Gündemimizi meşgul eden o kadar çok konu var ki, neresinden başlayıp hangisini paylaşacağına karar vermekte zorlanıyor insan.

Malumunuz olduğu üzere bugünlerin ana gündem maddesi hayat pahalılığı… Temel enerji giderleri arasında yer alan, doğrudan veya dolaylı birçok alanı da etkileyeceği bariz bir şekilde belli olan petrol fiyatlarına yapılan zamlar, petrol ürünlerinden alınan ÖTV’nin artırılması derken, bugün sadece bir litre benzine 35 lira vermek durumunda kaldık.

İyi hatırlıyorum, pandemi döneminde benzinin litre fiyatı 5,5 liraydı. Şimdi tek seferde 5,5 lira zam gelebiliyor.

Kimimiz bir tepki olarak, kimimiz de ekonomimizi daha fazla sarsmamak adına kontak kapatır olduk. Türkiye genelinde belli başlı yerlerde tepki için kontak kapatma eylemi yapıldı. Bir kısım Konyalılar da kendi içlerinde örgütlenip böyle bir organizasyona imza attı. Ancak cılız bir ses yükseldi.

Tepki verenlere hak veriyorum. Sadece 1 litre benzinin 35 lira olması demek, şehir içi ulaşımdan şehirlerarası ulaşıma, nakliyeye, nakliyeyle temel ihtiyaçlara varıncaya kadar her alana yansıyacak. Herkes bir miktar nasibini almış olacak. Keşke yapılmasaydı bu zamlar ama düşününce kimse bile isteye insanları üzmek istemez diye düşünüyorum. Hele bu insanlar seçmense ve önümüzde kısa bir süre sonra da yerel yönetimleri belirlemek üzere sandık başına gidilecekse depremin getirdiği finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik bir çaba içerisinde olunduğuna kendimi inandırmaktan başka çare bulamıyorum.

Tabi sözde kontak kapattığımız bu eylemin gerçekte bence hiçbir karşılığı yok. Çünkü trafikteki araç sayısında zerrece azalma görmedim ben. Hatta trafik daha kalabalık hale gelmiş.

Hadi diyelim dünya genelindeki petrol fiyatlarında yaşanan dalgalanma, bazı ülkelerin ham petrol üretimini kısıtlaması, döviz kurlarının yükselişi, iç piyasada talebin yaz döneminde artması gibi gibi birçok bahaneyi de ekleyelim petrol fiyatlarındaki artışa…

EV KİRALARI DA PETROL

FİYATLARINDAN ETKİLENMİŞ!

Peki ya ev kiralarına ne demeli?

Dün 12 bin liradan kiraya sunulan bir dairenin bugün 15 bin liraya kiralık olduğunun ilan edilmesinin petrol fiyatlarıyla ilişkisini bana biri izah edebilir mi?

Neden herkes belli başlı alanlarda yaşanan krizi kendisi için bir fırsat gibi görür ki? Bize yakışan bu mudur? Ardı arkası kesilmeyen zam sağanaklarına inanın kendimiz su taşıyoruz. Daha fazlasını istiyor, sanki daha çok zam yapılmalı der gibi bir tavra bürünüyoruz. Bir şeylerin maliyetinin başka alanlara gelen zamlarla artmasının ev kirasına yansımasının bir izahı yok… Sebebi ne olursa olsun. İyi niyetli olanları tenzih ederek, ev sahiplerini biraz vicdana davet ediyorum. Tek maaşla geçimin neredeyse imkansız hale geldiği, özellikle emekliler ve asgari ücretle çalışanların hayat standartlarının iyiden iyiye düştüğü bu dönemde bir evin kira bedelinin bir asgari ücrete denk olması demek, dört duvarın bir çatının altında ne halin varsa gör demektir.

KONYASPOR’A NELER OLUYOR?

Onca derdimiz varken belki de birçoğumuzun tek değilse de en önemli dayanağı, kafasını rahatlattığı tek alan spor ve tabi ki Konyaspor’du… Arzu edilen hayale ulaşamamış olsa da başarılı bir serüvene sahip olan Konyaspor, kendisine gönül vermiş yüz binlerce insan için bambaşka bir dünya, bambaşka bir alem…

Bu aralar Konyaspor da başka bir alem!

Yeni sezon hazırlıklarını Erzurum’da sürdüren Konyaspor’un Konya’da dev yatırıma sahip Albayrak Grubu’nun uhdesindeki TÜMOSAN ile sponsorluk anlaşması yapması, yeni dönem adına gerçek manada bir heyecan uyandırmıştı.

Ardın sıra yeni transferlerin isimlerinin peyderpey açıklanması, bu arada forma tanıtımlarının yapılması, basın toplantıları ile şehirde bir Konyaspor kamuoyunun oluşturulması beklenmekteydi.

Sponsorluk anlaşmasının üzerinden kısa zamanda çok sular aktı. Bir anda heyecan yerini garabet bir ortama bırakıverdi. FIFA tarafından Konyaspor’a verilen cezalar, zaten mali anlamda zor günler geçiren Konyaspor’u biraz daha çıkmaza soktu. Kulağımıza geliyor, bunun bir sonraki aşamasının futbolcu transfer yasağı olacak…

Şimdilerde yönetim, genel kurul için hazırlık yapıyor. Ağustos ayının başında Konyaspor genel kurula gidecek. Burada her şey ortaya dökülecek. Her ne kadar düne kadar ‘Gündemimizde genel kurul yok’ deseler de bugün genel kurul kararı alan Konyaspor yönetiminin iyi niyetinden de zerrece şüphem yok. Ama iyi niyet bir yapıyı idare etmeye yetmiyor. Umarım bu genel kuruldan Konya ve Konyaspor için çıkabilecek en hayırlı sonuç çıkar da şehrin en değerli markalarından biri heba olup gitmez.