Vallahi kendi kendime söz verdim. Sabah evden çıkarken hatundan da fırça yedim kulağım çekildi, “yaşını başını aldın yeter artık milletle uğraştığın. İyi şeyler yazacaksan yaz, yazmayacaksan bırak yazma. Kendini düşünmüyorsan çoluğunu çocuğunu ve bizleri düşün bak…” dedi…

İnanın benim kimseyle uğraştığın filan yok. Niyetimde olsa da, içimden geçirsem de bazı ümitlerimi yitirdiğim için “bırak yıkıldığı yere kadar gitsin” diyorum. Ve en iyi ilaç dediğimiz zaman içerisinde yıkıntıları görünce de Cenab-ı Allah’ıma bizi mahcup etmediği için binlerce kez şükrediyorum.

Ama izninizle önce iki güzel konudan söz edelim sonra sadede gelelim.

ERCAN MÜDÜR İLE ANLAŞABİLDİK

KOSKİ ile ilgili iki gün yazı yazdık ya en sonunda Genel Müdür Ercan Bey aradı. Konuyu sordu. Yaşadıklarımı tek tek anlattım. Hatta dedim ki “Benim bu konu ile ilgili muhatap olduğum kişileri çağır abi size söylediklerimin eksiği var, fazlası yok.”…

Sayın Uslu ile sonunda helalleştik. Elbette her işi her sorunu hep 1 numaralara aktaracak değiliz ya. Aşağıdaki kraldan çok kralcılar ile de demek ki iş bu kadar oluyormuş. Başka da bir şey demiyorum. Şahsımda şimdilik KOSKİ’nin karizmasını Ercan Müdür kurtardı o kadar.

SOBE HEM SOSYAL BİR PROJE

HEM DE İMTİHAN YERİ…

Uğur İbrahim Altay Bey, Selçuklu Belediye Başkanı iken otizmli çocuklar ile ilgili bir çalışma yapacağını ve burada yapmak istediklerini özel bir sohbette bize anlattığı zaman ağlamıştım. O günden bugüne gerek şahsım olarak gerekse PUSULA Yayın Grubu olarak SOBE’ye basında ilk ve tek olarak imkanlar ölçüsünde hep destek olduk. Mesela gazete olarak aylarca SOBE’nin renkli sayfalarımızda ilanını, reklamını duyurusunu ücretsiz olarak yayınladık. SOBE için yine üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız.     

Ve dün ilk kez SOBE’ye adım attık. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, belediyenin SOBE ile ilgili 1 numaralı sorumlusu Ziya Yalçınkaya, eski vekillerimizden Mustafa Kabakcı, Ak Parti Selçuklu Başkanı Hakan Özer, Vakfın Başkanı Mustafa Ak, Belediye yetkilileri, SOBE Vakfının değerli üyeleri ile birlikte idik.

Bu vakıf muhteşem bir şey, Türkiye’de ikinci bir örneği yok. Avrupa’da da ya ikidir ya da üç. Ama şunu çok iyi biliyorum ki daha SOBE’nin ne olduğunu daha ne bizim evdekiler biliyor ne de Konya’nın zengin varlıklı hayırsever aileleri. Bu vakıf öyle bir anlatılmalı, öyle bir bilinmeli ki buraya 50 lira harçlığı olan öğrenci de 50 milyarı olan iş adamı da destek olmalı.

Burası sadece engelli evlatları olan analar babalar için değil, mutlu olamayan anneler, azgın babalar için mutlaka ama mutlaka yakından görülmesi gereken bir yer. Hangi yaştan olup hangi işi yaparsak yapalım huzur mutluluk ve şükür için burayı mutlaka görmeliyiz görmelisiniz.     

Bu işi başlatan Uğur İbrahim Altay’dan bu işe inanarak maddi ve manevi destek veren herkesin dünyasını kurtardığına inandığımı da ifade etmeden geçemeyeceğim. 

BUNU BİZ YAZSAK SİYASİLERDEN ŞEHRİ

YÖNETENLERE BİZİ ASARDINIZ DEĞİL Mİ?

Malum Y. Şafak Gazetesi Albayrak grubunun.

Reis’e de en yakın medya grubu.

Okuyan okumuştur ama bunu okumayan, okusa da işine gelmeyen bizim yerel siyasilere ve bürokratlarımıza küçük bir hatırlatma yapmak istedim.

