Torku Konyaspor’un en kritik bu döneminde önümüze çıkan, çıkarılan durumu nedeniyle kulübümüzün geleceği en azından bundan sonraki süreci ile ilgili düşünce ve görüşlerimi yazarak bilgi akışı içinde sorumluluğumu yerine getirmek istiyorum..

Torku Konyaspor’un ikinci yarıdan itibaren bizleri, sizleri en önemlisi yönetenlerini şaşırtan görüntüsünü nasıl izah ederiz? Diye soru sorduğumuzda bir teknik adam olarak diyebileceğim; hazırlık döneminde farklı bir yükleme biçimi uygulanmış olabilir, ayrı bir motivasyon çeşidi ile lige başlanma tercih edilerek bu tablonun oluşması sağlanmış olabilir, iç bünyede çeşitli sorunlar yaşanıyor olabilir veya futbolcu kadrosu gerekli zenginlikte değil bir iki futbolcu eksikliği ile bazı futbolcuların formsuzluğu bu duruma etki etmiş olabilir diye kısaca öngörüde bulunup fazla ayrıntıya girmeden durumu kısaca özetleyebilirim .

İlk üç haftada oynan oyun, futbolcuların performansı, müsabaka temposu, saha içi yardımlaşması, mücadeleci oyunu, saha içi organizasyonları ile üretilen pozisyonlar, atılan golleri ile kendinden söz ettiren bir görüntüsü ve sonuçları sonucu gelecek adına kurduğumuz hayaller ve düşlerimiz…

Üç haftadan sonra ne oldu da bu kadar keskin bir düşüş içerisine giren, algıları değiştiren, hatta 3-4 hafta öncesi övgüler yazılan teknik kadro ve yönetimin şuan karşılaştığı kamuoyu baskısı, yaşadığı maddi zorluklar ile bunalan başkan Ahmet Şan’ın o zaman benden bu kadar tarzındaki camiayı şok eden açıklaması.

Peki son üç haftadan sonra kendi sahamızda Elazığspor yenilgisi ile başlayan Gaziantepspor maçına kadar geçen 5 haftalık süreçte kendi sahamızda 2 mağlubiyet,1 beraberlik, deplasmanda 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet hem de o an düşmeye en yakın görünen Elazığspor ve K.Erciyespor gibi takımlara yenilerek onlara hayat veren kayıplarımız. Burada bizi bir anda tehlike çemberinin içine çeken neydi? Bir tek Gekas’ın yokluğu diyeceksek Elazığspor maçındaki varlığına ne anlam yükleyeceğiz.

Bizim kendimize has oluşmuş bir oyun yapımızı, rakiplerin özelliklerine göre, müsabaka içinde mağlup duruma düştüğümüzde, berabere iken veya galip duruma geçtiğimizde iç saha veya deplasman maçlarına göre bir oyun planı, stratejicisi buna uygun futbolcu veya oyun kurgusunda gerekli olan hamlelerimizi görebildik mi?

Her şart ve ahvalde Torku Konyaspor böyle oynar bu maçtan en az şunu çıkarır diyebileceğimiz bir durumu görünüyor mu? Tüm bu sorulara ligin ilk üç haftasında var olarak verdiğimiz cevabı son beş hafta için neden veremiyoruz sorularına cevabını verecek, çözümünü bulacak kişi elbette Teknik Direktör Mesut Bakkal’dır.

 Fenerbahçe, Sivasspor ile Kasımpaşa maçlarındaki görüntüsü, sonuçları ortada gördüklerimiz benliğimizde yazdıklarımız arşivlerde o Torku Konyaspor çalışılmış, oluşturulmuş bir sistem içinde roller paylaşılarak sahaya yansıttıklarında devamlılık yakalanabilseydi üç haftadan sonra ortaya çıkan görüntü ve sonuçları itibariyle siyah ile beyaz gibi bu kadar zıt olabilirimi, bir takım kısa sürede bu kadar değişebilir miydi?

