ETİK GÜNÜ VE HAFTASI
25 Mayıs tarihi Etik Günü; 25-31 Mayıs tarihi arası da dünyada Etik Haftası olarak kabul edilmiş olup bu hafta içerisinde bazı etkinlikler yapılmaktadır.
Kökeni Yunanca bir kelime olan “Etik”, felsefi bir kavram olarak da karşımıza çıkmaktadır.
“Etik” iyiyle kötüyü ayırt edebilmek amacıyla “ahlâki” bir kavram olarak kullanılsa da tam olarak “ahlâk” kavramının karşılığı değildir. “Etik” kavramının kendine ait kuralları vardır. Mesela “Ahilik” gibi.
Devletin işleyişini sağlayan kişilerde manevi ve ahlaki zafiyetlerin artması sonucu meydana gelen olumsuz davranışların en aza indirilmesi için devlet bir takım yasal düzenleme yapma durumunda kalmıştır.
Bu durum bizde “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yönetmeliğin dikkat çekici bazı bölümlerini olduğu gibi paylaşıp kısa bir değerlendirme yapacağım.
Yönetmeliğin Amacı: Kamuda etik kültürünü yerleştirmek, kamu görevlilerinin görevlerini yürütürken uymaları gereken etik davranış ilkelerini belirlemek, bu ilkelere uygun davranış göstermeleri açısından onlara yardımcı olmak ve görevlerin yerine getirilmesinde adalet, dürüstlük, saydamlık ve tarafsızlık ilkelerine zarar veren ve toplumda güvensizlik yaratan durumları ortadan kaldırmak suretiyle kamu yönetimine halkın güvenini artırmak, toplumu kamu görevlilerinden beklemeye hakkı olduğu davranışlar konusunda bilgilendirmek ve Kurula başvuru usul ve esaslarını düzenlemektir.
Yönetmeliğin Kapsamı: Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeli kuruluşlar, mahalli idareler ve bunların birlikleri, kamu tüzel kişiliğini haiz olarak kurul, üst kurul, kurum, enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan; yönetim ve denetim kurulu ile kurul, üst kurul başkan ve üyeleri dahil tüm personeli kapsar.
Kapsamayanlar: Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı mensupları ve üniversiteler hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
Dürüstlük ve Tarafsızlık: Kamu görevlileri; tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler, görevlerini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar, insan hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunamazlar.
Kamu görevlileri, takdir yetkilerini, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, her türlü keyfilikten uzak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanırlar.
Kamu görevlileri, gerçek veya tüzel kişilere öncelikli, ayrıcalıklı, taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı muamele ve uygulama yapamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alan bir davranışta bulunamazlar, kamu makamlarının mevzuata uygun politikalarını, kararlarını ve eylemlerini engelleyemezler.”
Yönetmelik oldukça önemli hususları içermektedir. Aslında, yüzde 99’nun kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir ülkede “Etik” ile ilgili bir düzenlemeye gerek olmaması gerekirken maalesef geldiğimiz durum zorunlu kılmaktadır.
Mantığını tam kavrayamadığım birazda kafamı kurcalayan Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı mensupları ve üniversiteler hakkında bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması.
Niye, insanlara adaleti, dürüstlüğü, saydamlığı ve tarafsızlığı öğreten imamların mensubu olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı; öğretmenlerin mensubu olduğu Milli Bakanlığı kapsam dışında tutulmamıştır?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.