Selçuk Üniversitesi’ni yeni dönemde yönetecek rektör hocanın belirlenmesi için ilk adımının atılmasına yani sandığa gidilmesine artık sayılı saatler kaldı. Biz Konya olarak şu mu olacak bu mu olacak? Kim kimin adamı, şunun saçı bunun bıyığı diye uğraşa duralım elin adamları neler yapıyor, neleri görüyorlar neleri? Haftasonu Ankara’da idim. Ankara’nın siyaseti çok ama çok derindir. Bir ara aralarında benim bildiğim kadarı ile bazı profesörlerinde bulunduğu bir ortamda çay kahve sohbetine takıldık. Ortama girdikten sonra bizi tanıştıran dostlarımız “Uğur Bey Konyalı gazeteci dostumuz, bizim abimiz” demişlerdi. Kahveler geldi bir profesör direk sordu“ Konya’ya kim rektör olur?”… Bu soruya cevap verebilecek konumda olsak buralarda işimiz ne değilmi? Biz kimseyi tanımadığımız için Kimin nereden ne yakınlığının da çıkacağını bilmediğimiz için kıvıra kıvıra birşeyler anlatmaya başladık .Bizim kıvırdığımızı anlayan birbaşka isim; “Dostum Erciyes’in rektörlüğü için 10-11 rektör adayı var. Sizin orada niye daha yasal olan 6 rektör adayını bulamadınız? YÖK’ünde elini zorlaştırıyorsunuz?”… Ahayaaa. Biz nereye düştük böyle. Kim bu adamlar? İn mi cin mi ? Neyin nesiler? Terlemeye başlasak da kıvırmaya devam ediyoruz. Selçuk Üniversitesi’ni anlatıyoruz. Bu üniversitenin ne kadar köklü, büyük olduğunu filan söylüyoruz. İlk soruyu soran muhterem; “Sizin üniversitedeki ülkücülerde çok boş çıktı. Onlar toplanıp bir aday gösterseler 400-500 oy alırlardı. Ama demekki onlarda Bahçeli’nin MHP’si gibi dağılmışlar.Onlar kimi destekliyor biliyor musunuz?”

…...………….

Sohbet ilerledikçe anlıyoruz ki içlerin Genel Merkezi çok iyi biliyor. Bizim çekilen rektör adaylarını ismen tanıyor. Niye, nasıl çekildiler, ona göre kim beklediklerinden tabansız çıktı (!)… offfff.Offfff. Bizim buradaki tüm dedikodular meğer Ankara’da herkesin bildiği şeylermiş. Dahası varmış da eksiği yokmuş. Sohbetteki ekip canavar gibi. O ortamdan ayrıldıktan sonra bizi oraya götüren abimize sorup öğrenmeye çalışıyoruz. Üçü hukukçu imiş. Biri Abdullah Gül Bey Cumhurbaşkanı iken orada görevli imiş. Biri Genel Merkezin hukukçularından Tayyip Bey ile sürekli temas halinde imiş. Biri eski Kaymakam imiş. Biri İçişleri Bakanlığında üst düzeyde görevliymiş. Mişmişmişşşşş. Biz yatıp kalkıp bir açık vermediğimize  şükrederken, masadan kalkarken orta yaşlı uzun boylu karizmatik beyefendinin o cümlesi ile hala aptal aptal sağa sola bakıp dalıp gidiyorum. Beyefendi gülerek şöyle espri yapıyordu “Selçuk’ta böyle nasıl denk getirdiniz 17-25 Aralık’ı. 17’sinde seçim yapıyorsunuz, 25’inde YÖK sunuyor”…. …………..  

Ne 17-25 Aralık’mış da biz hala anlayamamışız. Öylemi acaba ki? Konya’da çoook cahilim çoook .Ah Ankara ahhhh.

TOKİ İÇİN BELEDİYE’YE  TEŞEKKÜR

Hani geçtiğimiz hafta TOKİ’nin eski arızalı belediye otobüslerinden söz etmiştik ya. İşte o otobüslerden faydalanan bir okurumuz bizi şöyle aydınlatıyordu;

“Sa, Uğur abi.TOKİ’deki ulaşım sorunu ve 1.etap yolundaki çukurlara ilişkin köşe yazınız için teşekkür ederiz. Yazınızın çıktığı gün eski ve bozuk Man otobüsleri seferden çekildi. Ve haftalardır yapılmayan 1.etap girişindeki tüm çukurlara Cuma günü yama yapılmış. Tabi 2 gün sonra karkış gelinc e aynı yerler yine delik deşik olacak, köklü çözüm 1.etap yolunu komple düzenlemek, bordür, kaldırım ve bisiklet yolu düzenlemeleri ve aydınlatması yapmak olmalı. Selam ve saygılarımla”… Duyarlı okurlarımızı da duyarlı belediye yönetici ve çalışanlarınıda çok seviyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ Bu dünyada yaşamıyoruz sadece bu dünyadan geçiyoruz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?   YHT Tren Garı oto parkçı kışında sürücüler panik ve telaş yapmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.