Bakın yine de gözünüzden kaçtı ise dünkü Y. Şafak’ın manşeti şöyle idi;  

“PİYASA NEFES ALIR

Piyasadan mal ve hizmet alan kamu kuruluşlarının hak edişleri ve ödemeleri geciktirmesi işletmeleri zora sokarken, faiz ve enflasyonun düşüşünü zorlaştırıyor. Uzmanlar; piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.

Ekonomi çarkının dönmesinde önemli olan devlet, piyasaya borçlarını vaktinde ödemeyince ekonominin toparlanması zorlaşıyor. Bu durumda ülke ekonomisinin büyümesinde önemli bir rolü olan kamu harcamaları, piyasada nakit akışını tıkayan bir sarmala dönüşüyor. Geçen yıl kur saldırısıyla sarsılan piyasaların rahatlaması ve eski coşkulu günlerine kavuşmasının kamunun piyasaya borç ödemelerini hızlandırmasına bağlı olduğunu belirten uzmanlar, piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.

ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ HIZLANIR

Kamudan alacağını tahsil edemeyen işletmeler vergi ve sigorta primi gibi borçlarını ödemek için bankalardan kredi almak zorunda kalıyor. Bankalardan çoğu zaman eli boş dönen işletmeler ile vatandaşların önemli bir kısmı faktöring kuruluşlarının, hatta tefecilerin kapısını çalıyor. Kamunun ödeme musluklarını kısması nedeniyle bu yolu tercih eden işletmeler, bankadan kredi çekerken yüzde 25-30 gibi yüksek finansman maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor. Teminat ve ipotek başta olmak üzere bankaların istediği ağır şartları karşılayamayan yüzlerce işletme ise yüzde 40’ı bulan orunlarla para satan faktöring kuruluşlarının ağına düşüyor.

FAİZLER HIZLA DÜŞER

Konunun önemine dikkat çeken uzmanlar, piyasalardaki nakit sıkışıklığının aşılmasının kamuya bağlı olduğunu ifade ediyor. Kamunun piyasaya borçlarını hızlıca ödemesinin piyasaları rahatlatacağını belirten uzmanlar, işletmeler ile vatandaşları bankalardan ve yüksek faiz yükünden kurtaracak tek adımın bu olduğunu belirtiliyor. Uzmanlar, kamu kurumlarının piyasaya borçlarını ödemesi halinde faizlerin hızla düşeceğini ve ekonomiye bahar havası geleceğini vurguluyor.

Uzmanlar; piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.

Kamu ile çalışan müteahhitler, alt yapı şirketleri, tedarikçiler, belediyelere iş yapan hizmet sektörü işletmelerinin hak edişlerini zamanında almaları halinde, iç talebin artacağına da dikkat çekiliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın KDV iadelerini hızlandırma adımını örnek gösteren iş dünyası temsilcileri bakanlıklar, belediyeler ve diğer kamu kurumlarının da piyasalarda bahar havası yaşatacak adımlar atmasını bekliyor. Kamu kurumlarının piyasaya borçlarını ödemesi halinde şubat ayında yüzde 19,6’ya gerileyen enflasyonun da hızla düşeceğini ve ekonomiye bahar havası geleceği vurgu yapılıyor.

ÖDEME MUSLUĞU KAPALI OLMAMALI

İş dünyası temsilcisi isimler, “Kamu kurum ve kuruluşlarının piyasayı tıkayacak derecede ödeme musluklarını kısmaması lazım. Çarşı pazara baharın gelmesini hızlandıracak en önemli adımlardan biri kamunun piyasaya borçların ödemesinin hızlandırmasıdır. Ekonomideki nakit akışı döngüsünü aksatacak davranışlardan uzak durulmalı” diyor.

Devletin nihai tüketim harcamalarının geçmiş yıllardaki yüksek büyümeye olumlu katkısına dikkat çeken uzmanlar, bu kaleme ilişkin hak edişlerin kısılmasının büyümeyi olumsuz etkileyeceğini vurguluyor.”

…………….

Bakın bu habere yalan, yanlı, muhalif zihniyet diyecek var mı?

Peki Y. Şafak’ın yazdıkları yalan ya da yanlış mı?

Konya’da kamu kurumlarından, hastanelerden, üniversitelerden, belediyelerden paralarını alamayanlar ya da bölük pörçük alanlar adına biz böyle bir haber yapsak ne olurdu?

…………..

Sizleri Allah’a havale ediyorum o kadar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Uzağı gören insanlar kimsenin gönlüne kin tohumu ekmezler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Okul çıkışlarında arabaları ile evlatlarını bekleyen veliler trafik akışına engel olmadıkları zaman daha iyi ADAM OLURUZ.