Cümleler Soma için dökülmeli fakat kelimeler çok anlamsız kalıyor. Yazacaklarımız temennilerimiz içine kor düşenlerin acısını ne kadar hafifletebilir bilmiyorum. Bu acı çok büyük çok ağır. Bu acıya yürek nasıl dayanır? Nasıl katlanılır tahmin etmek çok zor. Geride kalan eşlerin, ana

babaların, en çokta o masum; babalarına doyamayan her akşam kapıda yol gözleyen çocukların acılarını hafifletmeli maddi manevi destek olmalıyız. Bu acı sadece onların değil vicdanı olan herkesin. Tüm Türkiye’nin acısı. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet kalanlara sabır dilerim.

Ekonomiye dönecek olursak döviz kurlarında yukarı yönlü bir hareket var. Avrupa Merkez Bankası (ECB)’nın haziran ayı toplantısında adım atacağını söylemesi bu yükselişte etken oldu. Euro/Dolar paritesinde dolar lehine gelişmeler yaşandı ve yukarı yönlü hareket başladı. Avrupa

Birliği Komisyonu’nun HSBC, JP Morgan ve Credit Agricole‘nin faiz oranlarını manipüle etmek için kartel oluşturduklarını açıklaması beraberinde borsalara satış getirdi ve Dolar/TL 2112 seviyelerini gördü.

Geçtiğimiz hafta ABD’den işsizlik maaşı başvuruları geldi.2007 den bu yana en düşük seviye görüldü. İşsizlik maaşı başvuruları 320.000 kişi beklenirken 297.000 kişi gelerek ABD’de ekonominin iyi gittiğine dair düşünceleri güçlendirdi. Bu haber sonrasında dolara alım geldiğini gördük. Euro/Dolar paritesinde 1.39’lu seviyelerden 1.3650 seviyelerine kadar sert düşüşler yaşadık. Tabi ECB’nin yukarda belirttiğim toplantısı da paritenin inmesinde etken. Bu veriler önümüzdeki günlerin daha hareketli geçeceğinin bir göstergesidir. İki aydır döviz fiyatlarındaki düşüşün yerini temkinli duruşa bıraktığını görüyoruz. ABD tarafından gelen sadece 1 veri ile piyasalarda döviz kurlarında yükselişler yaşadık. Borsa İstanbul(BİST)’unda 76000 seviyelerinden satışa maruz kaldığını görüyoruz. Bir hafta önceki yazımda da piyasalarda olumlu havanın bozulması durumunda döviz kurunun hedefinin 2.110-2130 aralığı olduğunu söylemiştim. Dolar/TL bugün için 2110 seviyesinde hareket ediyor. Bu hafta önemli toplantılar ve raporlar olacak. Döviz kurlarını yakından ilgilendiren bir durum söz konusu.

Bu hafta içinde 22 Mayıs’ ta TCMB Para Piyasası Kurulu’nun faiz toplantısı var. Piyasalar TCMB’den faiz indirimi beklemiyor. Fakat TCMB Başbakan’ın ve Bakan Zeybekçi’nin açıklamaları sonrası baskı altında kaldı. Onun için TCMB’nin faiz kararı alırken bir hayli zorlanacağını düşünüyorum. Faizleri indirmesi içinde indirmemesi içinde geçerli sebepleri var. Basit anlamda indirmeli çünkü büyüme yavaşlıyor. İndirmemeli çünkü enflasyon yüksek. Şu an piyasalarda ki beklenti bir indirimin bu ay olmayacağı. Eğer TCMB 0,25-0,50 baz puan indirim yaparsa Dolar/TL de 2140‘ların üzerine doğru bir hareket yapabiliriz. Yok faizlerde bir değişime gitmez ise Dolar/TL’de 2080-2090 aralığına tekrar gerileriz. Yine önemli bir açıklamada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P ‘den gelecek. Cuma günü S&P not indirimi ile ilgili kararını açıklayacak. Benim beklentim bir not indirimi olmayacağı şeklinde. Sadece Türkiye’nin görümünü durağandan negatife çevirebilirler. İçerde olumlu havanın devam ettiğini söyleyebiliriz. Dışarıdaki havada bozulmadan devam ederse bu içeriye olumlu olarak yansıyacaktır ve sakin seyir devam edecektir. Diğer yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin siyasi riskinin fazla olduğu yönündeki uyarılarını, Moodys’in son raporunda

Türkiye’deki enflasyonun yüksek olduğu yönündeki uyarıları bununda özel sektörün notlarını etkileyeceğini açıklaması Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler içinde en kırılgan ülke olduğunu belirtmeleri bizim için risk oluşturmaya devam etmekte. TCMB son raporunda hata noksan kalaminde 12 milyar dolar kaynağı belli olmayan para girişinden bahsedilmektedir. Bu biraz düşündürücüdür. Yabancı yatırımcının güveni gelmiştir. Yabancı Borsa İstanbul’da kademeli de olsa alımlar yapmıştır. TCMB’nin faizlerle ilgili alacağı karar BİST ve döviz kuru üzerinde etkili olacaktır. Kurlarda ise hafta başında yaşanan yükselişler TCMB’nin faiz kararı sonrası yeni bir yön arayışına girecektir. Fakat unutmayalım ki Türkiye için riskler devam ediyor.