Bayram Gelmiş Neyimize…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…
Ama ortada ne ulusallık, ne egemenlik, ne çocuk, ne de bayramı kaldı…
Ulusallık kalmadı…
Çünkü siyasal rant uğruna ulus devlet kimliğimizin temeline dinamit konuldu….Çünkü bu toprakları Türk, Kürt, Laz,Çerkez hepimiz bir olarak kurtarıp vatan bellediğimiz halde; siyasal rant uğruna, oy hesapları uğruna emperyalistlerin oyunlarına gelerek etnik kimlik üzerinden siyaset yapıldı…Hal böyle olunca da terörist başından barış güvercini olup, Nobel ödülü için önerildi…Binlerce insanımızın,çocuğumuzun katili adamdan sayıldı.
Egemenlik kalmadı…
Çünkü biz emperyal güçlere siyasal iktidar tarafından karnımızdan bağlandık… Ekonomiden, dış politikaya… Sağlıktan, eğitime… Güvenlikten yargıya… Emperyalistlerce kullanılmayan kurumumuz neredeyse kalmadı… Tam bağımsızlıktan yana olan ve olması gereken bizlerse, ne yazık ki tam bağımlı hale getirildik…
Hayal bile edilemezdi… Gerçek oldu…
Çocuk kalmadı…
Çünkü biz çocukları öldürdük… Koruyamadık… Van’daki Muharrem’i, Ereğli’deki Ayaz Bebeği, Pamir’i, Efe’yi, Ayşe’yi koruyamadık… Kimi öldürüldü, kimi tecavüze uğradı… Biz toplum olarak onlara sahip çıkamadık… Çocukların, çocukluklarını yaşaması gerekenlerin oyunlarını değil, cenazelerini konuşur olduk… Çocuklar ölürken sustuk… Çocuklara gerek cinsel ve gerekse psikolojik olarak istismara uğrarken sessiz kaldık… Çocukların evliliklerine izin verdik… Bakanımız bile bu evliliklerin masumane olduğunu pervasızca söyleyebildi.
Balkondan bakan çocuk maganda kurşunuyla can verirken…
Okuldaki çocuğun üzerine lavabo düşüp yitirilirken…
Çocuğun cenazesi babasının sırtında çuvalla taşınırken…
Soğuktan bebekler ölürken…
Çocuk gelinlere göz yumulurken…
Ve… Çocuklara tecavüz edilirken…
Sustuk… Sessiz kaldık… Çocuklar uyurken susulur… Ölürken, tecavüze uğrarken değil…
Böyle bir ortamda çocuklarımıza bayramı nasıl yaşatabiliriz?…
Bayram kalmadı ki…
Böyle bir ortamda onların geleceğini nasıl güvence altına alabiliriz?…
Böyle bir ortamda çocuklarımızı her açıdan sağlıklı bir yurtsever birey olarak nasıl yetiştirebiliriz…
Bütün bu soruları her birimizin kendimize sormamız gerekiyor… Çocuklarımız için neler yapabileceğimizi, nelerin önüne geçebileceğimizi sorgulamamız gerekiyor… Artık bizlerin, yurtseverlerin çocuklarımız için, gelecekleri için taşın altına elimizi değil yüreğimizi koymamız gerekiyor…
Ulu Önder Atatürk çocuklarımıza böyle bir bayram vermedi… Atatürk;
Tam bağımsız Türkiye için;
Egemenliği tartışılmayacak Türkiye için;
Cumhuriyet ve kazanımlarının emperyalistlere ve yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilmeyeceği umut dolu, sevgi dolu bir dünya için, bir Türkiye için bu bayramı armağan etti…
Günümüz siyasetçilerinden farklı olduğu için; çocukların çocuk olduklarını, umut olduklarını bildiği ve anlayabildiği için; bu bayramı armağan etti…
Kendi gelecekleri uğruna, çocuklarımızın geleceğini hiçe sayanların bütün bunları anlamasını beklemek en hafif deyimiyle saflık olur, diye düşünmekteyim…
Bu sebeple toplumu bölen; birlik, beraberlik ve ulusal dayanışma ruhundan uzak siyasal söylemler sebebiyle bayramında, dayanışmanında, ulusal ruhunda sadece adı kaldı…
Çocuklarımızın, çocukluklarını yaşayabildikleri, çocuk olarak kalabildikleri günlerin özlemiyle ve çocuklara Büyük Kurtarıcı Mustafa kemal Atatürk’ün gözüyle bakabilen, onları bugünün çocukları olarak değil de yarının büyükleri olarak görebilen yöneticilere kavuşmak dileğiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.