Konya Atatürk Stadyumu geçmiş tarihi, konumu, çok amaçlılığı, içinde barındırdığı tesisleri ile tam bir spor  kompleksi olma özelliği ile Türkiye’de eşine rastlanmayacak özelliklere sahiptir.

Stadyumumuzun yapılış amacı öncelikle Futbola hizmet etmesidir ancak Konya’nın Mevlana şehri olma özelliğini, ilimiz insanının hoşgörü anlayışını yansıtırcasına tüm amatör branşları bağrına basmış içine almışçasına tribün altların spor branşlarımızın salonları ile donatmış, çevresi spor salon ve sahaları ile bezenmiş özelliği ile  yüzlerce milli. Binlerce sporcunun, spor adamlarının yetişmesinde rol oynamış her kesimden insanın ucundan, kıyısından anılarını süslediği bir futbol arenası, tam bir spor akademisi olma özelliği taşımış bir tarihi yapı ve de olgudur Atatürk Stadyumumuz.

Şehir stadyumu ismiyle başlamış, sonra Atatürk Stadyumu ismini almış 1980 öncesi kısa bir dönem İnönü stadyumu ismi verilmiş 1980 sonrasında özüne döndürülerek Atatürk Stadyumu ismine yeniden kavuşmuş ve bu ismiyle yıkılacağı anıların yok olacağı anı sessizce beklemektedir.

Dedelerimizin, anne ve babalarımızın, bizlerin, eş ve çocuklarımız, dost ve akrabalarımızın konum komşularımızın, spor yapmak için gelip gidenlerin dahası aramızdan ayrılanlarımız ile 7’den 70’e yaşayanlarımızın sporla uzaktan yakına ilgisi olup uğrak verdiği herkesin bir şekliyle bir  şeyleri yaşamış olduğu anılarını taşıdığı stadyumumuzun tarihi süreci   içinde  Konyaspor’umuzunda elbette çok önemli süreçlerden geçerek bu günlere gelmiştir.

Bu  günkü Konyaspor’umuz; Siyah - Beyaz renkleri olan Konyaspor ile Yeşil Beyaz renkleri olan Konya İdmanyurdu’nun 1981 yılında birleşmesi  sonucu bu günkü Yeşil Beyaz rengiyle  Konyaspor’umuz oluşturuldu amblemi de eski Konyaspor’un çift başlı kartalı ile İdmanyurdu’nun başağı alınarak oluşturuldu, kuruluşu da 1981 yılı olarak belirlendi.

 Birleşmesi, renk ve ambleminin oluşmasına kadar her şey güzel düşünülürken neden tarih 1981 olarak belirlendi anlamış değilim. Bir takım yeni kurulup meydana gelmedi ki var olan  iki  yapıyı bir bütün haline getirmek yeniden meydana getirmek, yeniden doğmak anlamına asla gelmez, öyle olsa yeri 2.lig değil amatör kümede olması oradan başlaması gerekirdi.Birleşmenin yaşandığı yıl eski Konyaspor 2.ligde, K.İdmanyurdu’nun 3.lige düştüğü sezonun sonunda gerçekleştiğine, Birleşme sonucu ortaya çıkan Takımımız 2.ligde var olan bir yapı içinde devam ettiğine göre Konyaspor’umuzun kuruluşu 1981 değil 1922 olmalıydı.

Ülkeler, şehirler, önemli kurum ve kuruluşlar tarihi izlerini ve misyonlarını götürebildikleri kadar geçmişe taşıma gayreti verip burada köklerini ve gücünü yansıtmaya çalışıp 100.yıllarını büyük bir onur ve gururla kutlarken biz neden bunu düzeltme çabası  vermeyiz, neden 33 yıllık kulüp değiliz, 92 yıllık tarihi bir çınarız diyemeyiz, demeyiz, bunu düşünmeyiz anlamıyorum.

İşte bu tarihi süreç içinde Konyaspor’umuz amatör ligdeki mücadelesinden süper lige uzanan serüveninde başarılarının gururu, sevinci yaşanırken ligden düşüşlerin acıları, hüzünleri yaşanmıştır bu statta  maç aralarında bisiklet parkurunda yapılan yarışlar maç ortamına farklı anlam yükler heyecanlar yaşatırdı, bu gün bunu yaşayan, hatırlayan kaç insanımız kaldı, kaç yöneticimiz bunu bilir hatırlar dersiniz?

Yeni stadyumumuz yeni sezon ile birlikte hizmete girecek Konyaspor’umuz maçlarını doğal olarak yeni stadyumda oynayacağından Atatürk Stadyumunda Kayserispsor maçına son maç olarak çıkılacak ve bu maçla bir anlamda stadyumumuza veda edecektir

Peki bunun bir anlamı yokmudur? Bununla ilgili bir çalışma yapılmış, bu maç bir veda maçı olduğu düşünülmekte midir  bilmiyorum, tarihi ATATÜRK STADYUMU’muza veda maçından üç puan çıkarmalı, galibiyetin coşkusu içinde vedayı yapmamızı arzuluyor ve istiyor olmalıyız. Bunun anlamı ve önemi futbolculara iyi yansıtılmalı, zor maç için farklı bir motivasyon aracı olarak ta kullanılmalıdır. Zira mevcut bir çok futbolcumuzun bu stadyumda takımımızı süper lige taşırken akıttığı terleri, yöneticilerimiz ile çalışanlarının gayretlerinin, emeklerinin izleri  hissetmeli ona göre vedaya hazırlanmalılar.

 Bu nedenle; yönetim kurulumuzun stadyuma bu veda ile ilgili bir hazırlık yapması maç öncesi görsel şölen hazırlaması, buna yönelik bir çalışma yaparak nostalji yaşatması  gerekmez mi? Zira bu 90 dakika sonrası bu anı bu stadyumda bir daha yaşayamayacak, yaşatamayacaksınız diye düşünüyorum.

Büyük kulüp olmak; geçmişini unutmamak, hizmet edenlerini değerli kılmak, onları hatırlamak, buluşturmak, onurlandırma olgusunu yaşatmak, bunu camiaya ve ülkeye yansıtmak ile mümkündür.

Bu  düşünce akla gelmemiş ise düşünülmeli en azından kazanılan tarihi kupaların bir bölümü stadyuma getirilmeli, sine vizyon gösterisi ile kulüp, gazete ve televizyon arşivlerindeki görüntüler maç öncesi, devre arası skorborttan anonslar eşliğinde yansıtılmalıdır, yeni stadımıza geçişte oranın açılışı içinde veda ile açılış birlikte planlanmalı formasını giymiş, şampiyonluklar yaşamış, önemli katkılar vermiş Başkan,Yönetici,Teknik Adam,Futbolcular,Çalışanlar hatırlanmalı Şilt veya Onur Belgesi gibi bir yapı içinde camianın değerleri oldukları hissettirilerek camiamızı bütünleştirmenin en önemli çalışmasını gerçekleştiren bir yönetim kurulu varlılığını görmeliyiz. Bu anlayışı ve çalışmayı yaparak farklı olduklarını hissettirmelidir diye düşünüyorum.