Piyasalar çözüm istiyor
Piyasalardaki gündemi dışarıda ABD tarafından FED ve Yunanistan ile ilgili gelişmeler içeride ise siyaset belirliyor.
Dışarıdan başlamak gerekirse FED’in Haziran ayı olağan toplantısı dün başladı. Bugün de devam edecek ve gece saat 21.00 sularında FED’in faizlerle ilgili açıklamaları gelecek. Piyasalar FED’den bir faiz artırımı beklemiyor. Fakat FED’den bir sürpriz de gelmesi kaçınılmaz. Çünkü FED önceki açıklamalarında faiz artırımlarının hep masada olduğunun altını çizmişti. Bu faiz artırımı bu ayda başlayabilir, önümüzdeki ay da başlayabilir. Onun için piyasalar her ne kadar faiz artırımı beklemese de endişeli bir bekleyiş içerisinde olduğunu belirtmek isterim. Zaten bunu bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalardaki hareketlerinden çok rahat görüyoruz. Borsalardaki satışların sertleştiğini yerel para birimlerinin de dolara karşı değer kaybettiğini görüyoruz. FED bugün bir faiz artırımına başlayacak olursa gelişmekte olan ülkelerde deprem etkisi yapması bekleniyor. Bunu da gece saat 21.00 sularında öğreneceğiz. FED bu toplantıda faiz artırımı yapmasa bile önümüzdeki toplantıda faiz artırımı gelmesi kuvvetle muhtemeldir.
Yine dışarıda Euro bölgesinin en büyük sorunu Yunanistan, her gün yeni bir pazarlık yeni bir gelişme piyasalara damga vuruyor. Yunanistan daha önce üç kez yaptığı gibi yine kreditörlerden ne kapabilirim hesabında, yoğun bir pazarlık sürüyor. Fakat henüz umut verici bir gelişme yaşanmıyor. Karşılıklı restleşmeler işin çabası, Yunanistan Başbakanı Çipras kreditörleri sert ifadelerle suçladı. Yunanistan’ı bataklığa sürüklüyorlar gibi açıklamalarda bulundu. Kreditörlerden de aynı sertlikte karşı ataklar geliyor. Hepimizin bildiği gibi daha önceki üç kurtarma operasyonunda da buna benzer ifadeler kullanılmıştı. Sonuçta Yunanistan’ın kurtarılmaması durumunda Euro bölgesine vereceği zararın daha büyük olacağı düşüncesiyle Yunanistan kurtarıldı. Bu seferde kurtarılma ihtimali daha güçlü, fakat kreditörler daha agresif önlemler alarak Yunanistan’ın böyle bir duruma bir daha düşmemesi için var güçleriyle uğraşıyorlar.
Yunanistan bu ay IMF’ye yapacağı 1,7 milyar dolarlık ödeme dilimini yapamayabileceğini açıkladı. Kreditörlerle bir an önce anlaşma yapmak istediğini de söyledi. Kreditörler bu yüzden Yunanistan’ı temerrüde düşürmemek için uğraşırken diğer yandan Yunanistan’ın şantajlarına boyun eğmemek için çabalıyor. Bu anlamda Euro bölgesinin işinin çok zor olduğu görülüyor. Yunanistan temerrüde düşerse Euro bölgesi dağılma riskiyle karşı karşıya gelecek. Diğer yandan Yunanistan üç kez kurtarılmış hiçbir olumlu gelişme yaşanmamış yeni bir kurtarma Euro bölgesi ülkeleri arasında büyük huzursuzluk yaratıyor. Özellikle Fransa, Finlandiya, Hollanda gibi ülkeler Yunanistan’ın tekrar tekrar kurtarılmasına çok karşı bekleyip göreceğiz. Fakat kreditörlerin tekrar kurtarmaktan başka çaresi yok. Başta Almanya olmak üzere ispanya ve Belçika Euro bölgesine gelecek zarardan dolayı Yunanistan’ın kurtarılması tarafı olan ülkelerde var.
Yunanistan ile ilgili yaşanan her türlü gelişme Euro/Dolar paritesinde dalgalanmalara sebep oluyor. Yunanistan konusu gündemden düşmedikçe bizler Euro/Dolar paritesinde çok daha dalgalanmalar göreceğiz.
İçeride ise seçimler bitti. Hükümet kurma çalışmaları hızlandı. İlk günün aksine liderler daha olumlu açıklamalar yapmaya başladı. İlk önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın koalisyon hükümeti kurabilirler halkımızın bize mesajı budur açıklamaları ile başlayan cümleleri karşılık buldu. Siyasi parti liderleri de koalisyondan korkmamak gerektiğinin altı çizilen mesajlar gelmeye başladı. Dolar/TL’de 2,700 seviyelerine kadar düşüşler gördük. Siyasetteki iyimser hava para piyasalarına hemen yansıdığını gördük. Fakat son günlerde siyasi liderler tarafından açıklanan koalisyon için bazı şartlar öne sürülmesi piyasalardaki iyimser havayı tekrar bozdu. Dolar/TL 2,750, Euro/TL 3,110 seviyelerine kadar tekrar yükseldi. Hükümetin kurulamaması önümüzdeki günlerde dalgalanmanın daha da artacağı anlamına geliyor. Bir de erken seçime gidilecek olursa piyasalardaki dalgalanma artacak zaten var olan FED faktörünü ekleyecek olursak önümüzdeki günlerin bizi hiç de iyi günler olarak beklemediğini söyleyebilirim. Kurulacak bir koalisyon hükümetinin de çok sağlıklı bir hükümet olacağını düşünmüyorum. Çünkü pazarlıklar üzerine hükümet kurulmaz. Kurulsa bile temeli sağlam olmaz. Bu da finansal piyasalarda karşılık bulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.