MİLLET DEĞİŞMEYE DEĞİŞTİ DE …
Siyasilerle, bürokratlarla sohbetlerimizde ya da yazdığımız yazıların kendilerine yapılan büyük haksızlık (!) olduğu yönünde ki savunmalarda ortak paydalardan biriside “milletin artık değiştiği” yönünde oluyor.
Buna ben de katılıyorum.
Biz millet olarak gerçekten değiştik.
Bu günleri gördüğümüz için şükürler olsun. Emeği, fikri, alın teri olanlardan da Allah razı olsun.
Artık ülke de, şehir de, millet de eskisi gibi değil.
Geliştik. Gelişiyoruz.
Büyüdük. Büyüyoruz.
Refah seviyemiz yükseldi. Daha da yükselecek inşallah.
Hayat standartlarımız arttı. Artmaya da hızla devam ediyor.
……….
Bugünleri gören bizlerin insanların artık 5 yıl öncesini, 15 yıl öncesini hatırlayıp “Neyse 15 yıl önce böyleydi deyip susmasını kimse artık beklemesin”…
Haaa bunları bilip halimize şükretmeliyiz. Bugünlerin de kıymetini bilmeliyiz.
Mesela bir dönem Belediye Başkanlarımıza hep söylüyordum “Çıtayı o kadar yükseltiyorsunuz ki yarın bu çıta sizi rahatsız edecek.”…
………..
Kimse kusura bakmayacak. Siyasiler de bürokratlar da rahatsız olmayacak.
Bu millet gördüğünü isteyecek. Cenab-ı Allah’ım hiç kimseyi gördüğünden aşağıya koymasın. Sizler de rahatsız olmayacaksınız.
Yetkili ve etkili iseniz hiçbir şekilde mazeretler üretip kıvırtmayacaksınız. Daha çok çalışacaksınız. Adam gibi adamlarla, ehil insanlarla çalışacaksınız. Torpile, adam kayırmacılığa, şakşakçılığı, yalakalığa ve dalkavukluğa selam durmayacaksınız.
Zaten bunları bir becerebilsek, herkes kendi işini en iyi hatta mevcudundan daha iyisini yapabilmek için parmağını oynatsa hiçbir sorun kalmaz.
Ve o zamanda biz yerel gazetecilere bu kadar iş düşmez, malzeme olmaz.
Lafı döndürüp dolaştırıp niye buraya getirdim biliyor musunuz?
Bir gün önce tanıdığım bildiğim hiçbir beklentisi olmadığı halde ununu eleyip duvara asmış yürekli şehir ve ülke sevdalısı bir abimiz aşağıdaki şu iki kare fotoğrafı attı
Ardından da diyordu ki “Uğur kardeşim Konya Zafer’den, Mevlana’dan, Nalçacı’dan ibaret değil. Demek Konya çalışıyor öyle mi? Sen yine bunları yazma, ağabeylerini de üzme…”
………..
Bu abimize sordum, neresidir bu alt geçit?
İstasyondan Tapu’ya Meram Belediyesine giden alt geçit imiş.
Yazımızı bitirdiğim için bu konuyu bugüne bırakmıştım.
Dün sabah işe geliyorum. Sabahın körü. Sille Alt geçidinde kırmızı ışıkta bekliyoruz. Birden gözüme bu işçiler ilişti.
Üç Belediye çalışanı kaldırımları kürüyüp süpürüyorlardı. Hem de o dondurucu soğukta sabahın köründe.
…………
İşte yukarıda yazımıza giriş yaparken onca lafı bunun için ettim.
Kar yağışı bitmiş. Aradan dört beş gün geçmiş vatandaş Tapu’ya Meram Belediyesi’ne gidebilmek için hala donmuş karların üzerinde cambazlık yapıyor. Yani bu abimiz haklı mı? Haklı.
Peki belediye görevlileri ve çalışanları cephesinden bakıyoruz. Daha karın ilk yağdı günün sabahında gözlerimle gördüm her yerde çalışma var mıydı? Vardı…
İşte dün bile var. Yani belediyeler çalışıyor mu? Çalışıyor.
Peki sıkıntı nerede?
Yetmiyor, yeterli değil beyler.
Bu millet istediği zaman, şurası eksik, burası kırık dediği zaman da bozuluyorsunuz. Kimse kimseye yatıyor demiyor ki. Sadece Konya için iddia ediyorum. Bu sıkıntıları dile getirenler bizlerle paylaşanlar CHP’li MHP’li filan da değil. En kötüsü(!) AK Parti’de geçmiş dönemlerde görev alanlar !…
Sıkıntı herkesin çıtayı el birliği ile yukarıda tutmasıyla çözülebilir.
Bizim gördüğümüz anlayabildiğimiz bu. Siz farklı bir şey düşünüyorsanız samimi olun anlatın bizde anlayalım.
