Bundan 5-6 yıl kadar önceydi. Büyük firmalarımızdan birinin internet danışmanlığını yürütüyoruz. Kurumsal çalışmalar esnasında firma sahibine, kendine ait isimlerin internet üzerinde tescilinin yapılması önerisinde bulunduk. Bugün gibi hatırlıyorum. ”Ne gerek var canım bu kadar da abartmayın. Bakın ben o kadar iş yapıyorum, masamın üzerinde bir bilgisayar bile yok” demişti.

Aradan epey bir zaman geçti. Aynı firmanın yetkilileri bir gün telaşla kapımızı çaldılar. Ellerinde bir liste. Firma sahibinin ismine ait ne kadar alternatif varsa, yazdıkları bir listeyi alıp gelmişler. “Bu isimlerin hepsi tescil edilecek, birde patrona site yapacağız” diye.

Ben size daha önce önermiştim kabul etmemiştiniz. Şimdi ne oldu? diye sorduğumda mahcup bir ifadeyle, aşağıdaki hikâyeyi anlattılar:

Yurtdışından bir firma ile ticari olarak temasa geçiyorlar. Yazışmalar görüşmeler derken iş imza boyutuna geliyor. Firmadan bir ekip patronla beraber yurtdışındaki firmaya anlaşmayı imzalamak üzere gidiyorlar. Fakat gittiklerinde soğuk bir karşılama dikkat çekiyor. Çok geçmeden yabancı yetkililer, özür dileyerek anlaşma imzalamaktan vazgeçtiklerini beyan ediyorlar. Ekip şokta. Nasıl çıktıklarını bilemiyorlar. Apar topar geri dönüyorlar. Milyon dolarlık bir işi kaybediyorlar. Patron bu durumu gurur meselesi yaparak, sebebini öğrenmek için araya hatırlı kişileri sokuyor. İçeriden edinilen bilgileri içeren bir mail geliyor. Bu mailde bir link var ve bu linkteki haberin gerekçe gösterildiği anlaşılıyor.

Haberi incelediğiniz zaman, Patronun ismi verilerek, işçi haklarına riayet etmediğine ilişkin birçok söylem ve iddia var. Hatta hakaret boyutunda. Siteye baktığınızda, aşırı radikal dünya görüşüne sahip, İşci haklarını savunan bir site olduğunu görüyorsunuz. Doğal olarak çok fazla takip edilen, bilinen bir site değil. Dikkatli incelediğinizde uzun süredir haber girilmediğini de anlıyorsunuz.

Firmanın ismini arama motoruna yazınca, Firmanın kurumsal web sitesi, Firmayla ilgili diğer güzel haberler çıkıyor. Ama asıl sıkıntı, arama motoruna Patronun ismini yazdığınızda ilk önce bu site ve bu haber çıkıyor. Yurtdışındaki firmanın gerekçesi ise, hakkında bu tip iddialar bulunan biriyle anlaşma yapmamız doğru olmaz şeklinde.

Bu hikayeyi niye anlattım? İnternet üzerindeki her şey arama motorları tarafından indeksleniyor. Anlattığım hikaye ticari olduğu gibi, olabilecek ihtimallerin de sadece bir boyutu. Öyle örnekler var ki şaşırır kalırsınız.

Siz siz olun belirli aralıklarla, arama motoruna kendi isminizi veya firma isminizi yazarak, çıkan sonuçları kontrol edin. İnternet dünyasında yapmanız gereken yatırımları mutlaka yapın. Fişleme en son yapılan referandumla yasal olarak suç oldu ama, indeksleme suç değil.