 Torku Konyaspor ilk üç maçtaki görüntü içindeki istikrarını devam ettirebilmiş olsa idi bu gün çok yukarılarda olur, bizler farklı şeylerden söz eder, gelecek planlarına şimdiden başlardık diyerek ekibimizin geride bıraktığı son 5 maçını bir gözden geçirerek gelecek maçlarımıza bir anlam yükleyelim isterseniz.

Elazığspor adına; Torku Konyaspor üzerinde belirlenen strateji ve buna uygun taktik anlayışının çalışılmış bir ürünüydü kendilerini zafere taşıyan, İkinci yarının o muhteşem 3 haftalık takımımızın görüntüsündeki unsurları yok edecek düşünceyi Billica’yı öne çıkararak Hleb’i kitlediler, etkili iki kanadımızı da iyi kapatıp bizi etkisiz kılıp akıllı çıkışlarla golleri bulup 3 puanı alıp gittiler.

Gençlerbirliği deplasmanında ilk yarıyı 2-0 önde kapatmış bir Torku Konyaspor’a karşı Teknik Direktör Mehmet Özdilek’in ikinci yarıya başlarken yaptığı 2 oyuncu hamlesi ile maç 2-2’ye geliyor rakip adına girilen pozisyonlar ve kaçırdıkları goller varken puan aldık diye sevinmiş,Trabzonspor’dan alınan 1 puanla yetinmiştik.

K. Erciyesspor’un en etkili adamı Edinho’ya gerekli önlemi alamayışımızdan öte takım savunmasını bilhassa önce çıktığımızda rakibin ani ataklarında oluşan boşluklar ve savunma dengemizin böyle durumlarda kırılgan olduğunu bilmemize bir puanın bile çok önemli olmasına rağmen maçın son dakikalarında dahi önde yakalanışlarımıza önlem alamayışımıza ve yediğimiz son dakika golüne ne diyeceğiz.

Gaziantepspor takımı oyun temposunu ve kontrolünü bize hiç bırakmadı, etkili gibi gözüktüğümüz ikinci yarıda bile onların istediği, izin verdiği alanlarda top bizde gözüktü sadece. Bir hayati maçı da böylelikle kaybetmiş olduktan sonra Mesut Bakkal’ın ve başkan Ahmet Şan’ın açıklamaları…

            Maçtan sonra Mesut Bakkal “İkinci devre Recep oyuna girdikten sonra baskılı pozisyonlarımız var” diyerek bir itirafta bulundu. Recep’i en iyi tanıyan, ekibimize kazandırılmasına katkısı olmuş biri olarak Torku Konyaspor’umuzun Süper Lig’e çıkışında, buradaki çok maçımızda önemli katkılar veren yetenekli ve takım için gerekli bir oyuncu olduğunu, Bilhassa önde basacağınızda, kontra çıkmayı düşündüğünüz maçlarda gerekli olan bir adamı siz neden bu güne kadar göz ardı edip hiç düşünmediniz diye sormak isterim hocanın bu açıklamasından sonra.

Başkan Ahmet Şan’ın bırakıyorum kararı zamansız, acele edilmiş kızgınlık ve o anki maç sonu duyguları içinde verilmiş bir kararı olarak görmüş, kongre öncesinde Bursaspor ve Galatasaray gibi çok kritik maçlarımız adına endişelenmiştim, başkanımızın yaptığı istişareler, yönetimin kendi içinde değerlendirmeleri sonucu bu aşamada camianın beklediği yönde devam kararı çıktı.

            Camiamız içinde karamsar bir havanın oluşmaması için inancımızı yüksek tutmalı, kalan 9 maçımız ile ortada olan 27 puanın var olduğunu görmeliyiz, bu puanlardan bize en az 10 puanın gerektiğini, daha rahat olabilmemiz için 1-2 puan daha fazladan alabilmenin hesaplarını yapmalıyız.

 Peki bu puanları alabilir miyiz? İlk üç haftadaki Konyaspor olursa daha fazlasını da alabiliriz elbet bunu sağlayabilmenin yolu başta Mesut Bakkal ve ekibinin elinde o günkü şartları oluşturacak çalışmayı yapmalı takımı o görüntü içine sokmalı, yönetimde onlara gereken desteği sonuna kadar vermelidir.