Bir toplumun geleceğinin en önemli güvencesi gençlerdir. Gençlerini geleceğe hazırlayamayan toplumların geleceğe güvenle bakmaları boş hayalden öteye bir şey ifade etmez. Gençleri geleceğe ne ölçüde hazırlayıp hazırlamadığımızın en önemli göstergesi gençlerin kimi, kimleri örnek aldığıdır.

Elbette ki, gençliğin içinde bulunduğu yaşın gereği göz önünde bulunan kişilerden etkilenmeleri belli ölçüde normal karşılanabilir. Ancak, toplumun genel ahlakına aykırı sapkın davranışlar içerisinde ne olduğu belirsiz bir takım insanları yoğun bir şekilde takip etmelerini normal karşılamak için normal olmamak gerekir. 

Gençliğimiz kimi örnek alıyor sorusunun cevabını bulabilmek için araştırma yapılmasına hiç gerek yok, sosyal medyada kimi takip ettiklerine bakmak yeterli olacaktır.

Genel olarak yazılarımın ana temasını iman ve gençlik oluşturmakla birlikte bu yazıyı yazmamın nedeni son günlerde sosyal medya gündeminde yer bulan Kerimcan Durmaz denen ne olduğu belirsiz şahsın bir paylaşımıdır.

Kerimcan Durmaz ve muadilleriyle sayfamı kirletmek istemezdim; ancak, gençliğimizin içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için burada yer verdim.

Bu durum üzerine instagramda kimlerin takip edildiğine baktım. En çok takip edilenler tahmin edileceği üzere oyuncular, şarkıcılar bir tanede futbolcu var. Bu Kerimcan denen şahsın ne yaptığını şarkıcı mı oyuncu mu olduğunu bilmiyorum, uçuk kaçık biri. Ne garip ki bu uçuk kaçık şahsı şaka değil gerçek 3100000 (üç milyon yüz bin) kişi takip ediyor. Bu durumun mantıkla açıklanma imkanı yok; ancak, mantıksızlık içinde mantıklı bir açıklaması olabilir. Yaptığı abuk subuk normal insanın utanacağı paylaşımlarını yüzbinlerce kişi beğeniyor. İşte bunun açıklaması sapkınlığın insanlar özellikle de gençler tarafından beğenilmesi normal karşılanması.

Tabi burada utanması gereken gençlerden önce gençleri bu duruma getiren her kimse onlar utanmalı. Eğer, utanacak kimse yoksa gelin utanacak yüzümüz varsa hep beraber utanalım!

-Acun Ilıcalı’nın eski karısı Şeyma’yı niye 2,5 Milyon kişi takip eder; bu kadının ülkemiz insanına yaptığı bir güzellik var mı?

Esas soru şu, neden özellikle gençlerimiz olmak üzere insanımız ülkemizin genel değerleriyle hiç alakası olmayan bu ne olduğu belirsiz kişileri takip etmekte ve örnek almaktadır?

Her türlü medyada bu kişilerin örf ve adetlerimize uygun olmayan hayatlarının anlatıldığı programları görmekteyiz. Ahlaksız yaşamları marifetmiş gibi gençlerimizin bilinç altına yerleştirilmektedir. Her türlü ahlaksızlık aşk olarak sunulmakta, gece kulüplerinden sarhoş sarhoş çıkan sanatçılar sık sık gösterilmektedir. Hemen hemen televizyonların kahir ekseriyetinde bu tür programlara yer verilmektedir. Arz talep meselesi mi diyelim yoksa toplumu bozmak adına bilinçli mi yapılıyor!

Kime ne diyeyim. Melih Gökçek’in oğlunun televizyonunda “Söylemesem Olmaz” diye bir program neredeyse haftanın her günü yayınlanıyor.

Sadece bu programlar değil; işe yarar kaç tane dizi var. İnanın dizi filan izlemiyorum. Bazen denk geliyor izlemek durumunda kalıyorum. Geçen bir yerde “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” diye bir dizi izleniyordu. İlk defa baştan sona izledim. Bu ne Allah aşkına! Ağır makinalı silahlarla öldüren öldürene, vuran vurana kıran kırana! Mafya hapisten istediğini çıkarıyor vs. Bu diziyi izleyen genç nasıl etkilenir; kimi örnek alır, bir düşünün!

Bir zamanlar gençlerin “Polat Alemdar” kabadayı tiplemesini örnek aldığı gibi şimdi de başka birilerini örnek alıyorlar. Herkes kabadayı! Bu kabadayıları trafikte, sokakta her yerde görmekteyiz, her türlü ahlaksızlığı gördüğümüz gibi.

Çocuklarımızın üzerinde ailenin, okulun bir etkisi yok; çevre desen zaten malum!

-Ondan sonra bir olumsuz durumla karşılaştığımızda kuyruğuna basılmış kedi gibi basıyoruz feryadı!

Şunu unutmayalım hiçbir alan boş kalmaz! Sen dolduramazsan gelir birileri doldurur. Kimin, kimlerin doldurduğunu görüyoruz. Kerincan Durmaz denen ne olduğu belirsiz birini

3 Milyon kişi takip ediyorsa bu içinde bulunduğumuz bunalım nerelere ulaştığının bir göstergesidir.

Birileri bunlarla uğraşacağına yapılan kul hakkı ihlalleriyle, adaletsizliklerle, ahlaksızlıklarla uğraş onlar daha kötü diyorlar. Hiçbir olumsuzluğu bir birinden ilişkisiz düşünemeyiz. Zaman zaman bu olumsuz durumlara da yazılarımda yer veriyorum. 

Bazı okuyucularımda haklı olarak çözüm yollarını ortaya koy diyorlar. Çözümü ile ilgili de yazılarım mevcut; ancak, çözümü kolay olamamakla birlikte çözümsüz de değil! Esas olan, toplumun kahir ekseriyetinin her türlü ideolojik eğilimlerini bir kenara bırakarak topyekun mücadele etmesi gerekmektedir. 

Şunu da belirteyim, Kerimcan bir garip çocuk, esas bunları ortaya sürüp kullananlarla mücadele edilmelidir. Geçmişte de bu tür kullandıkları kişiler olmuştur. Bundan sonrada olacak, işleri bitince çöpe atacaklar!