Ecevit’in sır dostu meğer Konyalı imiş
Konya basının en genç gazetelerinden olan ama bugün siz değerli okurlarımız ve Konya’nın sahip çıkması ile en çok satan, okunan, konuşulan gazetesi olma gururunu hep birlikte yaşadığımız gazetemiz PUSULA ilk günden bu yana kendi değerlerine sahip çıkmaya çalışıyor.
İnşallah bundan sonra da dünü unutmayarak, bugünün kıymetini bilerek, yarına gönül huzuru ile hep birlikte koşacağız.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Haber Merkezimizin tecrübeli ismi Çiğdem Kurut, İstanbul’a kadar giderek Bozkır’ın toprak damlı evinden dünya markası olan Prof. Mustafa Öz ile samimi bir söyleşi gerçekleştirdi. Biz de bu röportajı siz değerli okurlarımızla paylaşmıştık.
İşte o günden sonra bu söyleşi ile öyle beğeniler almaya başladık ki itiraf edeyim ben bile şaşırdım. Çünkü Sayın Öz ilk kez bir röportaj vermiyordu. Biz bir ilki yapmamıştık. Ama Çiğdem’in usta ifadeleri, Mustafa Bey’in samimiyeti ile ortaya çok hoş bir yazı çıkmıştı.
Mesela yazının çıktığı gün bizi sabah ilk arayan isim eğitim camiasının örnek ismi Naci Atalay Hoca, ikinci isim ise hiç unutmuyorum Durmuş Ali Kandak Bey’di. Naci Hoca bu sayfayı çerçeveletip okulunun, dershanelerinin girişine asacağını, çünkü öğrencilerin bunu okuyup hayat felsefelerini oluşturmasında önemli bir yazı olduğunu söylerken Durmuş abi de aynı çerçevede bu yazıyı çoğaltıp dağıtacağını anlatıyordu.
Tabii arkasından tebrik eden büyüklerimizden dostlarımızın söylediklerinden gurur duyuyorduk.
İşte tam bu sohbetler sırasında Naci Hoca, “Uğur’cum sen Konya’nın geçmişi konusunda çok hassassın. Sana küçük bir sır vereyim. Rahmetli Ecevit’in en yakın ismi hatta Ecevit’in ömrü boyunca bir defa emanet aldığı tek isim Konyalı” …… “
O andan bu yana uçuyorum. Çok heyecanlıyım. Şimdi PUSULA Gazetesi’nin yazar ailesinden yıllarca birlikte çalıştığımız hatta Ankara’da iken bir ara aynı evi paylaştığımız kader arkadaşlarımdan Ali Ulurasba bu Konyalı isim ile görüşme halinde. İnşallah bu söyleyişi gönlümüzce gerçekleştirdiğimiz anda Konya’nın yakın siyasi geçmişinde bir hazineyi daha ortaya çıkartacağız. Tabii ki bu konuda Naci hocamın bizim önümüze ışığı tutması gibi sizlerin desteği ile.
SELÇUK AKSOY HAC’DAN DÖNMÜŞ
Bugün izninizle şehrin güzelliklerini, çirkinliklerini ya da yarım kalmış yerel meselelerini değil şehrin güzel insanlarını yazmak istiyoruz.
Dün için Selçuklu Belediyesi’nin sporunda Başkan Altay ile her şeyi, bugün için Konyaspor’un “kara kutusu”, kendi sektöründe de adam gibi duruşu ile marka olduğunu kabul ettiren Selçuk Aksoy Bey, hac farizasını yerine getirerek yeniden aramıza döndü. Kendisine, “Allah kabul etsin, hoş geldiniz, Konyaspor siz yokken kötü idi, kendi ayağına sıktı. Hadi bir el atıverin” diyoruz. (Bu hafta bir spor yazısı yazmak istiyorum. Geçen haftadan bu yana düşünüyorum. Bu sütunlarda yazdıklarımız tek tek çıkıyor yaa. Acaba yeniden kötü olduğumuzu(!) hatırlatmak gerekir mi diye de kararsızız)
Sonuçta bu şehrin güzelliklerine yürekten inanırken, bugün için bu kadar büyük varlık içindeki fesatlığımızı hala çözememiş bulunmanın hüznü içerisinde gününüz yağan yağmur sonrası açan güneş gibi olsun diyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gülümseyin öyle samimi ve sıcak olunuz ki her sıktığınız ele, ruhunuzu da katın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Okulların çevresini ara sıra değil sürekli temiz tutmayı becerebildiğimiz zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.