Bir yıl öncesine kadar normal sıradan bir gündü bugün. Fitnecilerin, hainlerin, kendi halkına, kendi meclisine, kendi toprağında kurşun sıkana kadar. Bu gün DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ olarak o kara geceden kurtulduğumuzu kutlayacağız.

İslam’ın sancağını şerefle yüzyıllar boyu taşımış bir millet olarak, hainlerin kendi içimizden çıkmasına ne kadar üzülüyorsam, bu şerefsizlerin kendilerini afişe ettiklerine de o kadar seviniyorum. Şehitlerimizin şehadetini rabbim kabul etsin. O gece çıkanların hepsi şehadet için çıkmıştı. Ama gel gör ki şehadet makamı nasip meselesi. Gazilerimize minnettarım.

Bana en acı gelen bu kalkışmayı yapanların dini İslam adı altında bu milleti yıllarca sömürmeleridir. Bizler duygusal insanlarız. Bu duygusallığımızı kullanarak bir yere gelmek isteyenlere son dakikada gerçek yüzümüzü göstermek büyük bir onur.

Batılıların, hainler üzerinden yaptıkları planlar duya düştü. Şimdi duracaklar mı dersiniz? Yeni planlarla yeni oyunlara girişecekler. Yıllardır böyle olmuştur.

Bize düşen

Bir olmak, birlik olmaktır.

Galeyana gelmeden yaşanan ya da yaşanacak olan olaylara daha geniş bakmaktır.

Müslüman olabilmenin ümmet bilincinden geçtiğini bilmektir.

15 TEMMUZ’U UNUTMAMAK VE UNUTTURMAMAKTIR.

Hainler için yaşasın cehennem

Gelecek kuşaklarımızın bir daha darbe veya kalkışma yaşamaması dileklerimle selametle kalın…