Yıllardın futbol maçı izlememiştim. En son maçımı Ankara da Evren Cumhurbaşkanı iken o zamanki adıyla Cumhurbaşkanlığı kupası maçı izlemiş, hatta seyircinin küfürleri dolayısıyla Evren Paşa stadı terk etmişti.

Dün sevgili dostum Merkez Hakem Komitesi Başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nun daveti üzerine Hollanda ile olan maçımızı seyrettim. Milli maç olması dolayısıyla hayli heyecanlandım, öyle ki, maçtan çok seyircinin hareketlerini ve tezahüratlarını izledim.

Öncelikle stadımız çok güzel olmuş. Gençlik yıllarında beton merdivenlerde ve kum zeminde maç izlerdik. Bu güzel stadyumu hediye eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek Bey’e teşekkür ederim.

Tahir Başkan ile gündüz Park-Bahçeler Daire Başkanı sevgili Ceylanı Bey’in kızının düğün yemeğinde görüştük. Bana maçı kazanıp kazanmayacağımızı sordu, ardından Letonya maçını kazanamayan takımın bu maçı alması zor dedi. Ben de belli olmaz ama kazanırız demiştim. O anda içimden de 3-0 geçmişti.

Akşam biraz erkence maça geldim, epeyce eski dost ile karşılaştım.

Girişim davetli VIP olduğu için tribüne kadar çok rahat çıktım ve hiçbir güvenlik görevlisi arama yapmadı. Doğrusu yadırgadım, önemli zevatın bulunduğu yere VIP de olsa elimi kolumu sallayarak girmemi doğru bulmadım.

Daha çok şeyi doğru bulmadım. VIP’e gelenler herhalde seçkin insanlar. İkramın bol ve çeşitli olduğu seçkin bir yerde ikram tüketiminin bunca AÇ GÖZLÜLÜKLE yapılması çok tuhaftı. Maç öncesi ve arada yapılan ikramın bu derecede salgına uğraması beni hayli şaşırttı.

Her yer pırıl pırıl ama mescit çok küçük. Mescidin akşam namazını devre arasında 15 dakikaya sıkıştıran onca insanın ihtiyacına cevap vermeyecek kadar küçük olmasını yadırgadım.

Maçı, hemen önümdeki Hollanda Futbol Federasyonu yöneticileri ile izledim. Devre arasında 2-0 galip olduğumuzu biraz da espri ile en başta oturan bayan yöneticiye sorduğumda “takımlarının aptalca top oynadığına şaşırdığını” söyledi.

Bu arada Başbakanımızın tribüne gelişi anons edildiğinde ıslıklandığını zannedip, sevilip sevilmediğini sorduğunda da “Başbakanımızın Konyalı olduğunu çok sevildiğini, ıslıklamanın sevinç gösterisi olduğunu ve bizde böyle yapıldığını”, maçta ıslıklamanın protesto anlamına geldiğini söylediğimde güldü.

Bu arada takımımızın iyi olmayan oyununa karşı sonuç sevindiriciydi, o da Hollanda’nın Snajider dışında çok kötü olmasındandı diyebilirim.

Dünkü maçta en muhteşem olan KONYA SEYİRCİSİYDİ. Hiç susmadılar. Tribünlerin karşılıklı tezahüratı ve ses akustiğini nasıl tarif edeyim; MUHTEŞEM, HARİKA, GÖRSEL, ANADOLU KOKUYOR, SAMİMİ, CANDAN! Başbakanımızın olduğu maçta kazanmamız iyi oldu, Fatih terimin zaferi şehit ailelerine hediye etmesi de anlamlıydı.

Bir milli maç böyle geçti. Bana göre bir maçı televizyonda seyretmek daha doyurucu diyebilirim. En azından bazı olayların tekrarını görebiliyorsunuz. Canlı yayında pek mümkün değil.

Temennimiz dur ki, muhteşem Anadolu seyircisine huzur şehri Konya’da bundan sonra maçların hediye edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Helal olsun Konyalıma, helal olsun Anadolu’ma; öyle ya, KONYA.