Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Nurettin Topçu konuşuyor

Nurettin Topçu konuşuyor

Dünkü yazımda geçmişin ve günümüzün eğitim/öğretim anlayışını mukayese etmiştim. Konu maarif, muallim, talebe olunca Nurettin Topçu’nun şahitliğine ve desteğine başvurmak şarttır. Tüm kitapları hazine kıymetindedir ve baskıları piyasada mevcuttur.

Bu büyük fikir adamımız hakkında en derli toplu ve özlü bilgileri de nitelikli çalışma İslâm Ansiklopedisinde okuyabilirsiniz, linki şu: https://islamansiklopedisi.org.tr/topcu-nurettin Şu satırlar özlü bilgilerin şahidi olsun: “Nurettin Topçu’nun coğrafya olarak Anadolu’yu, tarih ve kültür olarak Selçuklu-Osmanlı tecrübesini merkeze alan, buradan en geniş ve belirleyici daire olarak İslâm’a ve özellikle tasavvufa intikal eden, Batı dünyasına ve insanlık tecrübesine uzanan bütüncül bir düşünce dünyası vardır. Meselelere ahlâk üzerinden yaklaşır. Cumhuriyet devri Türk felsefecileri ve aydınları arasında ahlâk konusunda en çok yazı kaleme alan ve bu alandaki vurgularını bütün hayatı boyunca sürdüren kişi Nurettin Topçu olmalıdır.”

Sözü ehline bırakmakta yarar görüyorum ve Nurettin Topçu’nun özlü sözlerini, kitaplarından altı çizili satırları paylaşmak istiyorum…

Talebe, hakikatler peşinde koşmayı meslek edinen insandır, gayesi manevî olgunlaşma olan bir mesleğin insanıdır, mekteplerin diploma müşterisi ve istikbalin mevki dilencisi değil.”

“İlim ve ahlak aynı kökten çıkar, biz bunu bilemedik.”

40 yıl öğretmenlik yaptım, mabede nasıl girdimse sınıfa da öyle abdestli girdim.”

“Menfaat yaşamak, ahlak yaşatmak ister. Bir arada asla barınamazlar.”

“Bugün büyük Batı kültürünün ağırlık merkezi, hikmet ve felsefe, sanat ve edebiyat değildir; fizik ve kimya ilimlerini kendisine hizmetkȃr yapan büyük tekniktir. Batı dünyası, kendi temellerini teşkil eden eski Yunan hikmetinin büyük üstadı Sokrat’ın felsefeyi fizikten ahlaka yükseltmesine karşılık, asrımızın insanını ahlaktan fiziğe çevirmiş bulunuyor. İki dünya harbinden bu yana Batı maarifi, kuruluşundaki ruh ve ahlaktan bütün bütün sıyrılarak sanayinin emrine girdi. Bu hal Batı medeniyetinin yıkılışıdır. (‘Teknik başarılar, ancak bir medeniyet fikri, bir eğitim anlayışı üzerinde değer kazanır. Eğitimi kendi başına fen ve teknoloji ile sınırlamak, bir felsefeden, bir maneviyattan, bir şahsiyetten yoksunsa, felakete de dönüşebilir. Topçu bu nedenle kişilik terbiyesini, manevi eğitimi, eğitimin temeline koyar. Bizi hakka götüren bir yol, aydınlığa çıkaran bir kapı lazım. Bu kapı mektebin kapısıdır. Bugün mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil, makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır’).”

“Bize gelince, bin iki yüz yıldan beri tasavvufla yan yana gelişen hukuk ve kelam ilimleri İslam dünyasının kültürünü teşkil ediyordu. Onuncu asırda kurulan Bağdat külliyesinde evrensel bir değere ulaştırılan İslam Maarifi, on ikinci yüzyılda içtihat kapısının kapatılmasıyla ruhi feyzini kaybederek Aristo mantığının kısır çerçevesi içinde bunaldı. O zamandan beri medrese, İslam kültürünün özünü kaybetmiş olarak kıyas mantığının kelime tekrarı içinde bocalıyordu. Daha on ikinci asırda İslam düşüncesinden kovulan felsefe ile beraber sosyal düşüncenin temeli olan tarih şuuru ve sanatta esas olan hayal gücünün yaratıcı aşkı, medresenin tanımadığı, hatta suçladığı değerler halini aldı.”

(Topçu’ya göre, din eğitimi, uygun bir din tasavvuruna dayanır. Uygun din tasavvurunun ne olduğunu da dokuz madde ile açıklar. Bu maddeler şu şekildedir): (1) “Din, müspet ilim değildir.” (2) Din, ilim olmadığı gibi ilim tarihi de değildir.” (3) “Din, bir mantık sistemi de değildir.” (4) “Din, sanat da değildir.” (5) “Din efsane hiç değildir.” (6) “Din ipnotiza hareketi gibi bir telkin psikolojisi değildir.” (7) “Din bir iddia değil, hayattır.” (8) “Din bir dünya saltanatı değildir.” (9) “Din bir meslek de değildir.”

Son olarak nitelikli eğitim sitesi Maarifin Sesi’nde yer alan bir makalenin linkini buraya bırakıyorum: https://www.tyb.org.tr/nurettin-topcunun-turkiyenin-maarif-davasi-isimli-eserinde-egitimin-guncel-sorunlari-18475h.htm

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR