Teamül, Temayül ve Veli Tolu
Teamüller gereği Konya merkez ilçelerinde yerel seçimlerin muhafazakâr partiler için “garanti” görülen bir algısı var. Doğru da! Zira Refah Partisi’nden bu yana Konya hep çizgisini kaybetmeyen partilerin ardında durdu.
Konyalının bu tavrı, haliyle bu tanıma uyan siyasi partilerde bir “rehavet havası” oluşturuyor. Aday belirlemelerde “kimi koysak alır” mantığıyla hareket ediliyor.
Ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi atmosferi elbette yakından takip ediyoruz. Lakin aday belirleme süreci aylar öncesinden yapılan anketlerle başladı. Son birkaç güne sıkışmaması gerekirdi.
Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde AK Parti adayları 23 Ocak’ta belirlenmişti. O zamanki süreçte 1-23 Ocak arasında olmuş bitmişti her şey. Ya bugün?
Aylar öncesinden hiçbir amaca hizmet etmeyen bir temayül yoklaması gerçekleştirdi AK Parti. Yetmedi bazı ilçelerde defaatle anketler yaptırdı. Son anketlere bizzat aday adayları çok olan ilçelerde sayı indirgenerek hedefe ulaşılmaya çalışıldı. Sonuç?
Aslında yapılanların bir oyalama/oyalanma taktiği olduğu bariz şekilde açığa çıktı. 31 ilçenin çoğunda halk tarafından kesin gözüyle bakılan fakat aday gösterilmeyen kadrolar bunun en canlı şahidi.
AK Parti 2009 yerel seçimlerinden ders almış gibi hareket etmiyor. Ereğli’yi teşkilat-vekil çekişmesinden kaybetmişlerdi. Seydişehir hakeza öyle. Neredeyse merkez ilçe sayılacak olan Çumra o bölgede sevilen bir ‘otoriteye’ eyvallah etmemenin neticesi olarak MHP’ye teslim edilmişti…
Bu listeyi daha da uzatabilirim.
Nisan 2012 tarihli alınmış bir not var elimde. MHP’nin şehirdeki en derin abisi diyebileceğimiz bir zat-ı muhterem ile yapılmış sohbette alınmış özenli bir not. Konya’da 16 ilçenin MHP’li olacağını ayrıntılarıyla bildiren bir not…
19 Ocak akşamına kadar bu not sadece masamın bir kenarında atıl vaziyette duruyordu. AK Parti adaylarını gördükten sonra aslında 9 ay önce yapılmış bu tespitin hiç de yabana atılmaması gerektiğini birileri en azından bu satırlardan okumalı.
Tek tek ilçe adaylarını analiz ederek kimsenin şahsına kast eden eleştiriler yapacak değilim. Zaten şehrin hafızası kimin nerede olması gerektiğini, hangi ilçelerin yanlış tercih sebebiyle kaybedileceğini, hangi ilçelerde oyların ne derece düşeceğini üç aşağı beş yukarı biliyor. 1 Nisan günü bunu tüm kamuoyu da öğrenecek. Kimler istifa edecek, ne çeşit şapkalar öne düşecek bekleyip görelim…
Bakalım acı söyleyeni dost mu bellerler, yoksa hain mi?
VELİ TOLU’YA YAPILAN AYIP DEĞİL Mİ?
Kim ne derse desin samimi ortamlarda birkaç kez sohbet etme şansı bulduğum Veli Tolu, her şeyden önce kaliteli kumaşa sahip bir insan. Olgun ve karakterli bir siyaset adamı... Geçmişte yaptıklarını, geleceğini, çizgini yazarak uzatmamız yersiz olur. Yukarıdaki satırlarda topu Sayın Başbakana atarak “onun kestiğini yeriz, kendisinin takdiri” modundaki beyefendiler (!) aylar önce gerçekleşmiş bir bütünleşme süreci olmasına rağmen neden Veli Tolu adını kabullenemiyorlar? Fotoğraf karelerine dahi yansıyan bu çirkinliği hem genel merkez hem de Numan Bey görmez mi sanıyorlar? Peki bizzat ‘evraklarını getir’ deyip akabinde yüzüstü bırakılmasının anlamı nedir? Böylesi bir siyasi değeri -ta kaç ay sonraki milletvekilliği seçimini düşünüyorlar olsa gerek- kumpasa getirmek nasıl bir ayak oyunudur?
Karatay’ın mevcut başkanı ve adayı üzerine alınmasın ama Veli Tolu’ya yapılan ayıp değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.