Daha sıcak, daha kuru, daha nemli bir gelecekle yüzleşin
Mart ayının son haftasının 3 günü Dünya kamuoyu için çok önemlidir ve her yerde ayrı ayrı kutlanır ama bizde sağ olsun üçü de aynı Bakanlık (Orman ve Su İşleri) uhdesinde olduğu için bir günde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde kutlandı.21 Mart Dünya Ormancılık, 22 Mart Dünya Su ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günlerinden bahsediyorum. Hayırlı olsun.
Ben bugün size Dünya Meteoroloji Gününden ve bu gün münasebetiyle tüm Dünya’da öne çıkan ana temadan bahsetmek istiyorum: “Daha Sıcak, Daha Kuru, Daha Nemli, Gelecekle Yüzleşin” hazırlıklı olun.
Konuyla ilgili olarak Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) Genel Sekreteri Sn. Petteri Taalas yayınladığı mesajda özetle şöyle diyor:
“İklim değişikliği doğa ve insan hayatını etkilemektedir. Sera gazlarının emilimi artmaya devam etmekte ve alt atmosferin ve okyanusların sıcaklıkları artmaktadır. Bugün Yerküre 20. yüzyılın başlangıcından 1°C daha sıcaktır. Hükümetler geçen sene “endüstri öncesi değerlerden 2°C daha yüksek olan küresel ortalama sıcaklığın kontrol altına almak ve sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlı tutmak” amacıyla Paris Anlaşmasını kabul etti. Bu anlaşma iddialı bir taahhüt olmakla beraber, şu ana kadar ulusal planlarla kabul edilen 3°C artışı önlemeye yeterli olmayabilecektir.
Bizler geçmiş ve hâlihazırda devam eden emilimler yüzünden, daha sıcak günler, geceler ve sıcak dalgaların olduğu bir geleceğe hazırlanmalıyız.
Bu beraberinde toplum sağlığını etkileyecek ve hayatımıza zorluklar getirecektir. Bu zorluklar ve sıcaklığa bağlı sağlık risklerini; karar vericilere, sağlık hizmeti veren sektörlere ve kamuya doğru ve zamanında verilecek çoklu erken uyarılarla azaltabiliriz. Entegre kuraklık yönetimiyle kuraklık konusunu daha temkinli ele almalıyız. Etkili politikalar ve arazi yönetimi stratejilerine yönelik karar vericilere rehberlik etmemiz gerekmektedir. “
Yani: Ey İnsanoğlu! Sen daha fazla kazanç, daha fazla refah ve daha hızlı gelişme uğruna tabiatı katlederken, teknolojideki baş döndürücü gelişmelerle birbirinizle yarışırken, küresel terörle uğraşırken küresel iklim değişikliği geleceğimizi daha fazla etkileyecek ve siz daha sıcak daha kuru ve daha nemli bir gelecekle yaşamaya hazırlıklı olun.
Benim gibi çevre gönüllüleri , Üniversitelerdeki bilim adamları, STK temsilcileri ile konunun uzmanları yıllardır söylüyoruz söylemeye de devam edeceğiz “Geleceğin anahtarı İklim değişikliğine uyumda saklı” ülkemiz de de bu konu ciddiye alınmalı!. diye
İş sadece atmosfere salınan ve ısınmayı tetikleyen emisyonların azaltılması değil. İş milyonlarca ağaç dikmek değil. Biz ve bizim gibi ülkeler ne yani bunun sorumlusu biz değiliz en az bizim de diğer gelişmiş ülkeler kadar atmosferi kirletmeye hakkımız var deyip işin işinden çıkıyoruz.
Düz mantıkla bakarsanız doğru olabilir. Ama madem gelişmiş ülkeleri örnek alıyoruz onlar gibi hazırlıklar yapmalıyız. Bunun için toplumun her alanında risk yönetim planlarında iklim değişikliği faktörü de ele alınmalı ve gerekli tedbirler eyleme geçirilmelidir.
Türkiye’de bu konudaki ulusal iklim değişikliği eylem planını hazırlayan Bakanlık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dır. İklimi gözetleyen Meteoroloji kurumu kime bağlıdır? Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na. Şimdi siz inanıyor musunuz bu konuda mesafe alınacağına?
Dünya Meteoroloji Günü münasebetiyle Sayın Genel Sekreter’in tüm dünya ülkelerinin dikkatine sunduğu mesajın ana fikri olan “Gelecekte daha sıcak, daha kuru ve daha nemli(yağışlı) günlere hazırlıklı olun” mesajını doğru algılamalı ve gereğini yapmalıyız.
Bu konuda ihtiyacımız olan bilgiye ve araçlara sahibiz. Ülkemizde başta Meteoroloji Genel Müdürlüğü olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlardaki bilgi birikimi, Üniversitelerimizin ilgili bölümlerindeki bilim insanları ve duyarlı STK’ların çalışmaları bizim için bir şanstır. Bu şansı iyi değerlendirmek ve öne çıkarmak zorundayız artık.
Ama en başta yapılması gereken çok başlılığı kaldırıp, işin ciddiyetini görecek siyasi iradenin harekete geçmesidir. İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı (ÇŞB), Çölleşmeyle MücadeleUlusal Eylem Planı (OSİB), Milli Ağaçlandırma ve Erozyonla Mücadele Eylem Planı (OGM), Taşkın Koruma Eylem Planı (DSİ), Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Eylem Planı (GTHB) , Havza Koruma Eylem Planı (OSİB) gibi küresel iklim değişikliğini ve bu konudaki yapılacak çalışmaları doğrudan etkileyen eylemlerin yetkili ve sorumlularını tek bir çatı altında toplamak gerekir. Bunun yolu müstakil bir ÇEVRE BAKANLIĞI’dır.
Sürdürülebilir kalkınma için iklim ve hava dirençli toplumlar inşa etmek istiyorsak bunu yapmak zorundayız. Bunu yapmadığımız sürece en temel ihtiyaçlarımız olan sağlıklı ve güvenli bir hayat için gıda güvenliği ,temiz su, temiz hava, temiz enerji ve planlı şehirlerden söz edemeyiz. Kararı bugünkü nesiller alacak ama neticesine torunlarımız katlanacak maalesef. Kalın Sağlıcakla.
ÇEVRECİ SÖZÜ: Geleceğin Anahtarı İklim Değişikliğine Uyumda saklı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.