Erzurumlu değilim ama Erzurumluları çok severim. Mert, can, bal insanlar. Her gidişimde dostlara kendi şiveleri ile konuşmalarını isterim. Doktor bacanağım da Erzurumlu ama o pek kendi şivesi ile konuşmaz.

Erzurumluların bir şiiri kendi şiveleri ile şöyle başlar;

Seni ele sevirem ki 
Diyirsen ki, niye? 
Ne bilim, İŞTE ELE!

Bu seçimlerde CHP aday adaylarından ve seçmenlerinden çok malzeme çıkacak gibi. Samimiyetimle söylüyorum ki benim hiçbir parti ile meselem yok, olamaz, olmamalı da. Kendi değerlerimle yaşarım.

Öte yandan, insanımızın, değerlerin, ideolojilerin, kültürlerin, sosyal hayatın içinde yaşayan da birisiyim. Köşe yazarlığı da yaptığıma göre bu değerleri ele almamın bir sakıncası yok.

Geçen ki yazımda CHP aday adayları hakkında görüşümü ve tanıdığım veya ön seçimde öne çıkan aday adaylarını değerlendiren bir yazı ele almıştım. Gerçekten güzel tepkiler aldım. Tüm yazılarımıza çokça tepki gelse de biz de ona göre değerlendirmelerimizi doğru mecralarda ele alsak.

Geçen ki yazımda CHP’li bir avukat dostumun tepkisini aldım. Bu keskin CHP’li avukat dostumla yan yana geldiğimizde iki medeni insan gibi muhabbet ederiz, ideolojiye gelince nezaketle tartışırız.

Dedim ya CHP’liler beni çok güldürür, zira gerek siyasi, gerekse de ideolojik görüşlerinde ayağı sağlam değerlere pek rastlanmaz, çok ön yargılılar. Bu tipler diğer partilerde de var ama onlar CHP’lilerin diliyle “gerici oldukları” için pek muteber değil; kendileri ilerici, çağdaş, demokrat, oldukları için dikkate değer.

Avukat dostum  “HOCAM TAVSİYENİZE TEŞEKKÜRLER. ÖN SEÇİM ÇOK DEMOKRATİK OLDU. BUNDAN SONRA MECLİSE HÜSNÜ BOZKURT DAMGA VURACAK. 1989’DAN BERİ TANIRIM ADAM GİBİ ADAM…ÖN SEÇİM ŞART OLMALI. MESELA AK PARTİ DE ÜYELERLE ÖN SEÇİM OLSA SİZCE SIRA NE OLUR?”

Dostum, seçim stratejisi partilerin iç meselesidir. Ön seçim yerine genel seçimi dikkate alarak strateji geliştiriyorsa, mesele yok, halk cevabını seçim sandığında verir. AK Parti de ön seçim olsa sıralama değişir.

Yine bir CHP den aday adayı bir avukat, Savcı Selim Kiraz’ın şehit edilmesinden sonra cübbelilerin aranmasını aşağılanma olarak ifade ediyor. Sevgili CHP’li kardeşim arama işi sizin de emniyetiniz içindir.

Bazen bizde cübbe giyeriz, bir ziraat profesörü olarak Tarım Bakanlığına dahi girerken aranıyorum ve hiç te zoruma gitmiyor. Avukatlar haftasında direnişten, kavgadan bahseden CHP’li aday adayına tavsiyem; bir zihniyeti tasvip etmeyebilirsin ama lütfen nefret etme, halkı sokağa, direnişe, eyleme çağırma. Hukuk devletlerinde eylem yeri sizin de içinde olduğunuz seçim sandıklarıdır. Barolar birliği zaten CHP genel merkezi gibi çalışmıyor mu?

Başkalarını nefret dili ile suçlayanlar kendi dillerine de dikkat etmelidirler. Demokrasi ve hukukun üstün savunucusu olan CHP’lilere de yakışan budur. CHP’ye olan aşkımı yine Erzurum’lunun diliyle bitirelim.

Gün gibi gelir, ay gibi gidirsen. 
Beni yiye yiye bitirirsen. 
Hep ömrümden götirirsen. 
Seni sevdiğimi de çoh ey bilirsen. 
Diyirsen ki, niye? 
Bilirsen, İŞTE ELE!

Bu hafta Fas’a, konferansa gidiyorum, oradan yazmaya çalışacağım.