Tüm Dünya Türkiye’yi konuşuyor
Terör örgütü IŞİD'in elinden MİT operasyonuyla 101 gün sonra kurtulan Musul Konsolosluğu personelinin mutluluğunu, geçtiğimiz günlerde tüm milletimiz sevinçle yaşadı.
'Musul'da olaylar başladıktan kısa bir süre sonra orada ordu tüm birimlerini örgüte bırakarak gitmiş. Personelimiz orada yalnız başına kalmış.
Konsolosluğumuzun etrafı komple çevrilmiş ve iki giriş kapısına da bomba yüklü araçlar konmuş, etrafını büyük silahlarla çevrilmiş.
Vatandaşlarımız, 101 gün içinde 8 noktaya götürdüklerini, bunun ikisi hariç hepsinde bombalandıklarını anlattılar.
Kendilerine işkence yapılmadığını ancak ciddi bir psikolojik baskı altında tutulduklarını, bize herhangi bir eziyette bulunmadılar diye de ifade ettiler.
Türk rehinelerinin yemeklerini vermişler, çok iyi olmasa da doyduklarını anlattılar. Bazen onlarca kişi küçücük bir oda da kalmışlar.
Suriye topraklarına geçtiklerini araçların plakalarından anladıklarını anlattılar. 10 saatlik yolculuğun ardından Rakka şehrine gelmişler. 25 dakika sonra da teslim edilmişler. MİT tarafından teslim alınmalarını ve Şanlıurfa'ya getirilmelerini hepimiz sevinç, mutluluk ve gurur ile izledik.
Burada devletimiz, diplomatik temaslarıyla bize ve tüm dünyaya büyük bir devlet olduğunu gösterdi. Haberlerde İngiliz vatandaşına yaptıklarını gördünüz. Onlar iki vatandaşını kurtaramazken, Devletimiz, Allahıma şükür 46 vatandaşını burnu kanamadan Türkiye'ye ayak basmasını ve ailelerine kavuşmalarını sağladılar.
Ankara’da, Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız, Emniyet Genel Müdürümüz, 46 vatandaşımızı, ailelerini ağırladılar ve karşılıklı güzel anları paylaşmalarını hepimiz televizyonlarımızda izledik.
İşte burada Türkiye gücünü, Hükümetin başarısını ve halkının güvenini nasıl kazandığını bir kez daha dünyaya ispatlamış oldu.
Şu an tüm dünya Türkiye’nin başarısını konuşurken, diğer taraftan IŞİD ile mücadelede, Türkiye’nin gücünü kabul etmiş ve Türkiye’siz bu işi çözemeyeceklerini anlamış oldular.
Diğer taraftan her gün binlerce Suriyeli sınırlarımıza sığınmakta ve güçlü Türkiye’yi kendilerine güvence olarak görmekteler.
Dilimizde misafirperverlik kelimesi vardır. Misafiri sevmek, ağırlamak, yedirip içirmek, ihtiyaç ve istirahatını temin etmek hem sünnet, hem de millî bir gelenek halinde içimizde yaşamaktadır. Bunun kaynağı ise Peygamberimiz (sav)'in tavsiye ve teşvikleridir.
Misafiri sevmek, onu ağırlamak imanın bir görüntüsü ve alâmetidir. Bir insanda iman ne kadar güçlü ise misafire olan yakınlığı da o nisbette artar.
Ebû Hüreyre'nin rivayetine göre Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdular:
"Allah'a ve âhiret gününe iman eden misafirine ikram etsin."
"Allah'a ve âhiret gününe iman eden akrabasını görüp gözetsin."
"Allah'a ve âhiret gününe iman eden ya hayır söylesin yahut sussun."
Sözün özü “Mürüvvete endaze olmaz.”
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.