Mücadele ruhu (Sütçü İmamlar, Mıhlıç Nuriler)
Tarih 30 Ekim, 1919. Günlerden Perşembe, yer Maraş.
Maraş Fransızlar tarafından işgal edilmiş.
Halen Maraş Kalesinde Türk Bayrağı dalgalanır.
Fransız komutan, karargâhta balo düzenler. Baloda Ermeni Hırlakyanların kızına göz koyar, onunla dans etmek ister.
Hırlakyanların güzeller güzeli kızı dansı kabul etmez, kalede dalgalanan bayrağımızı göstererek “bu bayrak buradan inerse seninle dans ederim” der.
Sarhoş Fransız komutan “bu bayrak buradan inecek” der.
Ertesi gün, 31 Ekim, Cuma. Şımarık Fransız askerleri komutanlarının teşviki, Ermenilerin de cesaretlendirmesi ile sağa sola sataşır. Tarihi Uzunoluk Hamamı’ndan çıkan Müslüman kadınların peçelerini çıkarmaya yeltenirler.
Bağrışmalar üzerine hemen karşıda dükkânda olayı gören Sütçü İmam;
"Durun bire densizler. Yaptıklarınız yetti artık. Bugün namus günüdür" deyip silahını ateşler. Bir işgalci askeri öldürür, ikisini de ağır yaralar.
Müslüman Türk Milleti’nin namus ve şerefine uzanmak istenen eli daha orada kırıverir. Bu kurşun, aynı zamanda, Türk İstiklal Mücadelesi’nin de ilk kıvılcımı olur.
Ertesi gün Sütçü İmam, Fransız ve Ermeni askerleri tarafından ev ev aranır, ancak bulunamaz.
Bu arada Maraş eşrafı kendi aralarında toplanarak istişare eder. Silahları, topları, tüfekleri yoktur ama imanları, yürekleri vardır, düşmanla mücadeleye karar verirler.
Bunlardan biri de Mıhlıç Nuri’dir.
Mıhlıç Nuri ”Maraş bize mezar olmayınca, Fransız’a Gülizar olmaz” der. Şu sözdeki derinliğe bakınız.
Mıhlıç Nuri eşraftandır. Eşraf iş başa düştü der. Askerler Sütçü İmam’ı arar. İmam, dağların arkasında karargâh olarak kullanılan eve yerleşir, mücadeleyi eşrafla oradan yönetir.
Maraşlı sokağa çıkamadığı için evden eve delikler açarak ve duvarları yıkarak geçerler ve bu şekilde haberleşirler.
Kurtuluş mücadelesi başlamıştır. Maraşlı, mücadele için kendi evlerini yıkmakta ve yakmakta, Şehir alev alev. Yakaladıkları Fransız askerlerini ve onlara yardım eden Ermeni militanları zar ağlatırlar.
Fransız da ateş ve duman altındadır ve şaşkındır. Öyle ki, kendi evini yıkan, yakan çılgın Maraşlı ile nasıl mücadele edeceğini bilemez. Sonrası malum, şehri terkeder. Maraş, Kahramanmaraş olmuştur artık.
***
Bu olayları amcasından canlı olarak detaylanmasına anlatan Mıhlıç Nuri’nin yeğeni 83 yaşındaki Mehmet Alyanak’dır. Konya’da damadını ziyarete gelen eşraftan Mehmet Abi. Halen o kadar canlı ve heyecanlı ki, tam bir tarih.
***
Bu olaylar yaşanmıştır ve değişik boyutlarıyla halen yaşanmaktadır günümüzde. Efendiler, değişik etnik kökendenim, farklı inanç, kültür grubundanım ama bu Ülkenin evladıyım, Benim ülkem, vatanım, canım diyen 80 milyon insanım.
Haçlı seferleri bitmedi, bitmeyecek te. Şuna inanın ki bu hasta ve fitne ruh, kendi çıkarları için vatan evladı Ermeni’sini de, Rum’unu da, Türk’ünü de, Kürt’ünü de acımadan feda eder. Paralel ruhu, cemaat ruhunu yok etmiyor mu?
Savaş ruhu bitmesin ama barış içinde de olsa Maraş ruhunu yeniden diriltelim.
Bu ülke bize mezar olmasın ama fitneye de gülizar (gülbahçesi) olmasın.
Ülkemin gülleri, çiçekleri, yaprakları, toprakları namerdin eliyle solmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.