……………..
Bakın dün sabah VATANDAŞ ne yazıyor;
“Uğur abi sağlık demişken dün yazacaktım ama başkanlar, müdürler alınır diye yazamadım;
Bildiğiniz gibi 16 yaşına kadar çocukların kimliklerinde fotoğraf bulundurma zorunluluğu yok. Nüfus dairesi de sağ olsun sormadan her çocuğa fotoğrafsız kimlik veriyor!
Cmt saat 15.30 gibi Real yanı Beyhekim Ağız ve Diş Merkezinde kibarca ricada bulunan bir veli 11-12 yaşında kız çocuğunun T.C. sini kağıttan okuyarak vermesine rağmen, çocuğu tedavi etmediler.
Araya girip akıllı telefon ile kimliğin fotosunu çektirmesini istememe rağmen hekim kabul etmedi. Hekim adamı zorla taaaaaaaa Meram'daki evine gönderdi ve tekrar buraya gelmemesini, Zindankale'ye gitmesini tavsiye etti.
Daha yakınmış abinin evine...
Güvenlik ve kayıt memurundan ve de hekimden isim isteyen abiye hekim fotokopiden veya resimden hatta TC nosuz ehliyetle bile tedavi yapamadığını, kaşesini vurarak BİMER-CİMER dahil her yere yönetmeliği hazırlayan kişi ile birlikte şikayet edilmesini akıl verdi.
BUNLARIN HEPSİ 11-12 YAŞLARINDA YANINDA VELİSİ BULUNAN VE DEVLETİMİZİN BAKMAKLA MÜKELLEF OLDUĞU BİR ÇOCUK İÇİNDİ...
Vatandaşa söylenen merkezin acil merkezi değil, nöbetçi hekimlik olduğuydu...
İstersen yazma abi...
Konuşulmasın, böyle şeyler...”
………..
Şimdi bunu bizimle paylaşan vatandaş AK Parti’nin muhalifi mi yoksa hain mi?
…………..
Şimdi de biraz daha yerel ve pek çoğumuzu ilgilendiren bir konuyu dile getiren Mustafa A… abimizin dediklerine getirelim.
Mustafa A… abimiz dün Organize’ye yapılan yeni kavşakla ilgili şöyle görüşünü bildiriyordu;
“Merhaba kolay gelsin Uğur
Sana anlatacağım olayı direkt belediye arayıp soracağım ama bir cevap bir netice ortaya çıkmayacak.
Aksaray Yolu’ndan Organize’ye giderken Aksaray-Organize girişine bir alt geçit yapıldı güzel hoş trafik hızlandı. Servis yoğunluğu dağıtıldı ha şöyle dedim. Aradan zaman bir baktık bir yol çalışması falan derken bir kavşak tam da trafiğin seyrini aldığı noktada.
Merak ediyorum da o kavşak nereden çıktı? Hadi gerekiyordu yaptın. O nasıl bir kavşak eğer Konya için uğrasan bir kalemsen abi oraya git bir bak rezilliğe bak.
1 km öte altgeçit yaptın trafik aksın 1 km geride kavşak koydun. Trafik yoğunluğu artı koca koca tırlar fren balata yapışı yakıttan mekanikten her şeye zarar. Bir de farklı bir gidiş oraya görmeyen biri için göbeği dönmeden göbeğin üstünden direkt karşıya çıkar. Bana göre ya çıkıp anlatsın halka orayı neden yaptığını her gün gelen geçen orayı yapan mühendisi. İşçiyi, belediyeyi anmaktan vazgeçer ya da yanlışı kabul eder.
Konya şuan iktidarı kalesi konumda olan bir şehir, bu avantaj yanlış uygulamalar yanlış işler yüzünden gitmesin.
…………………
Buyurun buradan yakın. Mustafa abimiz açıkça yazmış. “Eğer gazeteci isen gider orayı görürsün yazarsın” demiş. Bir yerde rahatlamış. Ben oraya gitsem ne anlarım ki? Ne yazabilirim ki? Mühendis değilim, karayolcu değilim, trafikçi değilim.
Biz herhalde sadece geçen gün bir abimizin benzetmesi gibi bir konumdayız.
Ali abimiz öyle diyordu “Uğur abi vücut için en önemli şeylerden birisi gaz meselesidir. O gaz büyük nimettir. Gaz çıkmaz ise vücut ne olur bilir misin? Sen o işi yapıyorsun!!!”
…………
Ali abi iyi bir şey mi dedi yoksa sövdü mü anlayamadım ama galiba biz gaz merkezi oluyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanın bilgisi arttıkça, şüphesi de artarmış
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gördüklerimizi görmemezlikten gelmediğimiz zaman, sırtımızı dönmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.