Bizim Yazı İşleri Müdürlüğünden zaman zaman uzun yazdığım için fırça yiyorum. Onun için bugün kısa keseceğim ama kesinlikle Aydın havası biçiminde (!) olmayacak.

BANKALAR ÇEVRE TEMİZLİĞİNE

GEREKEN ÖNEMİ VERMELİ

Hiçbir banka yetkilisi kızmayacak ama ben bankacıların dahası para işi yapanların pek çoğunun yani istisnalar hariç kafa yapısını İstanbul’da gördüm ve öğrendim. Belli bir kesim için dünya yansa umurlarında olmaz. Onlar için tek bir gerçek vardır o da para.

Bakın bu düşüncemi doğrulayan bir okurumuz üşenmemiş hem çekmiş hem de yazmış:

“ Abiciğim tüm bankamatik yerlerinde müşteriye vermek için bilgi fişi düzenlenmekte bu bilgi fişleri tüm bankamatik önlerinde yerlerde çevre kirliliğine neden olmaktadır. Ancak hiçbir banka bu konuda çöp kutusu veya bir önlem almamakta tabii Belediye de bu pisliğe göz yummaktadır. Güzel bir Konya için lütfen kapınızın önünü temiz tutalım…”

…………

Bence okurumuz gereken yerlere mesajı göndermiş değil mi? Anlayan anlamıştır artık. Şimdi bundan sonrası içinde biz daha dikkatli bakacağız bu yerlere.

BELEDİYENİN PARASI

BİTMEZ, BU BÖYLE BİLİNE

Evet ülkede kabul etseniz de etmeseniz de iyi bir ekonomik çıkmaz var. Para var para yok… Bilemem. Parası olan parasını çıkarmıyor… Onu hiç bilemem. Millet yatırım ve üretim yapmıyor parasını bankaya dövize yüklüyor… Serbest piyasa değil mi isteyen istediği yere isterse yükler isterse koyar. Çünkü piyasaları fertlerle değil en üst seviyede açmamız ferahlatmamız gerekir. Ancak ekonomik daralmadan dolayı insanların kafasını karışmış durumda. Bakıyorsunuz sabah akşam sürekli zam haberleri ya da moda tabir ile fiyat güncellemeleri geliyor. Diğer taraftan lüks ve en üst seviyeden yaşam tarzından asla taviz vermiyoruz.

Dün bir abimiz anlatıyordu. Yabancı bir marka falanca serisi için 50 bin lira indirim yapmış ve aracın fiyatı 200 bin lira olmuş. Ve millet bu arabadan alabilmek için kuyrukta imiş.

“Eeeeee hani bu ülkede kriz vardı?” diyor abimiz.

Evet, kriz ya da ekonomik daralma işsizde düşük gelirlide. Zenginde ve zenginlerimiz için asla ama asla ekonomik kriz yok. Olamazda.

Gerçi bu sistem sadece Türkiye’de ki Konya’da ki zenginlerimiz için geçerli değildir. Dünyanın neresinde olursanız olun Amerika’da da Uzak Doğu’da da Afrika’da da zenginler her zaman rahattır huzurludur ve mutludur. Savaşlardan krizlere asla etkilenmezler. Bizde bunun için mesela Konya’da ki ekonomik verilere ve gelişmelere o gözle bakmalıyız diye düşünüyorum.

İşte bizim gibi en alt çıtadan duruma bakan bir garip ve saf okurumuz şöyle diyordu;   

“Abicim günaydın nasılsınız?

İyisindir inşallah.

Abi burası defalarca yayaların kaza geçirdiği İstanbul yolu MEDAŞ üst yaya geçidi.

Ve abicim 5-6 aydır bu yaya üst geçidi açılmadan böylesine bekliyor. Buradan karşı karşıya geçmek zorunda kalan insanlara yazık günah değil mi? Bu yoldan geçen birçok çoluk çocuk ve öğrenci var. Belediyenin eğer paraları bitti ise biz toplayıp Belediyeye verelim :) selamlar…”

……………..

Okurumuz şöyle yüzde yüz haklı. Burada yaya üst geçidi olmadığı için meydana gelen kazaları yaralamalı kazaları bendeniz bile fotoğraflayarak, sizlerden gelen kaza görüntüleri ile defalarca buradan yazdım.

Buraya çok acil bir yaya üst geçidi lazımdır dedik.

Çünkü yola bakıyorsunuz sözüm ona çevre yolu. Sağına soluna bakıyorsunuz şehrin göbeği. Okulundan tutunda işyerlerine kadar bizim şehir.

Evet Büyükşehir Belediyesinin duyarlı yöneticileri demek ki bizi de gale alarak bu yaya üst geçidi inşaatına başlamışlardı. Ama dün sabah okurumuz sayesinde öğrendik ki burada da inşaat durmuş. Tahminim asla para konusu olamaz. Çünkü Uğur Başkan inanılmaz bir tasarruf ve yapılandırmalarla işi çok iyi götürüyor.

Burada bir sıkıntı vardır en kısa zamanda da yaya üst geçidi inşaatının yeniden başlayacağına inanırken belediye yetkililerin de derhal duruma el atacaklarını biliyoruz.    

İŞVEREN MEMNUN

SURİYELİ MEMNUN AMA…

Dün Allah razı olsun bir okurumuz bizi uyarıyordu “Uğur abi SGK’dan Ankara’dan bir müfettiş grubu Konya’da çalışma yapıyor. Özellikle de kaçak Suriyeli çalıştıranlara yönelik denetimler yapıyorlar. Baya da bir ceza kesiyorlarmış. Ama abi Suriyelilerde sigorta istemiyorlarmış. Bu durum iki tarafında işine geliyordu.” Diyordu…

Bizim için de hiç sürpriz olmadı doğrusu.

Niye mi?

Buyurun geçen haftaki CUMA günkü gazetemizin birinci sayfası ve manşeti. 

……….

Haaa işveren Suriyeli çalıştırmaktan mutlu imiş. Olur tabii. Suriyeli sigortasız çalışmak istiyormuş. Haklılar.

Ama hepimizin hep birlikte atladığı bir konu var ki Devlet her zaman Devlettir. Devletten kimse kaçamaz. Devlet asla yamuk ve yanlış işlere göz yummaz.

Haaa sanayicinin işverenin canı yanıyormuş. Onu da geçen haftadan bildirdik yaaa. Kurtarın canınızı. (!)

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Edebiyle vurmayana gönül kapınızı açmayınız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Koskocaman akademik kurul toplantılarında hocalarımız birbirlerinin kalbini kırmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.