Her gün yani gazetemiz çıktığı sürece Allah’ın izni ile her gün ve de üstelik yerel olmak üzere yazı yazan bir emekli gazeteci olarak yerelleşmekten büyük haz duyuyorum. 

Hani hep derler ya merhum Hacı Veyiszade Mustafa Efendi söylermiş “İslam’ın altıncı şartı olsaydı o da haddini bilmek olurdu”…

Biz de mümkün oldukça ayaklarımızın yerden kesilmemesi için, havaya girmemek için, çabuk gaza gelmemek için ve de en önemlisi haddimizi bilmek için dua ediyoruz.

Altı üstü yerel bir gazeteciyiz işte.

Ve yerel yazmaktan bu şehrin insanlarını yazmaktan caddelerimizi sokaklarımızı gündeme getirmekten çok büyük keyif alıyorum.

Mesela bayramın son günü gece haberlerini dinlerken aklıma hemen Feyzullah Ertaş abimizin dedikleri geldi.  Feyzullah abi ile bayram öncesi bizim PUSULA WEB TV’de canlı yayında sohbet ediyorduk. O anda bayram tatilinin 10 gün olduğu haberi gelmişti. Çok zeki olduğunu iyi bildiğim Feyzullah abi hemen “Uğur abi biz 10 gün tatil yapacak kadar zengin bir millet miyiz? Tamam, bu turizmin için alınmış bir karar ama büyüklerimiz bir karar alsınlar 10 gün tatil mi? Herkes 10 gün tatili yaşadığı şehirde yapsın…”

Allah, Allah Feyzullah abi ne demek istiyordu. Canlı yayında durumu toparlamak isterken Feyzullah abi devam etti;

“Bak Uğur abi 10 gün tatil ya. 100 kişi hayatını kaybedecek. 1000 kişi yaralanacak. Allah korusun bir ihtilalda hayatını kaybeden insan kadar insanımız trafik kazalarında ölecek” demişti.

İşte dün bakanlık resmi rakamları verdi:

“Bayram tatili süresince meydana gelen kazalarda 122 kişi öldü, 497 vatandaşımız ise yaralandı”…

…………….

Ah Feyzullah abi ahhhhh. Ben ne diyeyim sana.

VELİ NURULLAHOĞLU ABİM

Dedik ya şehrin insanlarını çok seviyorum. Bir dönem Konyaspor’da da görev yapan iş adamı Veli abimiz belli bir yaşa geldiği için artık Alanya’da yaşıyor. Ama biz kendileri başkan iken işadamı iken faal iken gazeteci olarak yazdığımız çizdiğimiz bu isimleri şimdi yaşlandılar diye asla unutmayız. Bayramın birinci günü telefonla da olsa ilk görüştüğümüz büyüklerimizden birisi de Veli abimizdi. Ve Konya’ya dostlarına çok çok selam söylüyordu.  

ALİ YEĞİN ABİSİZ OLUR MU?

İşte vakti zamanında Konyaspor’a on binlerce markı (!) verip silen bir daha dönüp arkasına dahi bakmayan Ali abimi de aile büyüklerimi arar gibi arar sorarım. Biz maalesef şehrin hafızasını korumakta ve onlara sahip çıkmakta çok vefasızız. Aslında bu yaşan değerlerimize şehri yönetenler sahip çıkmalı ama bu konuda onlara da sahip çıkacak ruh, heyecan ve ufuklu kadrolar gerekir.

MUHACİR PAZARI OLAYINI

HİÇ BÖYLE DÜŞÜNMEMİŞTİM

Dün Muhacir Pazarındaki çirkinliği pisliği ve dayanılmaz kokuyu dile getirmeye çalışmıştık yaaa. Siz okurlarımızdan çok farklı yorumlar aldık izninizle bugün onları sizlerle paylaşmak ve durumu yetkililere iletmek istiyorum

Huysuz Virgin, “Güzel abim insanlara değil sene de bir gün kurban için yer bırakmayan idarecilere sor sen Müslüman mısınız? Diye. Tarım arazilerini imara insanlar açmadı koca koca siteleri binaları beton yığınlarını insanlar yapmadı. Biz de memnun değiliz böyle kurban kesmekten ama soruyorum bize yer verdiler de biz mi kesmedik? O gün akşama kadar insanların Saracoğlu’nda Karaaslan’da Hatıp’ta çektiği rezillik ne olacak? Nerede idareciler, Kültür Merkezinde birbirini ağırlamada. Şehrin dokusunu yok eder ranta kurban edersen araba park edecek yer bile bulamayan bu millet, işkembeyi kelleyi öyle sokağa atar işte.”

Konyalı Hasan “Öncelikle ‘Geçmiş Kurman Bayramınız Mübarek Olsun’. Kurban kesme yeri ayarlanmış, fakat kurban sadece kafasını kesmekle olmuyor. Kurbanın çıkacak bütün sakatatları ve diğer organları için mevcut alanda sanki toprak varda millet gömecek... Onun için oraya damperli veya kasalı bir araç konulup, vatandaşların içine dökecek şekilde ayarlanması ve dolduğu zaman, boşaltıp gelmesi lazımdı. Ayrıca böyle bir uygulama için, yıkama zahmeti, su israfı ve kötü koku olmamış olurdu. Bunu maalesef vatandaş düşünmek zorunda.  Ayrıca Selçuklu bölgesi çöp toplama ve temizlik görevlilerinin yıllık izinlerinden dolayı eleman sıkıntısı olduğunu duydum, inşallah en kısa zamanda çözüm üretilir. Aslında götürüp, belediyenin önüne atmak lazım veya bahçesinde kesmek lazımmış kurbanları.

Selim Aklıkıt, “Abi eskiden herkes apartmanının bahçesinde keser atıkları toprağa gömer kanı da yıkardı. Şimdi bir yasak çıktı asfaltta kesince böyle oluyor ayrıca muhacir pazarında çöp konteynırı da göremedim ben. Sen inek kesmişsindir abi…”

entel_gonyalı “Karatay, Ereğli Adana yolu ve Karaman yolu ile Kozağaç istikameti maalesef işkembe tersi kokuyor. Bir de güya kasaplar dışında et çekimi yasaktır filan diyenler oldu ama hiç etkisi olmadı, her yer seyyar et çekim merkezi gibiydi.”

Osman Çakmakçı, “Temizlik imanın yarısıdır dimi abi. Bizim milletimiz temizliği gösteriş haline getirmeye alışmış. Bir insanın ne kıyafetinin temizliği nede bedenin temizliği önemli bence ruh temizliği önemli gönül temizliği kalp temizliği önemli maalesef bunların hepsi 80 milyonda çok az çıkar. Bizim milletimiz temizlik konusunda kurban bayramında maalesef sınıfta kaldı.”

Sema Kavak, “Bir tek kurban bayramı olsa ne alaaaa... Yerlere balgam tükürenler 12 ay aramızda... Kul hakkından bahsedip, balkonundan halı vb. silkeleyen de temiz bir komşumuz öyle mi... son model arabalara binip, camından su şişesini, cips paketini dışarı atan da gelir seviyesi yüksek, masasının arkasına koyduğu diplomalarla da eğitim seviyesi yüksek ülkemin profilidir sevgili Uğur Özteke abi...

Uğur abi, çocuklarımıza önce insan olmayı öğreteceğiz... Ahlak, vicdan, merhamet, doğru davranış, yanlış davranış gibi değerleri öğreteceğiz... Üstüne kurallar getireceğiz ve kurallara uymayanlar bu dünyada yasalar ile parasal ve özgürlüğün sınırlandırılması şeklinde cezalandırılacak. Ayrıca cezalar sadece bana sana şeklinde değil, herkese eşit şekilde uygulanacak. Yalan söylemek doğru değil çocuğum sen söyleme ama ben büyüğüm söylerim", "sen kazancını vergi olarak, zekat olarak, bağış hayır olarak paylaş ama benim kazancıma dokunma" ile rol model olunmaz... Çocuklarımıza şimdi değerler eğitimi veriyoruz. Malum Kurban Bayramı, nefsin kurban edilmesinden dem vuruyoruz... Abi Allah aşkına söyler misin bana çevrende gerçekten kaç kişi nefsini kurban etti... (aldığı kurbanı usulüne göre kesip, dağıttı...Kkaç kişi gerçek ihtiyaç sahibi buldu, kaç kişi evinde misafir ağırladı...) hepsi laf, adı bayram...”

Selçuk Peker, “Paralı görgüsüzler ülkesiyiz vesselam. Abi ben Silifke kesimhanesinde kestirdim. Belediye Allah razı olsun harika düzenlemiş, kesim bedava imiş, girişte şeker ikramı, vatandaş için kurban poşeti vs… Gel gör ki poşetleri bol bulan almış onar yirmişer. Etimiz hazır, poşetimiz yok. Şimdi bu millete bu hizmeti hak ediyor mu? Trafikte kaç otomobilden dışarı çöp atıldığını sayamadım bile. Araba içinde bayram gezen hayvanlar her pisliği camlardan atmayı maharet sayıyorlar. Ülkem adına utanç verici.”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Değirmene akan su çarka girer

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tırlar ağır araçlar mahallelerde park etmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.