AK PARTİ İL TEŞKİLATI ve KONYA’YA GECİKEN TEŞEKKÜR
1 Kasım seçim zaferinin arkasından bir teşekkür yazısı kaleme almıştım ama ardarda gelişen olaylar bu teşekkürü geciktirdi. Türk insanı ve Konyalının ne derecede sağduyu sahibi olduğunu bir kere daha ortaya koydu. Bu arada bazı siyasi gerçekleri de görmeli ve yorumlamalıyız.
Son seçim yansımalarından Konya önemli bir pay aldı. Bu yüzden teşekkür borçluyuz Konya’ya. 7 Haziran seçimine girerken “ŞİMDİ PARTİLİ DEĞİL, KONYALI OLMA ZAMANI” başlıkları altında birkaç yazı kaleme almıştım. O zaman pek ciddiye alınmadı, parti teşkilatı da bunu iyi işleyemedi. Hangi kesimden olursa olsun Başbakan şehri olmakla siyasette ender rastlanan bir fırsat yakaladığını ifade etmiş; 26 Şubat ve 2 Mart tarihli yazılarımda Konyalının Başbakan çıkaracak partiye oy vermelerini istemiştim.
Parti mensubu olmak başka ama particilik körü körüne bağlılığı gerektirmez. Müslüman için Aslolan Allah’ın emir ve yasaklarına göre, inanmayanlar için insani ve evrensel değerler doğrultusunda siyaset yapmaktır. Partiler amblemi, adı veya eskiliğine göre değil; programları, geçmişte ki icraatları ve yönetici kadrosuna göre değerlendirilmelidir. Güvercin uçururarak barış olmuyor, yerinde sayarak yol alınmıyor; partiler demokrasiyi temsil ettiğine göre halk kendini küçümseyenlere, oynamadan sahadan kaçanlara, barış adına katliam yapanlara pirim vermiyor millet. Bu böyle biline ki 1 Kasım seçimlerinde bu görüldü.
26 Şubat tarihli yazımda “şimdi sıra Konya’dadır”, Başbakan’ın Konya’dan aday olma jesti karşılıksız kalmamalıdır. CHP, MHP, BBP, SP yani tüm partilerden almak üzere AK Parti oy oranını en az % 75’e çıkarmalıdır diyerek bu oranla “Elde var bir: BAŞBAKAN. Devamında daha çok milletvekili ile bir de bakan elde etmenin yolunu aramalıyız demiştim ancak 7 Haziran seçiminde AK Parti % 65.5’de kalmıştı.
Halkın eğilimleri, aday listeleri ve zor bir dönemden geçilmesi ile seçim üzerinde yorum yapmak hayli zordu. Ancak zor oyunu bozdu, zordan korkan AK Parti’ye mahalli yönetimler, sivil toplum, akademisyenler yani tüm seçmenler ile diğer partilerden sağduyu sahibi gönüllüler ele ele vererek bir destan yazdı. 1 Kasım seçimi öncesi 1 Ekim de “Ey Konyalım, Yine Bir Şans Yakaladın” başlıklı yazımda “Geçen seçimlerde il yönetiminin saha çalışmalarındaki isteksizliği, Ahmet Başkan’ın aday gösterilmesini bahaneyle “Beyler, bu sefer çalışmamak için hiçbir mazeretiniz yok. Görülen odur ki, bu sefer 12’yi bulacaklar ve benim de çok sevdiğim ve faydalı olacağına inandığım Ömer Ünal kardeşimiz de parlamentoya girecek. Açıkça ifade ediyorum ki teşkilatın başarısı Ömer Ünal’ın parlamentoya girmesi ile ölçülecektir” demiştim.
Bizim dışımızda da ülkemiz ve yöneticilerimiz için hesap yapanlar oldu. 2 Kasımda sanki dalga dalga gelen bir terör estirilecekmiş, Başbakan ve halkın oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı ipe götürülecekmiş havası estirildi ama oyun tutmadı. “Oyunu halk bozdu”, rahmetli Erbakan Hocamızın meşhur tabiriyle “HADİ ORDAN, HADİ ORDAN, HADİ ORDAN” çekti.
Parti Teşkilatı ve sahada gördüğümüz odur ki, çalışmalar meyvesini verdi, Rabbimin de lütfuyla AK Parti, ülkede ve Konya’da olması gerekeni yaptı, öyle ki temennimiz olan sevgili Ömer Ünal’ı Meclise gönderdi. Teşekkürler ülkemin sağduyulu insanı, teşekkürler Konyalım, teşekkürler İl Teşkilatı; teşekkürler size, teşekkürler hepinize, dualar geleceğinize.
Bu arada bölgemizden bakan çıkmadı ama bakanlık kadar değerli 2 ihtisas komisyon başkanlığı alındı. Bundan sonrası Recep Konuk ve Ziya Altunyaldız başkanların çalışmalarına bağlı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.