Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Türkler ve Müslümanlık

Türkler ve Müslümanlık

Türklerin Müslüman oluşu Talas Savaşı’na dayanıyor. Abbasi-Türk işbirliği neticesinde Çin orduları, Talas Harbi’nde büyük bir yenilgiye uğratılır. Abbasi Halifesi ile Türkler arasındaki köklü münasebette bu şekilde başlar. Aslında Türkler, Emeviler’in son dönemlerinde esir düşmeleriyle Arap’ları ve dolayısıyla İslâmiyet’le yeni yeni tanışmaya başlamışlardı.

Emeviler döneminde bir Türk komutanı, Emevîlerin Horasan valisi Übeydullah Bin Ziyad’ın eline esir düşer. Emevi emirleri, Türk komutana Müslüman olmasını teklif ederler. Türk Beği, bu teklife “Size bakarak Müslüman olmam ben. Sizin gibi mi olacağım!” diye cevap verir. Hani Yusuf İslam’ın, “Eğer ben Müslümanlara bakarak İslâm’ı seçseydim herhalde Müslüman olmazdım” dediği gibi…

***

Konya’da oturak alemlerine katılan Agop isminde bir Ermeni varmış. Bizim oturak alemlerinin bitirimleri, Agop’a “Lan Agop! Müslüman olsana lan gâvur! Gâvur gibi niye yaşayıp durursun…” diye takılırlarmış. Udî Agop da, onlara “Ulan oğlum! Müslüman oldum mu Hacıveyiszade gibi Müslüman olmam lâzım. Yâ değilse sizin gibi Müslüman olacağıma gâvur kalayım daha iyi” diye cevap vermiş.

***

Emeviler’in eline esir düşen Göktürk Komutanı da; “Size bakarak Müslüman olmam ben. Sizi beğenmiyorum. Ama sizin bu dininizi iyi yaşayan bir yere götürün, bakayım. Beğenirsem olurum” demiş. Göktürk komutanı kendi aşireti (boyu) içerisinde itibar sahibi birisi olduğundan Emeviler, onu Şam’a götürmüşler. Oradaki Müslümanları görünce yine Müslüman olmamış. Bu dinin yaşandığı en güzel yer neresi ise beni oraya götürün demiş, tekrar. Türk komutanı bu sefer Medine’ye götürmüşler. Türk Beği, Medine’deki Müslümanların hayatını görünce; “Müslümanlık buysa olurum” demiş. İslâm dinini seçerek Osman ismini alan bu Göktürk komutanı, rivayete göre Göktürk ileri gelenleri arasında ilk Müslüman olanlardan.

***

Emevîlerin baskılarından ve vahşetinden bıkan Türkler ve İranlılar, Ebu Müslim yönetiminde ayaklandılar ve Abbasîleri destekleyerek Emevîlerin yıkılmasında önemli rol oynadılar.

Abbasîlerin yönetime gelmelerinden sonra Türk - Arap ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Türkler, Talaş Savaşı'nda Çinlilere karşı Arapları desteklediler.

Bu olaydan sonra Türk - Arap ilişkileri gelişmeye başladı. İlk olarak Karluk, Yağma ve Çiğil Türk boyları İslâmiyeti kabul ettiler.

9. yüzyıldan itibaren gelişen Türk - Arap ilişkileri sonucunda İslâmiyet, Türkler arasında yayılmaya başladı. Çünkü Türkler, Asya'nın güneybatısında siyasal açıdan doğan boşluğu doldurmak ve tek etkin güç olarak tüm bu bölgelerde Türk egemenliğini kurmak istediler. Sonuçta disiplinli, cesur ve törelerine bağlı Türk savaşçıları, Arap ordularında kısa zamanda yükselerek yönetici güç oldular.

10. yüzyılda Türklerin en büyük boyu olan Oğuzlar, Müslüman oldular. Müslüman olan Oğuzlara, diğer Oğuz boylarından ayırt etmek için, Müslüman Türk anlamında Türkmen adı verildi.

Türkler, Abbasî Devleti'nde vezirlik, ordu komutanlığı, valilik gibi önemli görevler aldılar.

11. yüzyılda İslâm dünyasının liderliği Türklerin eline geçti.

***

EĞER OLGUNLAŞMA(K) BUYSA...

Atatürk Caddesi'nde yürürken eski Konya Kız Ortaokulu binasında eğitim ve öğretime devam eden Konya Olgunlaşma Enstitüsü'nün kermesinin giriş kapısı önünde kaldırıma sürülen bu çöp konteynırları, dikkatimi çekti.

Kendi kendime böylesine güzel ve nezih bir kermesin giriş kapısı böyle olmamalı ve bu çöp bidonlarının yeri burası değil, dedim. Koskoca bahçede bu çöp bidonlarına hiç mi yer kalmadı yoksa!

Enstitü Müdürü Zerrin Kırtıl'a bir çift sözüm olacak. Kusura bakmayın Sayın Müdüre Hanım, sizin enstitüde kız talebelere, çöp bidonlarının nereye konulacağı ve çöpün nereye döküleceğine dair görgü kuralları yoksa hiç öğretilmiyor mu? Şu görünen çöp konteynırları yaya trafiğini aksattığı gibi Konya’nın en temiz caddeleri arasında bulunan Atatürk Caddesi'ne de hiç yakışmıyor doğrusu! Yoksa siz ve öğretmenleriniz, kız talebelere hak, hukuk ve görgü kurallarını böyle mi öğretiyorsunuz?..

Eğer Olgunlaşma(k) buysa....

olgunlasma-1.jpgolgunlasma-4.jpg

***

AZİZİM DİYOR Kİ…

İslâm’a kaç asırdan beri hizmet eden ve İlây’ı-Kelimetullah ile Nizâm-ı Âlem Ülküsü olarak yeryüzüne Allah’ın kelâmını Adaletle yaymak için mücadele eden ceddim Selçuklu ve Osmanlı’dan bugüne, hilâl-haç arasındaki kavga devam ediyor.

21. yüzyıldaki gelişmeleri ve kavgaları da bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR