Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Edebiyat eleştirimizin serencâmı: Tespit ve teklifler

Edebiyat eleştirimizin serencâmı: Tespit ve teklifler

TYB (Türkiye Yazarlar Birliği)’nin kuruluşunun 40. yılı dolayısıyla edebiyat, sanat ve düşünce alanının seçkin isimlerinin ağırlandığı Kırklar Meclisi’nin yirmi üçüncü konuğu eleştirmen Dr. Necmettin Turinay’dı.

Bir başka eleştirmen ve dahi şair Osman Özbahçe’nin yönetttiği söyleşide ilk olarak Turinay’ın yayına hazırladığı Abdülhak Şinasi Hisar ve Mehmet Akif Ersoy’un külliyatları konuşuldu. Bu çalışmalarla Hisar’ın tekrar gündeme geldiğini vurgulayan Özbahçe her iki çalışmanın da dikkat çekici olduğunu belirtti. TBMM’nin destekleriyle Akif hakkında 12 ciltlik bir Akif külliyatının basıldığı bilgisini veren Necmettin Turinay, milli şairin Sebilür Reşâd’da takma isimlerle yahut isimsiz yer alan yazılarının epey bir yekün tuttuğunu, bunları şairin üslûbundan el alarak tespit ettiğini ve hacimli dört cilt olarak bir araya getirdiğini söyledi.

whatsapp-image-2024-02-11-at-17-09-08.jpeg

Kırklar Meclisinin ana formuna bağlı olarak Necmettin Turinay hocanın çocukluğu, okul yılarına ve okuma yazma serüvenine de yer verildi söyleşide. Dedesinin Balkan Savaşlarından Milli Mücadelenin sonuna kadar 16 yıl savaştığını, çok titiz ve disiplinli, bilgiye kıymet veren biri olduğunu, kendisini de babasının bu minvalde yetiştirdiğini söyleyen Turinay, iyi bir gazete okuru olduğunu, Peyami Safa’nın gazete yazılarının kendisini çok etkilediğini, çeşitli gazetelerde yazdığını, okul yıllarında dergiler çıkardığını da anlattıktan sonra Yeni Şafak gazetesi yıllarını şu şekilde anlattı; “Nuri Şahin Ankara’da bir gazete çıkarıyordu. Onun teklifliyle orada yazmaya başladım. Sonrasında hassas bir dönemde çıkmaya başlayan Yeni Şafak gazetesinde önce haftada üç, sonrasında haftada beş gün yazmaya başladım. Popülizme, takdire dayalı bir yazış tarzım yoktu, olmadı da. İstişare eder gibi yazarım. Rutinleşme başlayınca gazete yazarlığını bıraktım, ama hâlâ iyi bir gazete okuru olduğumu söyleyebilirim.”

Üniversite yılları da ilginç anekdotlarla doludur Turinay hocanın; “Hiçbir edebi muhitin içinde yer almadım. İlk plânda dört kıymetli ismin tesirinde kaldım (Necip Fazıl, Peyami Safa, Nurettin Topçu, Nihal Atsız). Bu dört ismin tüm kitaplarını okuyup, çalışmalar yapmaya ve kendileriyle tanışmaya karar verdim. Topçu ile bir türlü denk gelemedik, Necip Fazıl’lı ziyarete bir arkadaşımla gittim ama karşılaşmanın pek hoş olduğunu söyleyemem.”

Osman Özbahçe’nin; ‘Kendinizi nereye ait hissediyorsunuz, ideolojik tarafınız nedir?’ sorusuna ise ‘Ben her yerdeyim’ cevabını veren Turinay, Hisar dergisinde yazarken Mehmet Çınarlı’nın Mehmet Kaplan ve Cemil Meriç’in yazılarını telefonda düzelttirirken kendisinin hiçbir yazısını düzeltme ihtiyacı duymadığını, sadece Halide Edip’le ilgili bir yazısının Çınarlı’nın içine sinmediğini söylediğini İnci Enginün’ün bu yazı hakkında beş altı sayfalık bir cevabî metin kaleme aldığı bilgisini de verdi.

Turinay ayrıca Mavera’da, Taha Akyol’un Hergün gazetesinde de yazdığını, yazdığı yerin ideolojisinden ziyade önemli olanın muhteva olduğunun da altını çizdi.

Söyleşinin ana konusu olan ‘edebiyat eleştirisi’nde karar kılmadan önce hocanın çok yönlülüğünden mütevellit başka pek çok başlığın olabileceğini söyleyen Özbahçe, Turinay’ın eleştiri yazılarını bilgiye boğmadan, adeta karşısındakiyle konuşur gibi yazdığını, yazılarını rahatlıkla ve keyifle okuduğunu söyledi. Ek olarak hocanın yazılarında hafıza ve hazırlık aşamaları da bahsi geçen konulardı.

Necmettin Turinay’ın yazılarında en çok üslûbun altının çizildiğini, eleştiriyi bir sanat olarak gördüğünü, dilinin oldukça yalın olduğu gibi hususiyetler barındırdığını vurgulayan Osman Özbahçe’ye ‘eleştirmen nere(ler)den, neden, yahut hangi tekniklerden yararlanırsa yararlansın kavrama gücü olmadan bahsettiği esere ve sahibine vakıf olamayacağını söyledi, ayrıca eleştirmenin yazarı ve eseri kendi seviyesine çekeceğini imledi.

Söyleşinin son kısmında konu ağırlıklı olarak milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’du; Turinay’ın ‘Akif Bilgisi’ kavramının önemi, Akif’in değeri, yaşamından önemli akisler ve diğerleri...

Kırkla Meclisinde konuşulanlar ilerleyen zamanlarda kitap olarak yayınlanacak, aynı zamanda söyleşilerin tamamı Youtube hesabından da izlenebiliyor.

Gerek Turinay hocanın konuşma üslûbu, sitem ve şikâyetlerinin perde arkası, yanısıra katılanlardan bazı konukların telefonlarıyla irtibatları, Konya eski milletvekili Halil Ürün faktörü ve başka şeyler de var ama bunları yorumlamaktan imtina ediyorum.

Yaklaşık iki saat süren söyleşinin sonundaki soru-cevap bölümünde bendenizin edebiyatımızda gerçekten yön verici ve kanaat önderi eleştirmen olup olmadığı, nedenlerine dair soruma her iki eleştirmen de sorunun cevabının oldukça uzun ve çetrefilli olduğunu, barındırdığı özel durumlar nedeniyle de bu meseleyi bilâhare konuşmanın iyi olacağını söyleyerek cevapladılar.

Bu konuda şahsi kanaatim özetle şöyle: Elbette ki eleştirmenimiz var bugün. Buna rağmen edebiyat ortamımızın istenildiği gibi olmamasının nedenlerine Osman Özbahçe çoğu zaman değiniyor da ve hepsine katılıyorum. Muhatabını kırmaktan çekinme kaynaklı bir geri duruş, belli yazarları ikaz eden aydınlatıcı ve yön veren yazılara yer vermekten çekinen dergiler, okumaya/düşünmeye/araştırmaya pek de hevesi olmayan okurlar, akademinin etki(sizlik)leri gibi pek çok boyutu var konunun. Yön veren, yönlendiren, cesur eleştirmenler, kendisine yapılan yapıcı eleştirilere kulak veren ve yazarlığını geliştirmeye açık yazarlar, ceplerin(!) dolmasının değil, ruhun doymasıyla gerçek mutluluğun ve başarı hazzının yakalanacağını anlayacak okurlarla değişecek edebiyatımızın, mahfillerimizin hâl-i pür melâli. Konu üzerinde düşünme, çözüm odaklı çalışma ve belli fedakârlıklar zaruri ihtiyaç. Bu nedenlerle büyük bir merak, heyecan ve iştiyakla bekliyor olacağım iki usta eleştirmenimizin anlatacaklarını. Kim bilir bu mühim mesele(ler)den okurun payına ne(ler) düşer? Bekleyelim görelim!..

Az ve öz yazan Turinay hocanın eser listesinin TYB’nin ilgili haber linkinde güncellenmesi gerektiğini, kitap kültürü dergisi Şiraze’nin her sayısında hocanın bir başyazısının bulunduğunu, son zamanlarda kitaplarının nitelikli yayınevi Ketebe’den çıktığını, baskıya hazır on beş civarında çalışması olduğunu, bu çalışmaların yayınlanmasının isabetli olacağını söyleyerek bitireyim yazımı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR