Mehmet Önal

Mehmet Önal

Teknolojinin Getirdiği İş Yükü

Teknolojinin Getirdiği İş Yükü

                Bir bilişimci gözüyle, günümüz insanlarının teknoloji tarafından esir alındığı hissini yaşıyorum. İnternetin bilgisayar ve cep telefonlarını etkileşimli hale getirmesinden sonra özellikle iş yaşamında ve günlük hayatımızda birçok işi kolaylaştırdığını ve hızlandırdığına hepimiz şahidiz.

                Çok değil 15 yıl öncesi kendi işyerimde cuma günleri 1 hafta sonrasına ait müşteri çeklerini takasa vermek için bankaya takas listesi hazırlardım. Daktilonun başına oturup tüm çeklerin bankası vadesi tutarı çek numarası gibi bilgileri tek tek yazarak liste oluştururdum. Bu işlem benim tam olarak bir günümü alırdı. Yani cuma günü benim takas listesi hazırlama günümdü. Bilgisayar ve ticari program kullanmaya başladıktan sonra bu işin süresi saniyelerle ifade edilecek şekle geldi.

                Gözden geçirecek olursak hepimizin hayatında binlerce benzer örnekler sıralayabiliriz. Burada asıl sorulması gereken soru şu: teknoloji sağladığı imkanla bir günde yaptığımız işi saniyelere indirmeyi başardıysa, ticari ve sosyal hayatımızda oldukça boş vaktimizin olması gerekmiyor mu?

                “Nerede” dediğinizi duyar gibiyim. Maalesef teknoloji kazandırdığı zamana başka işler yükleyerek o boşluğu fazlasıyla dolduruyor. Dolayısı ile eskiden günde bir birim iş yapıyorsanız şimdi 15 birim iş yükü altındasınız. Ve üzülerek ifade etmeliyim ki bu tempo artarak devam ediyor ve hız keseceğe de benzemiyor.

                Bu durum günün sonunda acaba bir şeyleri eksik mi yaptım? Bir şey unuttum ama neydi? Tarzında bir istifham oluşturmuyor mu? Eve girdiğinizde sizinle iki çift laf edebilmek için bekleyen çocuklarınız ve eşinize susun da biraz kafamı dinleyim dedirtmiyor mu? Ya da ailenizle fiziksel olarak aynı ortamda olmanıza rağmen devam eden telefon görüşmeleriniz ruhen onları hangi mecraya itiyor? Elinizdeki cep telefonu ile Sosyal Medya çılgınlığı yaşarken aile ve akrabanıza karşı anti sosyal bir konuma sürüklendiğiniz hissine kapılmıyor musunuz? Eskiden olduğu gibi “saat on sohbet son” deyip uyuyabiliyor musunuz? Yoksa bu yoğunluğun etkisiyle televizyon karşısına geçip, izliyormuş gibi yapıp koltukta uyukluyor musunuz? Uyku saatleriniz gece 1 veya 2’yi buluyor mu? Sabah kalktığınızda dinlenmiş bir vaziyetti mi, yoksa sarhoş gibi mi kalkıyorsunuz? İnsanlardan uzaklaşmak ve sakin ortamlar arama ihtiyacı hasıl olmuyor mu? Akşamları aile oturmalarınızı eski sıklıkta yapabiliyor musunuz? Daha benzeri birçok soruyu kendinize sorabilirsiniz. Bu sorulara verdiğiniz cevaplar neticesinde hayatınızın akışının teknoloji tarafından yönlendirildiği ve esir alındığınız düşüncesine kapılmıyor musunuz?

                Bu yeni konjonktürel durumun insan sağlığı ve sosyo-kültürel etkileri bakımından ciddi biçimde ele alınması ve incelenmesi gerektiği kanaatini taşıyorum.

                Sektörün gelişmesine emek vermiş bir bilişimci olarak, bilişim ve teknoloji alanındaki uygulamalardan, yansımalarından bahsederken, teknolojinin görünmeyen, ancak göz ardı edilmemesi gereken yanlarını haftada bir köşemde sizlerle paylaşmayı ümit ediyorum. Konya’nın “Pusula” sın da Teknoloji ve Bilişime sağlıklı bakış açıları kazandıracak pusula olma temennisiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Önal Arşivi
SON YAZILAR