Dün gazetemizin manşetini gördünüz mü?

Övünmek gibi olmasın ama dikkatli izleyen gözler görüyor. Çok olağanüstü günler dışında PUSULA Gazetesi’nin manşeti hep özeldir.

Hep dikkat çeker. Hep gündem oluşturur, konuşulur.

Çok şükür.

Bu da bize güvenin siz samimi dostların okurlarımızın sayesinde oluyor.

Neyse...

Dün PUSULA yine farklı idi.

Meram Belediyesi’nin dahası Fatma Toru Hanımefendinin yaklaşık iki yıldır çaktırmadan sessiz sedasız Meram Deresi’nin o 40-50 yıl önceki o coşkulu akışını sağlamak için didinip durmasını manşete taşımıştık.

Yani, Altınapa Barajı'ndan Dere’ye, Dere’den şu meşhur tarihi Meram Köprüsü'ne kadar sular akarak coşarak gelecekmiş.

Kimse dudak büküp bu çalışmayı küçümsemesin.

Biz değil miyiz daha düne kadar Meram’ı kuruttular, çöp yığını hale getirdiler diyen.

O zaman bu çalışmaya bu müjdeye ancak şapka çıkartılır ayakta alkışlanır.

Ha şu bir gerçek Şükran’da yapılan çalışma yani arı kovanını çomak sokmak akıllı adam işi değildi.

Ama Fatma Hanım, erkeklerin girmediği riske girdi ve yanılmıyorsam bölgede yüzde 80-85 sıkıntıları çözdü. (Bu yüzde de yanılabilirim daha da fazla olabilir)

Şimdi Dere’de Meram’da suyun akma işi.

Vallahi de billahi de akıl almaz bir proje olur.

İki gündür çok heyecanlıyım.

Eğer o dere, o Meram çayı aksın bunun da arkası gelebilir?

Nasıl mı?

Şöyle....

Kulakları çınlasın Serdar Başkan zamanında Meram Eğitim Araştırma Hastanesinin karşı taraflarında Meram’dan gelen suyun kanalları hâlâ duruyordu.

Bir gün bir baktım Belediye buraların üzerini kapatıyor.

Fotoğraflarını çektim, Serdar Başkan’a söyledim o gün için çalıştığım gazetede köşemde yazdım “Bir tarih yok oluyor” dedim...

Çünkü o suların İhsaniye Mahallesi'ne kadar geldiğini, İhsaniye Mahallesi'nde bile insanların evlerine girerken su kanallarının üzerinden geçtiğini bilenler bilir.

Tabii yapanların kendilerine göre bir haklılık payı vardı.

Çünkü suyun gelmesi artık bir hayaldi. O zaman çoluk çocuk arabalar kanallara düşmesin diye kanalların üzeri kapatıldı.

İnşallah bu proje devam eder bir hayal gerçek olur ve bakarsınız yine su küçük kanallar ile Meram bölgesinde evlerin sitelerin önlerin şırıl şırıl akar.

Bunu yapan ya da yapanlarda sadece kullar nezdinde değil Allah katında çok dua alır.

KONYA’DA SADECE ÜÇ OTEL Mİ VAR?

Dedik ya bizim okurlarımız samimi iyi niyetli. Ama sağ olsunlar çalışan genç ekibimizin de maşallah var.

Mesela pazar günkü gazetemizin manşeti de yine özel ve güzel bir haberdi.

Şöyle; hükümet ekonomik arayışı hızlandırırken turizmde de doğa turizmi diye yeni bir alan açıyor ve düğmeye basıyor.

Bizim Büyükşehir Belediyesi bu konuda Bakanlık çalışma başlatırken çoktaaaaan yolu yarılamış oluyordu.

Bizim ekip bunu manşet yaptı ve özellikle de turizmciler pazar pazar yazımıza büyük ilgi gösterdiler. Hatta bazı dost isimler gazetemizi Konya dışındaki başka platformlara taşıdılar.

Ancak iş adamı sanayi ve aynı zamanda turizmci olan bir abimizin yaptığı yorum kafamızı karıştırıyordu.

Abimiz özetle şöyle diyordu;

“Bu pazar manşetiniz TURİZM idi. Güzel ve dikkat çekici bir haberdi. Ancak konya.com.tr’ye girip bence sizin bunu bir incelmenizi isterim. Birileri neonlara çıkardı. Siteye giriyorsunuz konaklama tesisi “Dedeman, Anemon, Rıxos” ve içi ....Konya marka şehir ya”....

.............

Evet dün siteyi inceledim.

İyi niyetle başlanılmış güzel bir alan haline getirilebilir.

Ama dünyada turizmde marka olan şehrin sadece üç otel ile anılması dünya çapında bizi komik duruma düşürmüş olmaz mı?

Site yöneticilerinin bu durumu en kısa zamanda düzelteceklerine inanıyor ve zaman içerisinde tüm eksikliklerin giderileceğini düşünüyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Canını sıkma, zorluğun arkası kolaylıktır. Her şeyin bir vakti ve takdiri vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Doğan ve şahin sürücüleri ana caddelerde bulvarlarda drift yapmadıkları zaman daha iyi adam oluruz