Namık Ceyhan

Namık Ceyhan

Topraklarımızı korumak için ortak akıl

Topraklarımızı korumak için ortak akıl

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik,  geçtiğimiz hafta sonu Konya’da yapılan Bakanlık İç Anadolu Bölgesi Ortak Akıl Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada  “Türkiye'de tarım arazilerinin betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, toprak son derece önemlidir, toprağı korumak durumundayız. Verimli arazilerimizi betonlaştıramayız. Bununla ilgili el birliğiyle mücadele etmek zorundayız”  demiş.

Emekli olduktan sonra artık bu tür toplantılardan haberdar olmadığımız için sadece basın ve televizyonlardan izlerken gayri ihtiyari şu soruyu sordum “Sayın Bakan ne kadar doğru söylüyor. Çok haklı ama durun, bu topraklarımızın betonlaşmasıyla ilgili tehdidi kim yapıyor? Ülkemizin topraklarını başka ülke insanı mı yönetiyor?

Sayın Bakan’ın konuşmasını duyduktan sonra düşünüyorum da: Son 13 yıldır iktidarda olanlar ülke toprakları için çok önemli hizmetler verdiler, hakkını teslim edelim.  5403 sayılı toprak yasasını çıkaran bu hükümet; arazi toplulaştırmaya hız veren ve önemli mesafeler alan yine bu hükümet. Ama toprakların betonlaşma tehdidinin önünü açanda bu hükümetin Belediye başkanları ve diğer bakanlık yetkilileri değil mi?  Kalkınma uğruna verimli tarım topraklarını tarım dışına çıkarılması için bu hükümetten cesaret alan yatırımcılar değil mi?

Üretken ve gelişen bir Türkiye için “İlk yapmamız gereken, toprakların kıymetini bilmek, korumak ve geliştirmektir”  diyen Sayın Bakan çok haklı. Kalkınmanın ve gelişmenin de kaynağı topraktır. Toprak son derece önemlidir, tarıma elverişli toprağımızı korumak durumundayız. Verimli arazilerimizi betonlaştıramayız. Bununla ilgili el birliğiyle mücadele etmek zorundayız. Ama bunun çözümü de yine kendi ellerinde.

5403 sayılı Toprak Kanunu’na göre verimli tarım topraklarını korumak için her ilde Sayın Valilerin Başkanı olduğu “Toprak Koruma Kurulları” var. Bu kurullar “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Uygulama Yönetmeliği” kapsamında betonlaşmayı önlemek zorunda değil mi? Gıda ve Tarım İl Müdürlükleri ve Tarım uzmanlarının önceliği toprakları korumak değil mi? Bu tehdide karşı hep birlikte çalışmak zorundayız artık.

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye toprakları dünyada pek çok milletin sahip olmak istediği doğal güzelliklerine ve tabii kaynaklarına, biyolojik çeşitliliğine, ormanlara ve yer altı zenginliklerine sahiptir. Ülkemizin sahip olduğu tarıma elverişli 24 milyon hektar toprağımız var.  Biyolojik çeşitliliği ise Avrupa’nın tamamına eşdeğer 3000 üzerinde endemik türümüz var. Avantajlarımız var ama diğer taraftan hızlı bir şekilde verimli tarım toprakları üzerinde betonlaşma devam ediyor. Tarım arazilerimiz, meralarımız yeşil alanlarımız betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya.

Öte yandan asırlardır bu coğrafyada gözü olan, Türk ve İslam birliğini bozmak isteyen, birliğimize, dirliğimize ve kutsal vatan topraklarımıza kasteden hainler var. Küresel emperyalizmin uşakları var. Ama Allah’ın izniyle bu hain emellerine muvaffak olamayacaklar.

Dünyada 7 milyar insan var, bu sayı 2050 yılında 10 milyar olacak. Şu anda 2 milyar insan aç ve yoksul. Dünya nimetlerinin %80’nin en zengin %20 ülke tüketiyor. Geriye kalan % 80 nüfus ise sadece %20 ile yetinmek zorunda. Her geçen gün zengin daha zenginleşiyor, yoksul daha yoksullaşıyor. Maalesef böyle bir tablo var. Bir tarafta sefalet, bir tarafta safahatın hüküm sürdüğü bir dünya. Bir tarafta karnı açlar bir tarafta gözü açlar. Karnı aç olanı doyura biliriz ama gözü aç olanlar doymak bilmezler.

Bugün dünyanın geleceği verimli tarım topraklarına bağlı. Türkiye olarak elimizdekinin kıymetini bilmeli ve ona hak ettiği değeri vermeliyiz. Türkiye üzerine oynanan her türlü oyun bu topraklara sahip olmak ve yönetmek değil mi? O halde gün, milli birlik beraberlik günüdür. Gün topyekûn “Toprağımıza, yeşil yaprağımıza ve ay yıldızlı bayrağımıza sahip çıkma” günüdür.

Unutmayalım ki toprak herkese lazım. Hepimiz topraktan geldik yine Emri Hak Vaki olduğunda toprağa gideceğiz. Toprağın hayırlı bir misafiri olmak istiyorsak onun kıymetini bilmeli koruyup kollamalıyız. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Kalın sağlıcakla.

ÇEVRECİ SÖZÜ: İşte bizim sevdamız: TOPRAK, YAPRAK, BAYRAK...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık Ceyhan Arşivi
SON YAZILAR