“Ahmet Bey rahatsızlığı nedeniyle devlet hastanesine gitmiştir. Böylece …………hakkını kullanmıştır. Ancak tedavi sürecinde hasta haklarının ihlal edildiğini düşünmüş ve ………..haklarını kullanarak hastane başhekimliğine ………vermiştir. Hastane başhekimliği konuyu incelemiş, Ahmet Bey’in hasta olarak ………yerine getirmediğini düşünerek olumsuz cevap vermiştir. Bunu üzerine Ahmet Bey, https://hastahaklari.saglik.gov.tr adresi üzerinden hastane ve başhekimlikten şikâyetçi olmuştur. Böylelikle konu ve şikâyet Sağlık Bakanlığına ulaşmış ve inceleme altına alınmıştır. Ahmet Bey aynı zamanda Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) hattı 150’yi doğrudan arayarak ilgili kurum ve görevliler hakkında şikâyetçi olmuştur.”
Yazıma aynen aldığım bölümü 2018 yılında birinci baskısı yapılan Netbil Basım ve Yayıncılık yayını Sn. yazarlar Faruk Gökalp Yılmaz, Hasan Bayraktar, Mustafa Kemal Özden, Murat Akpınar, Ömer Evin tarafından yazılan Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Sosyal Bilgiler 6 ders kitabından aktardım.
Lâyıkıyla yapılan her meslek kutsaldır. Hekimler de elbette işlerini iyi yapmalıdırlar. Zaten çalışmaları hakkında Malpraktis (Malpractice) (bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni ile bir hastanın zarar görmesi, hekimliğin kötü uygulanması (Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, md.13)/Dünya Tabipler Birliğine göre de "hekimin tedavi sırasında standart, güncel uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavisini vermemesiyle oluşan hasar) yasası olan nadir bir meslektir hekimlik. Hasta hakları ile ilgili birimler her hastanede vardır, Sağlık Bakanlığı hattı devrededir yani en kolay şikâyetçi olunan meslektir hekimlik. 
Hekimler hatalarının bile değil çalışmalarının, mesaiye gelmelerinin karşılığını artık canlarıyla ödemektedirler ve ciddi saldırı altındadırlar. Sn. Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk göreve gelir gelmez Milli Eğitim Bakanlığı ihbar hattını kapattırmış ve hepimizden tebrik almıştır. Bu güzel davranıştan sonra ve hekimler ciddi güvenlik riski altındayken 11-12 yaş gençlerinin taze beyinlerinde Devlet Hastaneleri ve Doktorlar hakkında olumsuz önyargı oluşturabilecek böyle bir paragrafın Sn. Bakanımızca ana fikri ne olabilir ve böyle bir örnek gerekli midir? Gençlerimizin sorgulaması, hak aramasını hepimiz arzu ederiz de örneğin mutlak bir örnek verilmesi gerekli bulunduysa Sn. Yazarlar tarafından Halk Sağlığını hiçe sayan ve savunulacak bir tarafları olmayan Gıda Teröristleri hakkında hak arama örneği verilse daha şık olmaz mıydı?
Ben elbette Sn. Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk ve Sn. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın da bu satırlar hakkında ne düşüneceğini merak ediyorum. Hekimleri kötüleyerek ve hedef göstererek sağlık sistemimizi daha iyiye götürmek mümkün değildir. Saygıyla.