Dün sabah PUSULA’ya ilk ziyarete gelen ve ilk sade kahvelerimizi zevkle yudumladığımız isim dahası büyüğümüz Sayın Bekir Duvarcı idi. Gazetecilik mesleğine başlamadan önce Bekir abimizi tanımıştım. O yıllarda Şoförler Odası yıkılan Şahin Sineması’nın yanında idi. Rahmetli büyükbabam Ömer Uğur, elimden tutmuş Bekir abinin can dostu olan rahmetli Cevdet Baran ve yine rahmetli Ahmet Armağan ile Bekir amcanın makamına gitmiştik. İşte o gün Bekir amca(!) ile tanışıyordum.

Bekir amcamız, daha sonra bizim Bekir abimiz olmuştu. Gazetecilik ile birlikte Bekir abimizle diyaloğumuz sürekli gelişti. Meslekte kendisinin hep iyiliğini, dostluğunu, dahası abiliğini gördüm.

Dün sabah o yıllardan bu günlere geliyorduk. Esnaf Sanatkârlar Odası, mayıs başında seçime gidiyor. Ve Bekir abi artık başkanlık koltuğuna aday dahi değildi. “79 yaşındayım Uğur. Vefa sadece İstanbul’da bir semt değil ki. Artık yeter” diyordu…

xxx

Bekir abi hem kendisi için hem de esnaf ve sanatkârlarımız için tarihi bir karar vermişti. Bana kalsaydı son dönemde bile aday olmamalıydı. Ama olmuştu bir kere. Yalnız bu son dönem Bekir abiyi yormuştu. Bekir Başkan sadece Konya merkezin değil Hadim’den Çeltik’e pek çok insanın elinden tutarak başkan olmuştu. Ve şimdi su gibi akıp giden zaman içerisinde “Allahaısmarladık” diyordu.

Konya esnaf ve sanatkârı için yeni bir dönem başlayacak. Ama zaman ve yakın tarih Bekir abiyi hep yazıp konuşacak.

ALİ KARAPINAR’IN O ANLAMLI SÖZÜ

Bizi yakından tanıyanlar bilir. Zaten biz de bu acı gerçeği(!) her ortamda samimi bir şekilde itiraf ederiz. Sevenlerimizin sayesinde, samimi dostlarımız sayesinde gün geliyor 7 öğün yiyoruz. PUSULA Gazetesi için de büyük patronlarımız Harun Akgül ve Mustafa Kulu ile ortaya koyduğumuz hedefler doğrultusunda rutin yürüyüşümüzü bile son günlerde unuttuk.

İşte hafta içerisinde günün ikinci kahvaltısını PINAR Kuruyemiş’in o mükemmel yeni tesislerinde birkaç dost ile yaptık. Ev sahibi Ali Karapınar ve Bahri Karapınar idi. Hasan Hüseyin Karapınar abi de gelecekti ama yetişememişti. Canınız çekmesin ama öylesine özel bir kahvaltı idi ki anlatamam. Kahvaltının başlarında Karapınar ailesinin en çilekeş isimlerinden Ali abi bir simit parçasını eline aldı ve “Biz geçmişimizi inkâr edemeyiz. Bizim geldiğimiz yerin ekmek teknesi bu. Okula gitmeden sabahleyin fırından simidin tanesini 18 kuruşa alır 25 kuruşa satardım. İçimden de, “Ah akşama üç beş tane kalsa da eve götürsem yesem derdim. Ama tepsiyi elime alınca en son sitimi satacağım diye koştururdum. Çünkü o simitleri her gün satıp babama yardımcı olmalıydım” diyordu. Bugünlere nasıl gelindiğini Hasan Hüseyin Karapınar’dan da, Bahattin Karapınar’dan da dinlemiştim. Ama Ali abiden hiç duymamıştım. Çok şükür. Allah çalışana ve isteyene inşallah çok daha fazlasını versin diyoruz.

TUNAHAN TURHAN’A

GEÇMİŞ OLSUN 

Benim biricik Faruk Turhan abimin evladı TORKU Selçuk Üniversitesi Basketbol takımının basın sözcüsü Tunahan Turhan burnundan ciddi bir operasyon geçirmiş. Yeniden sağlığına kavuşan Tunahan’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bilirken susmak bilmezken söylemek kadar çirkindir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Alaaddin bulvarında yasak park işine köklü bir çözüm bulduğumuz zaman ADAM oluruz.