YEDİGÖLLER
Yedigöller; yeşilin turuncuya, turuncunun maviye nazlandığı renk cümbüşüdür. Bolu’nun Mengen ilçesi sınırlarında kalan ve yedi gölden oluşan milli park olarak bilinir. Herkesin mutlaka gidip görmesi gereken adeta saklı bir cennet köşesidir. Hüzün ve doğa ile iç içe bir yer arıyorsanız buraya mutlaka bayılacaksınız. Her mevsim ayrı bir güzel olan bu bölge her zaman sizi kendisine aşık edecektir. Doğaseverlerin, fotoğrafçıların çok sevdiği Yedigöller’de sessizlik, doğallık, huzur ve bol fotoğraf sizi bekliyor diyebilirim.
Türkiye’nin gizli cenneti Bolu Yedigöller’e ulaşmak için biraz emek harcamanız gerekiyor. Bolu’ya 42 km. uzaklıkta ve bazı zorlu yolları geçmeniz gerekecek. Batı Karadeniz Bölgesi’nde Bolu’nun kuzeyinde, Zonguldak’ın güneyinde, Düzce’nin doğusunda yer alan milli parka Bolu’nun Mengen ilçesinden ulaşım mümkündür. Ayrıca Ankara-İstanbul Karayolu’nun 152. kilometresinden Yeniçağa ve 190. kilometresindeki Bolu ilinden kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kış aylarında Bolu Yedigöller güzergahı karla kapalı olduğu için ulaşım sadece Yeniçağa-Mengen-Yazıcık üzerinden yapılır. Her iki yolun da yaklaşık 30 kilometrelik bölümü stabilizedir ve hızla ilerleyebileceğiniz bir yol değildir. Aracınız altı yere yakınsa dikkatli bir şekilde ilerlemenizi tavsiye ederim.
Türkiye’nin zengin orman örtüsü ve doğal güzelliklere sahip yerlerinden biri olan Yedigöller yöresi, Orman Kanunu’nun 25. maddesine dayanarak 29 Nisan 1965 yılında Milli Park olarak ayrılmıştır. “Milli Park” oluşturma sebebi “Karışık orman bitkilerinin topluca aynı yörede” bulunmasıdır. Bununla beraber parka adını veren Seringöl, Büyükgöl, Deringöl, Nazlıgöl, Kurugöl, İncegöl, Sazlıgöl ve yan yana kuzeyden güneye bu 7 adet küçük gölün varlığı buranın en dikkat çeken unsurlarıdır. Göller, vadiyi dolduran iki heyelanın teşkil ettiği setlenmeler sonucu meydana gelmiştir. Yani göllerin türü heyelandır. 900 metre yükseltisi olmakla birlikte 1642 hektarlık bir alana sahiptir.
Batı Karadeniz Bölgesi'nin oldukça engebeli bir yöresinde bulunan milli parkta irili ufaklı göller, orman denizini andıran zengin bitki örtüsü, göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyonel kullanım potansiyeli ana kaynak değerleri oluştururlar. Genellikle sahanın jeolojik yapısı serpantinlerinden ve volkanik kayaçlardan oluşmuştur. Bölgedeki göller, yer hareketleri sonucu kayan kitlelerin vadilerin önlerini kapaması sonucu suların ardada birikmesi ile oluşmuş heyelan gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır. Milli parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir.
Etkili koruma ile milli parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, domuz, kurt, tilki ve sincap gibi yaban hayvanı türleri bulunmaktadır. Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretme istasyonu, 1969 yılında bu milli parkta kurulmuş olup, ülkemizde yayılmasında örnek teşkil etmiştir.
Rekreasyon açıdan olta balıkçılığına kaynak olmuştur. Ayrıca kampçılık, günübirlik piknik, doğa yürüyüşü gibi uğraşların yanında, fotoğrafçılık için de ziyaretçilerine zengin peyzaj güzellikleri sunar. Milli park içerisindeki farklı büyüklük ve normlardaki saf kayın veya karışık (kayın-karaçam-meşe) ormanlarıyla çerçevelenmiş üst üste dizilmiş göller, Kapankaya manzara seyir terasından farklı renk doku tek tür çeşitliliği içerisindeki eşsiz peyzaj güzellikleri, irili ufaklı şelaleler, Karaçam Anıt Ağacı, çok sayıda doğal su kaynakları, geyik üretme sahası, Köyyeri tepesindeki halen kalıntıları görülen tarihi dinlenme yeri, özellikle sonbahardaki flora çeşitliliğinin sergilediği farklı renklerdeki peyzaj görüntüleri görülmeye değer yerlerdir. Kapankaya manzara seyir terasına çıkıldığında gölleri ve eşsiz peyzaj güzellikleri görmek mümkün olduğu gibi, yol kenarındaki levhaların bulunduğu yerden patika takip edildiğinde Karacak Anıt Ağacı görülebilir. Geyik üretim alanı da ziyaret edilebilecek yerlerdendir.
Batı Karadeniz iklim kuşağındaki havzada ilkbahar serin, yazlar sıcak, sonbahar kısmen ılık ve kışlar soğuktur. En soğuk ay ortalama +1 °C ile ocak, en sıcak ay ortalaması +19 °C ile temmuzdur. Yıllık yağış ortalaması 629 metreküptür.
Orman Bakanlığı'na ait misafirhane ve bungalovlarda konaklama imkanı olduğu gibi, ziyaretçiler çadır ve karavanlarda da konaklayabilirler. Ancak çadır için alt yapı yetersizdir. Buraya gelen ziyaretçiler, herhangi bir ihtiyacını gidermekte zorlanacakları için tedarikli olmalarını tavsiye ediyorum. Özellikle fotoğraf tutkunları DSLR makinelerinin yedek pilini, kesinlikle tripodlarını ve varsa harici flaşlarını sırt çantalarından ayırmamalıdır. Yürüdüğünüz yol ve patikalardaki küçük akarsuları en uygun bakış açınıza göre tripodunuzu kurup uzun pozlama yapabilirsiniz. Eşsiz doğal güzelliğe sahip akarsuları diyaframınızı oldukça kısıp ISO ve enstantane ayarınızı düşürerek harikalar yaratabilirsiniz. Giriş seviyesinin üzerinde bir DSLR makine ve geniş açı lens ile oldukça verim alabilirsiniz. Ayrıca yedi ayrı gölette muhteşem yansıma fotoğrafları üretmek için yüksek enstantane kullanmayı denemelisiniz. 18mm lensin üzerinde kullanacağınız geniş açılarla konunuzu biraz deformasyon yaparak oldukça ilginç ve hoş kadrajlar çıkaracağınızdan eminim. Saklı cennetin gözünüze en hoş gelen yerini, dik kadrajlardan oluşmuş panoramasını mutlaka arşivinizde bulundurmak için çaba harcayın. Tripod yardımıyla çalışmanız size keskin ve beklediğinizden daha keskin fotoğraflar verecektir. Yanınızda bulunduracağınız model ile daha kurgusal çalışmalar yapmanız da çekimlerinize renk katacaktır.
Sessiz ve sakin tabiatı, güzel manzaraları, farklı arazi yapısı, şelaleleri, yürüyüş yolları, çeşitli türde bitki ve ağaçlarla turuncu yapraklarıyla mükemmel bir mesire alanı olan Yedigöller’de; dinlenin, sakinleyin, ferahlayın, sonbaharın tadını çıkarın ve bol bol fotoğraf çekin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.