Önümüzde yerel yönetim seçimleri var.

Bugünler de aday adayları.

Çok yakında adaylar ağzı ile kuş tutacak.

Ne sorsanız ben çözeceğim, ben halledeceğim diyecek. Benden başkası asla olmaz eski günleri ararsınız politikasını izleyecek.

Peki projeniz nedir diye sorduğunuz da.

Aday olunca açıklayacağım cevabını verecek.

Çünkü birçoğunda projede yok,  hizmet de yok. Peki ne var? Koltuk hırsı.

Her dönem her seçimde her koltuğa aday olan biri her işi yaparım diyen kişiden ne farkı var?

Terzilik var, berberlik var, garsonluk var, aşçılık var. Var da var. Hangisinde uzmansın?  Hiç birinde…

Böyle olunca şehircilikte hizmetler aksıyor, ulaşım tıkanıyor, toplu taşım araçları yeterli gelmiyor. Hiçbir şey istediğimiz gibi olmuyor.

Neden? Sizce.

İşi ehline vermiyoruz.

Ya yakınımız olacak ya da yönlendireceğimiz olacak.

Sonra ne olacak?

Ahirette gelin bakalım hesap verin kim suçlu kim suçsuz belli olacak.

Burada 5 yıl saltanat olabilir lakin ahirette ceza çok uzun olabilir.

Ne olur bunları hesaba katın. İşi bilenlere işi teslim edin.

İşi bilenlere sorumluluk verin.

Birçok hususta istişare yapın derim.

Ortak akıl ortak fikir doğru yola götürecek. Hata yapmamızı minimum dereceye indirecektir.

Belediyede; teknik konulara bakan kişi mühendis olmalı.

Mali işlere bakan kişi hesap uzmanı niteliğinde olmalı.

Sosyal ilişkiler sorumlusu da güler yüzlü ve önce kendi ile barışık olmalı.

İyi bir orkestra şefi de yani başkanda ekibini iyi yönetmeli, personelin ve vatandaşın gönlünde taht kurmalı.

Önemli olan arz ve talebi iyi bilmeli.

O doğrultuda vatandaşı memnun etmeli.

Yoksa bir sonraki dönem gider bir daha kimse de itibar etmez.

Çok ekelim çok ürün alalım. O yüzden de çok çalışalım lütfen.