SEÇİM KRİTİĞİ…
Seçim üzerinden nerede ise 2 hafta geçti hâlâ başkanlar belli değil.
Cidden soruyorum.
Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir durum yaşanmıştır ya da yaşanıyor?
Demokrasi ülkesindeyiz.
Herkes özgürce oyunu kullanıyor ve sandık açıldıktan sonra bir takımlar oyunlar oynanıyorsa bu durum vatandaşın suçu mu?
Ya da vatandaşın tartışma konusu mu?
Yetkililer usulsüzlük yapan görevlileri bulsun gereken cezayı versin iş bitsin.
Ama bakıyorum, herkes birer hakim, herkes birer YSK görevlisi.
Şu an en önemli husus bence ekonomik kriz.
Adına ekonomik kriz demeden daha yumuşak ne diyebilirim diye düşündüm inanın karşılığını bulamadım.
Yani bu kelime belki yangına körük ile gitmek gibi görünse de asla öyle bir niyetimiz yok.
Lakin cidden ülkemizin her köşesinde her sektörde bir sıkıntı var.
Bu sıkıntıya tuz biber olmak için içimizden, dışarıdan katalizörlük yapan da çok.
Çok şükür biz güçlü bir ülkeyiz.
Çok şükür millet olarak sabretmeyi, dik durmayı da biliriz.
Çok şükür 81 milyon yeri geldiğinde 15 Temmuz’daki gibi kenetleniriz.
Bunlara çok şükür de bizi bizden ayıran etkenler ne? Ya da etkenlere sebep nedir acaba?
Şu an her parti bence şunu yapmalı.
Nerede kazandık? Nerede kayıp ettik?
Kazancımıza ve kayıp etmemize sebepler ne?
Ben halktan gelen tepkileri söyleyeyim.
Belediye Başkanları,
Başkan Adayları,
Teşkilatlar,
Milletvekilleri.
Bu 4 etken seçim başarını ya da başarısızlığını belirledi.
Seçim bitti. Birçok yerde başkanlar koltuğa oturdu ve kutlamaları kabul etti, yakında çalışmalara başlayacaklar.
Halkın merakı şu;
“Başkanlar seçim öncesi gibi halkın içinde olacak, istek ve önerileri dinleyecek mi?
Yine sırt sıvazlayıp güler yüzlü, samimi olacak mı?
Aradığımızda randevu verecek mi?
Teşkilat kapılarından seçim öncesi olduğu gibi girip muhatap bulunabilecek mi?
Teşkilatlar da samimi güler yüzler mi yoksa neden geldin mi denilecek?
Ekonomik sıkıntılar bitecek mi?
Kraldan çok kralcılar hâlâ koltukları işgal etmeye devam edecek mi?
Atamalar da LİYAKAT’a önem verilecek mi?
Torpil tamamen bitecek mi?” diye soruyorlar.
Başarı istiyorsak.
Ülkemizi seviyorsak, buna kimse hayır diyemez.
O zaman çok çalışıp, milleti kucaklamalıyız.
O zaman hak edeni hak ettiği yere getirmeliyiz.
O zaman menfaat karşılığı iş kovalayanların önüne geçmeliyiz, görevden uzaklaştırmalıyız.
Türk milletine, Müslümanlığa yakışır bir birey olup kul hakkını yememeliyiz.
Milletin vekili milleti temsil edendir.
Milletvekili halkın içinde olup, milletin derdini dinlemelidir.
Teşkilatlar partinin o bölgedeki temsilcileridir.
Parti ile halk arasında köprü görevi görürler.
Köprülük görevini iyi yapamayanlar, sorun yaratanların vatandaşa olduğu gibi partisine de zarar verdiğini bu seçimlerde fazlası ile gördük.
Tekrar halk dili ile söylüyorum.
Hizmetkarlık yapacaksanız, başımızın üstünüzde yeriniz var.
Lakin kraldan çok kralcı iseniz; az ömrünüz var. Bu seçimde de gördünüz, benden söylemesi…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.