Rahmet dilerken azıcık düşünün!
Her ölenin arkasından veya yeni ölmüş bir kişi için taziye amaçlı “Allah rahmet eylesin” ifadesini yerli yersiz kullanıyoruz.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde rahmet kelimesi “birinin suçunu bağışlama, yargılama, merhamet etme; ayrıca, yağmur” anlamında da kullanılmaktadır.
Yazımda İslam’da rahmet okumanın hükmü üzerinde duracağım.
Müslüman her türlü söz ve davranışlarının İslam’a uygun olup olmadığını ölçerek hareket etmek durumundadır.
Ya değilse iman ve itikadına zarar verici durumlara düşebilir. Dinimizde bilmemek mazeret değildir. Müslüman öğrenecek ve öğrendiklerini hayatına tatbik edecek.
Bir Müslüman, dinimizin emri olan hususlarda “bundan ne olacak, benim niyetim öyle değil” gibi savunma hallerine girmemeli; her şeyi kendi aklının sınırları içerisinde değerlendirmekten kaçınılmalıdır.
İslam fıkhında bir husus ile ilgili bir açıklama varsa bunun üzerine “bana göre şöyle veya böyle” gibi yorumlardan kaçınmak Müslümanın lehinedir.
Böyle bir açıklama ihtiyacını niye gerekli gördüğümü haklı olarak merak edebilirsiniz.
Zaman zaman çok önemli konularda Müslüman kardeşlerimizi hem aydınlatmak hem de uyarmak amaçlı yazı ve paylaşımlarda bulunuyorum.
Müslümanın hayati derecede lehine olan hususlarda bile Müslüman aklının almayacağı tepkilerle karşılaşıyorum.
Elbette ki, uyarıları dikkate alıp almamak kişinin kendi tercihi buna bir sözümüz olamaz; ancak, İslam’a uygun olamayan aşırı değerlendirmelerden de kaçınmalıyız.
Tepkilerin yanında dikkate alanların az olmadığı hatta çok daha fazla olduğunu gelen olumlu tepkilerden anlıyoruz.
Velev ki, hiç olumlu etkilenen olmasa bile faydamız olur niyetiyle yazı ve paylaşımlarıma Allah(cc) izin verdiği müddetçe devam edeceğim.
Konumuz olan rahmet okumaya dönersek;
Rahmet okuma ile ilgili İslam âlimlerince yapılan açıklamalardan edindiğim bilgileri sizlere kısa da olsa sunmak istiyorum. İsteyen ehli sünnet kaynaklardan ayrıntılı bilgi edinebilir.
-Müslüman olmayan ölmüş kişilere “Allah rahmet eylesin” denir mi?
En kestirmeden cevabı ölen gayri Müslimlerin arkasından toplumun yerleşik kültüründe sık kullanılan bir ifade olsa da sakıncalı ve okunmamalıdır.
İslam âlimlerinin açıklaması böyledir. Bizim bu görüşün üzerine çeşitli bahaneler öne sürmemiz doğru değildir.
Çünkü, âlimlerimiz bu hükmü kafalarına göre değil; çok küçük yorum farkları olsa bile Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflere göre vermektedirler.
İslam âlimlerinin görüşlerinin dayandığı temel gerekçeleri şöyledir:
Peygamber Efendimiz(sav) küfür üzere ölen bir yakını için "Eğer Allah yasaklamazsa ona mağfiret dileyeceğim."(bk. Kurtubî, Tevbe, 113. ayetin tefsiri) buyurunca şu Ayet-i Kerime nazil oluyor.
"Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra akraba dahi olsalar, müşrikler için mağfiret dilemek Peygambere ve mü'minlere yaraşmaz." (Tevbe, 9/113)
Yine Efendimiz(sav) bir münafığın cenaze namazını kıldırması üzerine;
"Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma! Mezarı başında da durma. Çünkü, onlar Allah'ı ve Rasulünü inkâr ettiler...." (Tevbe, 9/84) Ayet-i Kerimesi nazil oldu.
Bu naslardan sonra İslam âlimleri özet olarak:
“Kafirin bağışlanması için dua etmek küfürdür, dua eden kâfir olur. Çünkü, Kur'ân-ı Kerimin birçok Ayetinde müşrikleri Allah(cc)'ın bağışlamayacağı, kâfirlerin cehennemde ebedi kalacağını kesinkes haber verdikten sonra böyle bir şey istemek, Allah(cc)'ı yalanlamak ve sanki, 'Ya Rab! Sen öyle diyorsun ama bağışlasan daha iyi edersin.' demek olur. Bu da küfürdür açıklamasında bulunmaktadırlar.
Bu durum ölmüş kâfirler içindir. Hayatta olan kâfirlerin doğru yolu bulmaları için dua etmenin ise caiz olduğu görüşü hâkimdir.
Çünkü, Peygamber Efendimiz(sav) Uhud Günü mübarek dişleri kırılıp, yüzü yaralandığında, müşrikler için “"Allah'ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar" diye dua etmişlerdir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olarak kime “Allah rahmet eylesin” denilmez:
1-Kesin olarak inkar eden ve bu inkarcılığını deklere edenler ile inkar etmeyen; ancak, ömrünü Müslümanları aşağılama, İslam’a düşmanlık ve Allah(cc)’ın hükümlerini ortadan kaldırmakla geçirenlere,
2-Deistleri öven, Deizm ile ilgili kitap yazan; Adem(as)’ın babası var, Hz. Meryem çift cinsiyetli, bazı Ayet-i Kerimelerin günümüzde geçerliliği yok veya değiştirilmeli diyenlere,
4-Peygamber Efendimiz(sav)’i etkisizleştirmeye çalışan Ayet-i Kerimelerin hilafına “Peygamber hüküm koyamaz” diyenlere, denilmez.
Somut örnek çokta bu kadarıyla yetinelim.
Elbette ki, toplum içinde çok çeşitli insanlarla birlikte yaşıyor ve bir Müslüman olarak insan ilişkilerine hassasiyet göstermeliyiz.
Taziyede bulunma durumlarında ölü yakınlarını kırmadan “Allah rahmet eylesin” yerine “başınız sağ olsun”, “Allah sizlere hayırlı uzun ömürler versin” gibi ifadelerle taziyelerimizi yapmalıyız.
Naslarla kesin olan hususlarda ayıp olur, gücenirler gibi hallere girmemeliyiz.
Çünkü, İMAN HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.