Muhalefet, Yine Çuvalladı
“Kılavuzu karga olanın” diye başlasam da lafı eğip bükmeyeceğim. Bodoslama dalacağım konuya.
Cumhurbaşkanlığı konusunda muhalefet, sizlerin de bildiği gibi yine çuvalladı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli kapı-kapı dolaştı. Eski Cumhurbaşkanlarını da ziyaret etti. “Eskiye rağbet olsa” ne olacağını siz çok iyi biliyorsunuz. Bu gezilerden Bahçeli’nin muradı neydi, pek anlaşılmadı. Sözüm ona, ilkeler üzerinde görüşmüşler. Demirel’in Cumhurbaşkanlığını da istememişlerdi zamanında. Daha önce beğenmedikleri birisinden ilkeler konusunda icazet almak ne kadar doğru olabilir ki? Bir de Türk Siyaset Literatürüne kazandırdığı “Dün dündür, bugün de bugündür” vecizesinden sonra nasıl bir ilkesel görüşme yapmış olabilirler, merak ediyorum. Çünkü ilkeler, ilkeli insanlarla görüşülür.
Eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer’i de boş geçmemişler, O’ndan da Başbakana Anayasa kitapçığının nasıl fırlatılacağı ile ilgili uygulamalı dersler aldığından kimsenin şüphesi yoktur sanırım.
Devlet Bahçeli Ana Muhalefetin güçlü lideri Kılıçdaroğlu ile de fikir alış verişinde bulunmuş. Adaylar üzerinde değil de, ilkeler üzerinde görüştükleri yansıdı basına.
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanında aradıkları vasıfları bir bir saydı. O vasıfların neler olduğunu yazmayacağım. O vasıfların Başbakana uyup uymadığının bir önemi olmamalı ki “Herkes olabilir, ama Erdoğan olamaz” deyiverdi.
Şimdi de CHP, Mansur Yavaş’ı parlatmaya çalışıyor.
Nasıl bir Cevher varmış Mansur Yavaş’ta ki “Ankara Belediye Başkanı yapamadıysak, bari Cumhurbaşkanı yapalım” modundalar. “Cumhuriyeti biz kurduk, korumak da bizim görevimiz” iddiasında olan kocaman bir ana muhalefet partisi Mansur Yavaş’tan başka aday bulamıyorsa, gerçekten de çok yazık.
Mansur Yavaş’ın nesi var? diyebilirsiniz. Nesi yok ki. Zaten “olmaz” gibi bir ön yargıya da sahip değilim. Yasanın öngördüğü özellikleri taşıyorsa, Mansur Yavaş’tan da Cumhurbaşkanı olabilir. Bir şartı var: Millet seçerse. Ama Kılıçdaroğlu öyle demiyor. “Millet de seçse Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz” diyor da başka bir şey demiyor. Ona kalırsa Erdoğan’a “Muhtar bile olamaz” demişlerdi zamanında. Ama ne oldu, bugün Cumhurbaşkanlığı konuşuluyor.
Bahçeli ile Kılıçdaroğlu baş-başa verdiler “Çatı Aday” formülü üzerinde çalışıyorlar. Çatı aday ne demekse. Ama bu çalışmalar da bir işe yaramayacak. AKP’nin adayı –her kim olursa- Cumhurbaşkanı seçilecek. Muhalefet önce küsecek, “Bu Cumhurbaşkanını kabul etmiyoruz” falan diyecek, sonra kuzu-kuzu kabullenecek.
10 Ağustos’ta sandık Milletin önüne gelecek. Millet tercihini yapacak. Sandıktan çıkana da hepimiz saygı göstereceğiz. Cumhur’un dediği olacak. Bundan daha güzel, bundan daha adil, bundan daha demokratik başka bir formül bilen varsa açıklasın. “Çoğunluk azınlığa tahakküm ediyor” zırvalarını da duymak istemiyoruz.
Demokrasinin kestiği parmak acımaz…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.