Çocuğu olan birçoğunuz için normal olabilir fakat bir hatırlatma yaparak başlayalım bugün. Bu ülkede tam 10 yıldır öğrenciler ders kitapları için para ödemiyorlar.

Ak Parti iktidarının eğitim alanında yaptığı en önemli reformlardan bir tanesi kuşkusuz okul kitaplarının milyonlarca öğrenciye ücretsiz dağıtılmasıdır.

Bir düşünün. Rampalı Çarşı’nın yolunu hangimiz tutmadı? Saatlerce kitapçı kitapçı gezerek bulunamayan kitapları, okullar açıldıktan aylar sonra gelen yayınları unuttuk mu? Yıllarca binbir cefa çekerek aldık ders kitaplarımızı.

Bugün okulun ilk haftasında masanın üzerinde hazır oluyor kitaplar. Bu projede emeği olanlar her daim hayırla yad edileceklerdir.

İlk yıllarda kitapların içeriği hususunda tartışmalar bolca yaşanmıştı. Artık müfredat sıkıntısı da yıldan yıla kalkıyor. Devlet kendi çocuklarına artık dayatmacı değil özgür bir müfredat sunuyor.

Bunların hepsi iyi güzel hoş! Kötü olan ne peki?

Kötü demeyelim de sıkıntı şu.

Binbir emekle üretilen devlet kitapları kimi öğretmenlerimize göre yetersiz nitelikte sayılıyor. Bu yüzden özellikle ödev hazırlama anlamında kaynak kitap adı altında ek kitap alınması için baskı kuruluyor. Bunlar öğretmenlerin öğrencilere telkinleri şeklinde hayat buluyor. Tabi öğrenci bunu duyup ne yapacak? Doğru anne babaya… “Babaaa!.. Para ver öğretmen kitap alacakmışız dedi! Baba şaşkın “çocuğum devlet veriyor ya kitaplarınızı, bu da nerden çıktı?” Çocuk umursamaz “bilmem baba ya öğretmen söyledi ver sen!”

Her evde muhtemel yaşanan diyaloglar böyle. Rivayete göre bazı öğretmenlerimiz eskisi gibi evlerinde çalışıp ödevler hazırlayıp tahtaya yazmak veya fotokopi dağıtmak yerine kaynak kitap aldırıp orada önceden hazırlanmış ödevleri yapın gelin diyormuş. Bir nevi kolaycılık yani…

Bu kitaplar bunun için aldırılıyorsa şık değil! Hele hele yayınevi ve kitapçı ayarlamak suretiyle çocukları bir yere yönlendirmek hiç şık değil!

Bir de işin ikinci yönü var tabi. Tahmin edeceğiniz üzere gündemde olan paralel meselesi. Zira kaynak kitap pazarının %70’ini paralel yapıya yakın yayınevleri ellerinde tutuyor. Mevcut sistemde piyasadaki en iyi ürünler bunlara ait. Haliyle sempatizan olsun olmasın tercih bu kaynaklardan yana oluyor.

Bakanlık bu yolla yapılan empozeden rahatsız. Sürekli müdürler bu konuda uyarılıyor. Ayrıca bu kitapların Talim Terbiye Kurulu’nun onayından geçmeden piyasaya sürülmesi ise işin başka çeşit bir muammasını oluşturuyor.

Hadi hepsi bir yana. Bu kaynak kitap dedikleri şey resmiyette de yasak. Alınması da aldırılması da sıkıntı. Buna rağmen bu yasakların delinmesi ne demek oluyor?

Çocuklar, özellikle bu kitapları alamayanlar, diğer arkadaşlarının yanında rencide oluyor.

Çok kıymetli öğretmenlerimizin bu hususta hassas olmalarını rica ediyoruz.