Patlıcandan reçel olur, benden gazeteci olmaz!
Bugünkü yazımıza biraz kişisel yorum ya da itiraf ile başlamak istiyoruz. Niye? Öyle bir zamandayız artık bizi tanıyanlar “tanıyamıyor”, tanımayanlarda çok iyi tanıyorlar!...
Hoppaaaaala bu da ne demek? Demeyin.
Hani Türkiye-Yunanistan milli maçı oynandı ya. (Ben maçı dışarıda olduğum için seyredemedim)
Hani bu maçı Sayın Başbakanımız ile Yunan Başbakanı yan yana kardeş kardeş güle oynaya seyretmişler ya.
Bu maçta Yunan milli marşı okunurken bazıları ıslıklamış ya.
Sonra Paris’te ölenler için saygı duruşu yapılırken bir grup slogan atmış “Şehitler ölmez vatan bölünmez” demiş ya.
Arda el kol hareketleri ile seyircilerin milli maçta ıslıklama işini durdurmaya çalmışmış ya.
………..
Bunları duydum.
Sonra da dün Fatih Terim’in bu işe kızıp “Bu nasıl iş 1 dakikalık bile saygımız yok” sözlerini izledim.
…………..
Yani birileri İstanbul’da olanları izleyip hala Anadolu’dan bir haberler ya. Ona çıldırdım. Sonra düşündüm “Bunlar gerçekten mi bu milletten bihaberler, yoksa hala rol mü yapıyorlar”…
…………
Mesela ben İstanbul’u bilmem (!)…
Edirne’yi, Ağrı’yı, Sivas’ı Mersin’i, Ordu’yu bilmem, ama Allah rızası için Konya’yı ve bu şehrin insanlarını iliklerine kadar tanır ve bilirim. Bu iş de en iddialı olduğum konuların başında gelir. Çok iddialı olacak ama… Neyse bunu şimdilik yazmayayım Sayın Başbakanımızı üzebilirim.
Bu mübarek şehrin en radikal İslami insanından, ortanın biraz üzerindeki sosyalistine, en milliyetçi geçineninden en orta halli liberaline kadar herkesim ile çok özel sohbetlerim ve de birlikteliklerimiz olmuştur.
Paris’teki terör olayının ardından bire bir çay içerken “Çok iyi oldu şerefsizlere Müslümanlara az zulüm yapmadılar” diyen abimizden “Daha da beter olsunlar” diye beddua eden dostlarımıza kadar hepsine arkadaşımız dostumuzdur.
Ne olmuş yani milli maçta saygı duruşunda bir grup “Şehitler ölmez vatan bölünmez” demiş ise !!!
Bakın önce bu şehrin insanını iyi hatta çok iyi analiz etmek gerekir.
Bu şehrin en mübareklerinden, gazetelerde televizyonlarda boy boy resimlerini demeçlerini gördüğünüz beyefendisi benim yanımda gözümün içine baka baka başı açık bayana “o…..” der.
…………
Neyse daha fazla derinlere inmeyelim sözüm ona Konyalı bazılarına dokunuverir de viyaklarlar.
Dün bu milli maç tantanasını izlerken aklıma geldi. 20-25 yıldır tanıdığım bir abim şu geçen 10 Kasım günü telefon etti. Hal hatırdan sonra kibarca konuya girdi “Uğur abi bugün 10 Kasım. Konya basınının halini biliyoruz da bari sen Atatürk ile ilgili iki satır yazsaydın” diyerek söze girdi. Abimizi dakikalarca tek kelime etmeden dinledik ve üstü kapalı olarak basın olarak durumumuzu ve de özellikle şehir insanının fikri ve zikri konusunu biraz izahlar yapmaya çalıştık. Abimiz dayanamamış olacak ki “Yapma abi be patlıcandan bile reçel olur” deyince arkasından ne geleceğini tahmin ettik ve biz devam ettik “Abi ne desen haklısın. Biz patlıcan bile değiliz. Bak bizim de içine dahil olduğumuz gazetecilere söylenen benzetmelere dahası soytarılığımıza dahası mitçiliğimize, satılmışlığımıza haklısın. 90’lı yılların başı idi. Tam hatırlamıyorum. Konya’nın efsane Cemiyet Başkanı Rıdvan Bülbül’den seçimle Cemiyet Başkanlığını devir aldığım gün meslektaşlarıma hitaben salonda yaptığım konuşmada Allah rızası için bir etliekmek için, bir bardak rakı için izzet-i nefisimizi, onurumuzu şerefimizi satmayalım demiştim. Ben de şimdi o günleri arıyorum……” diyerek durumu izah etmeye çalıştık.
Yine gerçekten ne demek istediğimizi bakın hala korku b…. yazamıyoruz. Ama Allah rızası için anlayan anlasın artık.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Herkes Pinokyo gibi insana dönüşme şansı bulamamış, bazıları hala odun olarak kalmış.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayan sürücüler Lastik Durağı’nda kırmızı ışıkta beklerken camları açıp sohbete dalmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.