşr-ı Şerif iki siyah şerit içerisinde yer almış ve mihrabın sağında başlarken yine iki şerit olarak solunda bitmiştir. “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti ve mü’minler de iman ettiler. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar da; “O’nun peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmayız” dediler. Sonra da: “İşittik, itaat ettik, ey Rabbimiz bizi bağışlamanı isteriz, dönüşümüz ancak sanadır” diye niyazda bulundular." "Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz. Herkesin yaptığı iyilik kendi yararına, işlediği günahlar da kendi zararınadır. O mü’minler, niyazlarına şöyle devam etiler: “Rabbimiz! Unutur veya hata edersek bizi cezalandırma! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme! Rabbimiz! Kaldıramayacağımız şeyleri de bize yükleme! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın. Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle!” (Bakara 282, 286)

Mihrabın çok güzel çiçek desenleri ile bezeli olduğu müşahede edilirken üst tarafında kıble ayetinin bir kısmı yazılıdır.

Mihrap da genellikle her camide yer alan mescid-i haram'dan mescid-i aksa'ya dönülmesini emreden ayet-i kerimenin “(Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.” bölümü almaktadır;

Kıble ayeti olarak bilinen ayeti kerimenin tamamının meali şöyledir:

“(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.” (Bakara 144)

Mihraptaki kıble ayeti altında ise:

“Limeni’l-mülkü’l-yeym lillahi’l-Vâhidi’l-Kahhâr/ O gün onlar, Allah’a gizli kalan hiçbir şeyleri olmaksızın (kabirlerinden) çıkarlar. Bugün hükümranlık kimindir? Elbette tek ve mutlak hükümran olan Allah’ındır!” (Mümin 16) ayetinin okunuşu verilen kısmı ile tezyin edilmiştir.

Caminin içine girdikten ve müezzin mahfilinden geriye doğru baktığımızda duvarın tam ortasında tuğra biçiminde Yasin suresinin ilk 4 ayeti işlenmiştir:

“Yâ Sîn. Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.”

Mihrabın sol tarafında, mihrap hizasında, pencerelerin üzerinde siyah şerit içinde Ayetel Kürsi resmedilmiştir:

Ayetelkürsi anlamı şudur;

“Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.” (Bakara 255)

Ayetel kürsi'nin altındaki pencerelerin üzerinde ise kare biçiminde Temim-i Darinin rivayet ettiği “ed-Dinü en-nasihatü / Din nasihattir” anlamındaki Hadis-i Şerif yer alıyor.

Caminin duvarlarında 4 halife, Hz Hasan, Hz Hüseyin (ra) yanında Hz Fatıma ve Hz Hatice analarımızın da yuvarlak bir daire içerisinde isimlerinin yer alması gayet güzel bir görünüm arz ediyor.

Dış ana giriş kapısının sağında “Vakti geçmeden namazı” solunda da “ölüm gelmeden tövbeyi acele edin” hadis-i şerifleri siyah dikdörtgen kareler içinde bezenmiştir.

Caminin muhteşem minberinin sağ tarafında ağaç işleri ile “Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz” hadis-i şerifi nakşedilmiştir.

Yine minberin üst taraflarında ise dört köşe kufi bir hatla Muhammed yazısının dört defa işlendiği dikkati çekiyor.

Aynı kûfi hat sol tarafta yani mihrap tarafında da minberde yer almış altındaki normal yazılı bölümde ise “İlahi ente maksûdi ve rızâke matlûbi / ya rabbi benim tek isteğim sensin rızandan başka bir arzum yoktur” sözü yer almıştır.

Yarım kubbelerdeki ayetler, etrafını Hüvallahü terkibinin çepeçevre sardığı hilal biçimli alanda yer alıyor:

“Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk; artık bizi şahitlerle beraber yaz.” (Al-i İmran 53)

Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan, hiç çocuk edinmeyen, mülkünde ortağı bulunmayan, her şeyi yaratıp ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden Allah, yüceler yücesidir.” (Furkan 1,2)

“Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.” (Furkan 61)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mükremin Kızılca Arşivi
SON YAZILAR